11. Hukuk Dairesi 2016/12263 E. , 2018/3757 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 02/06/2016 tarih ve 2014/1052-2016/355 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkillerinin ... Bankası’nda ayrı ayrı iki adet hesabının bulunduğunu, hesaplarında bulunan paraların sahipsiz olduğu gerekçesiyle TMSF’ye aktarıldığını, yasa ve yönetmelikte öngörülen şartların gerçekleşmediğini, davalı bankanın sebepsiz zenginleştiğini ileri sürerek davalı ...’a 12.257,89 USD (27.212,00 TL) ...’a 16.516,40 USD (36.666,00 TL) olmak üzere toplam 63.878,00 TL bedelin iadesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacıların hesaplarında 15.05.2012 tarihine kadar her hangi bir işlem yapılmamış olduğunu, hesaplardaki bakiyenin mesai saati bitiminde ...’e mal edildiğini, 30.05.2012 tarihinde TMSF’ye aktarıldığını, somut olayda davanın hak düşürücü süre geçtikten sonra açıldığını, davada kendilerinin husumetinin bulunmadığı, mevzuata uygun işlem yapıldığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece tüm dosya kapsamına göre; davalı bankanın, davacıların bildirdikleri adrese çıkardıkları tebligatların bila tebliğ iade edildiği, davalı bankanın yerel basında ve ulusal basında ilan yaptığı, ancak Almanya’da bulunan davacıların Türkiye Sınırları içinde yayın yapan gazetede ilanı halinde bu ilandan haberdar olmasının mümkün olmadığı, bankaların güven kurumu oldukları, kendilerine bu sıfatları nedeniyle teslim edilen paraları sahiplerine en güvenli şekilde iade etmek zorunlulukları olduğu, hesap sahiplerinin adreslerinin tespiti yoluna gidilmesi tespit edilemez ise mernis adreslerine tebligat yapılması, bu da mümkün olmaz ise ilanen tebligat yolunu kullanmaları gerekirken tebligatın bila tebliğ dönmesini mazeret göstererek parayı terk edilen hesap olarak TMSF’ye aktarılması yasanın amacına uygun olmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davalı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 3.272,51 TL temyiz ilam harcının temyiz edenden alınmasına, 21/05/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.