8. Hukuk Dairesi 2009/5783 E. , 2010/823 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
... ile ... aralarındaki itirazın iptali davasının kısmen kabulüne ve kısmen reddine dair ... 1. Asliye Hukuk Hâkimliğinden verilen 06.05.2008 gün ve 61/110 sayılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi davacı vekili ile davalı vekili taraflarından süresinde istenilmiş olmakla, dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı vekili, 15.1.1986 tarihli belgeye istinaden davalı-borçlu aleyhine ... 7.İcra Müdürlüğünün 2005/ 359 Esas sayılı dosyası ile takip yapıldığını, davalının borca ve imzaya itirazda bulunması üzerine takibin durdurulmasına karar verildiğini, tarafların kardeş olduklarını, takibe konu belgenin de babalarından kalan miras ve annelerine ait malvarlığının paylaşım ve tasarrufuna ilişkin olarak davalı tarafından imzalanarak verildiğini, vade tarihinin babalarından kalan evdeki vekil edenine ait miras payının davalıya devir tarihinden itibaren 30 gün olarak belirlendiğini, davacının ev üzerindeki miras payının davalıya devredildiğini, davalının da vekil edeninin banka hesabına 24.131 TL gönderdiğini, bakiye alacağın tahsili için yapılan takibe de itiraz ettiğini açıklayarak davalı-borçlunun takibe itirazının iptali ile % 40 icra- inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini istemiştir.
Davalı vekili, takibe dayanak belgedeki imzanın vekil edenine ait olmadığını, kardeş olmaları nedeniyle bir şekilde ele geçirilerek üstü doldurulmuş ise hukuken geçersiz olduğunu, senedin dayanağının babadan miras ve anneye ait malvarlığının paylaşımına ilişkin bulunduğunun iddia edildiğini, tarafların babalarından yalnızca bir ev kaldığını, vekil edeninin de davacının ev üzerindeki 3/20 payını tapuda 4.10.2004 tarihinde bedelini ödeyerek satın ve devraldığını, evin toplam değerinin dahi davacının takibe konu ettiği miktarın çok altında olduğunu, davacının payına karşılık 100.000 dolarlık belge verilmesinin mümkün bulunmadığını, ayrıca tarafların annelerinin de sağ olup, anneye ait malvarlığının paylaşımına dair iddianın da hukuken geçersiz bulunduğunu, davacının banka hesabına gönderilen paranın ise annelerine ait bir taşınmazın kamulaştırılması nedeniyle tahsil edilen paranın anneleri tarafından çocukları arasında pay edilmesi üzerine vekil edeni ile birlikte yaşayan anneleri adına davacıya gönderildiğini, davanın reddi ile % 40 tazminata hükmedilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece, takibe dayanak belgenin altındaki imzanın davalıya ait olduğu, içeriğinin anlaşmaya aykırı doldurulduğunun yazılı delille ispatı gerektiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, ... 7.İcra Müdürlüğünün 2005/ 359 Esas sayılı dosyasında takibe yapılan itirazın iptaline, takibin 82.000 ABD doları üzerinden devamına, takip tarihinden itibaren asıl alacak için talebi aşmamak koşuluyla Devlet bankalarının dolara 1 yıllık mevduat için uyguladıkları en yüksek faiz oranına göre faiz uygulanmasına, icra-inkar tazminatı ile ilgili fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmesi üzerine; hüküm, davacı vekili ile davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
... 7.İcra Müdürlüğünün 2005/ 359 Esas sayılı dosyasında; alacaklının ..., borçlunun ... olduğu, 15.1.1986 tarihli 100.000 dolarlık belgeye istinaden bakiye alacak 82.000 doların takip tarihi itibariyle karşılığı 113.000 TL.nin yasal faiziyle birlikte tahsili talebiyle ilamsız icra takibi yapıldığı, borçlu-davalıya ödeme emrinin 28.1.2005 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun süresinde 1.2.2005 tarihli dilekçe ile imzaya ve borca itirazı ile takibin durdurulmasına karar verildiği görülmüştür.
15.1.1986 tanzim tarihli "borç senedidir" başlıklı belge incelendiğinde; “...Tarafların babaları ...’den kalan ...’ndaki evin Necati’ye devrinden sonra ödenmek üzere yapılan borç senedi olduğu, babalarından kalan evin tapu devrinin Necati adına yapılması halinde Necati tarafından Aysel’e 100.000 $ karşılığı TL.sı ödeneceği, ödeme tarihinin tapu devrinin Necati’ye tescilini takip eden 30 gün olduğunun ...” belirtildiği ve altında ... adının yazılı ve imzalı olduğu görülmüştür. Davalı-borçlu imza itirazında bulunmuş ise de, gerek 30.6.2006 günlü bilirkişi heyeti raporu ile yapılan inceleme, gerekse de Adli Tıp Kurumu Fizik İhtisas Dairesinin 6.4.2007 günlü raporlarına göre imzanın davalıya ait bulunduğu saptanmıştır. Davalı- borçlu takibe itirazında imzaya itirazının yanı sıra borca da itiraz ettiğini bildirmiş; 14.7.2005 havale tarihli delil listesini sunmuştur. Mahkemece, davalı-borçlunun borca itiraz sebepleri üzerinde yeterince durulmamış ve itiraz sebepleri tartışılmamıştır. Davalının borca itiraz sebepleri hususunda gerekirse delil listesi çerçevesinde araştırma yapılması, delil listesinde yemin deliline de dayandığına göre gerektiği takdirde yemin delilinin de hatırlatılması, ondan sonra tüm dosya kapsamı değerlendirilerek sonucuna göre bir hüküm kurulması gerekir. Eksik inceleme ile karar verilmesi doğru olmamıştır. Davalı vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde bulunmaktadır.
Kabul şekline göre de; itiraza konu takip 82.000 $ karşılığı TL.sı 113.000 TL.üzerinden yapıldığı halde, dolar üzerinden takibin devamına karar verilmesi doğru değildir.
Bundan ayrı davacı-alacaklı takip dosyasında yasal faiz talep ettiği ve bu konuda başkaca isteği de bulunmadığı halde en yüksek mevduat faizine hükmedilmesi de usul ve yasaya aykırıdır. Öte yandan alacak likit bulunduğuna göre, davacı lehine inkar tazminatına hükmedilmemiş olması da hatalı bulunmuştur.
Davacı vekili ile davalı vekilinin temyiz itirazlarının açıklanan nedenlerle kabulü ile usul ve yasa hükümlerine aykırı bulunan hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve 14,00 TL peşin harcın istek halinde temyiz eden davacıya iadesine 18.02.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.