Taksirle yaralama - Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2017/8640 Esas 2019/4798 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
12. Ceza Dairesi
Esas No: 2017/8640
Karar No: 2019/4798
Karar Tarihi: 09.04.2019

Taksirle yaralama - Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2017/8640 Esas 2019/4798 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Sanık sevk ve idaresindeki minibüs ile kırmızı ışıkta geçtiği sırada yeşil ışık yanarak karşıya geçmeye çalışan yaya katılana çarparak vücudundaki kemikleri kırılmasına neden olmuştur. Sanık taksirle yaralama suçundan mahkum edilmiştir ancak hükümde kusur durumunun \"taksir\" olarak belirtilmesi yerine \"kast\" şeklinde belirtilmiştir. Ayrıca, Kanunun 89/1. maddesinde hapis cezası ile adli para cezası seçenek yaptırım olarak öngörülmesine rağmen, uygulama yapılırken hürriyeti bağlayıcı cezanın tercih edilmiş olması sebebiyle, aynı Kanun'un 50/2. maddesi hükmü uyarınca hapis cezasının adli para cezasına çevrilememesi gerektiği gözetilmemiştir. Bu nedenlerle, hüküm bozulmuş ve yeniden yargılama yapılmadan hükmün düzeltilerek onaylanması kararlaştırılmıştır. Kanun maddeleri: TCK'nın 89/1, 2-b, 62, 50/1-a, 52/2, 4, 61/1. maddesinin (g) bendi, 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi, 1412 sayılı CMUK'un 321. ve 322. maddeleri.
12. Ceza Dairesi         2017/8640 E.  ,  2019/4798 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
    Suç : Taksirle yaralama
    Hüküm : TCK’nın 89/1, 2-b, 62, 50/1-a, 52/2, 4. maddeleri uyarınca mahkumiyet

    Taksirle yaralama suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;
    Oluş ve dosya kapsamına göre, sanığın sevk ve idaresindeki minibüs ile kırmızı ışıkta geçmek suretiyle kendisine yeşil ışık yanan ve karşıya geçmek isteyen yaya katılana çarparak, vücudunda hayat fonksiyonlarını orta (3) derecede etkileyecek nitelikte kemik kırılmasına neden olduğu olayda, gereken dikkat ve özeni göstermeyen sanığın, eylemini bilinçli taksir ile gerçekleştirdiği gözetilmeden hüküm tesis edilmesi ve TCK"nın 89/1. maddesinde hapis cezası ile adli para cezası seçenek yaptırım olarak öngörülmesine rağmen, uygulama yapılırken hürriyeti bağlayıcı cezanın tercih edilmiş olması sebebiyle, aynı Kanun"un 50/2. maddesi hükmü uyarınca hapis cezasının adli para cezasına çevrilemeyeceğinin gözetilmemesi, aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
    Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre sanığın kusur durumuna, hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilmesi gerektiğine ilişkin temyiz itirazlarının reddine, ancak;
    Taksirli suçlar açısından temel cezanın belirlenmesinde TCK"nın 61/1. maddesinin (g) bendinde yer alan "failin güttüğü amaç ve saiki” gerekçelerine dayanılamayacağının gözetilmemesi ile kusur durumunun “taksir” yerine “kast” olarak belirtilmesi,
    Kanuna aykırı olup, hükmün bu nedenle 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden yargılamayı gerektirmeyen bu konularda, aynı Kanunun 322. maddesi gereğince karar verilmesi mümkün bulunduğundan, aynı maddenin verdiği yetkiye istinaden hükmün 1. bendindeki “kastın yoğunluğu, güttüğü amaç ve saiki” ibarelerinin hükümden çıkarılması suretiyle sair yönleri usul ve kanuna uygun bulunan hükmün isteme uygun olarak DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 09.04.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.





    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.