20. Hukuk Dairesi 2016/579 E. , 2018/4811 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ve asli müdahil gerçek kişiler vekili ile asli müdahil belediye vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Yörede 2006 yılında yapılan genel kadastro çalışması sırasında ... ili, ... ilçesi, .../... köyü ... ... mevkiinde bulunan ... ada ... parsel sayılı taşınmaz 18.498,88 m2 yüzölçümünde taşlık ve ham toprak niteliğinde belgesizden ... adına tespit edilmiş, 14/12/2006-12/01/2007 tarihleri arasında askı ilanı yapılmıştır.
Davacı ... ve arkadaşları vekili 08/01/2007 havale tarihli dava dilekçesiyle Temmuz 314 tarih ve ... nolu tapu kaydına tutunarak kadastro tespitinin iptali ile taşınmazın tutunulan tapu kaydına göre belirlenecek tüm mirasçılar adına tescilini istemiştir. Asli müdahil gerçek kişiler aynı taleple davaya katılmışlardır.
Asli müdahil belediye vekili taşınmazda belediye lehine kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla mülk edinme koşullarının oluştuğunu ileri sürerek tespitin iptali ile belediye adına tescilini istemiştir.
Mahkemece davacıların ve müdahil davacıların davasının reddine, ... ili, ... ilçesi, ... mahallesi, ... Dibi mevkii, ... ada ... parsel sayılı taşınmazın tespit gibi davalı ... adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş, hüküm davacı ve asli müdahil gerçek kişiler vekili ile asli müdahil belediye vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, kadastro tespitine itiraza ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 6831 sayılı Kanuna göre yapılıp, 10.07.1979 tarihinde kesinleşen ... kadastrosu bulunmaktadır.
Davacı gerçek kişiler vekili dava dilekçesinde tutundukları tapu kaydının ... Kadastro Mahkemesinin 1992/19 Esas sayılı dosyasında kapsamının belirlendiğini iddia etmişlerdir. Müdahil belediye taşınmazda belediyeleri yararına zilyetlikle edinme koşullarının oluştuğunu ileri sürmüştür. Mahkemece dava dilekçesinde anılan dava dosyasının onaylı bir örneği dosya arasına alınmıştır. Bu dosyanın incelenmesinde, eldeki davaya konu taşınmazın bulunduğu Ecirli köyüne komşu olan Kurucuova kasabası çalışma alanında 1992 yılında yapılan kadastro çalışmasında 11637, 11638 ve 11639 parsel sayılı taşınmazların bütün halinde Temmuz 1314 tarih ve 5 nolu tapu kaydı, Aliefendi Yaylası mevkili 1937 tarih ve 5895 nolu vergi kaydı uygulanarak ve edinme sebebinde taşınmazların uygulanan kayıtların kapsamında kaldığı, tapu maliki 107 kişinin bu yerlerini köy muhtarlığına terkederek zilyetliklerini devrettikleri tahrir kaydının da Kurucuova köyü adına tesis edildiği, Kurucuova kasabasının da 1956 yılında belediye olması sebebiyle Eylül 1956 tarihli senet ile tapunun ve tahrir kaydının kapsadığı yerleri belediye tüzel kişiliğine devrettikleri, 11637 nolu parselin Aliefendi mezarlığı olduğu, taşınmazların arasında bulunan yolun 1956 yılından sonra açıldığı, 11638 ve 11639 sayılı taşınmazların kadastro çalışması sırasında Kurucuova Belediyesinin zilyetliğinde olduğu belirtilerek belediye adına tespit edilmiştir. O davada davacı ve müdahil gerçek kişiler, Şubat
1292 tarih ve ... nolu tapu kaydı ile Temmuz 1314 tarih ve ... nolu tapu kaydına tutunarak kadastro tespitine itiraz etmişlerdir. Mahkemece yöntemine uygun şekilde yapılan araştırma ve tapu uygulaması sonucu düzenlenen ve hükme esas alınan .../10/2000 tarihli fen bilirkişi kurulu raporunda kişilerin dayandığı tapuların kapsamı zeminde ve ayrıca kroki üzerinde belirlenmiştir. Buna göre Temmuz 1314 tarih, ... ve 5 nolu tapu kayıtlarının birbirinin devamı oldukları, sınırları itibariyle zemine uydukları, müşterek sınır olan Gökhimmet kuyusu jeoloji mühendisi yardımıyla zemin kazılarak bulunup, tapu kayıtlarının uyduğu tespit edilmiş, 11639 parselde (A), (B), (C) ve (D) harfleri ile, 11638 nolu parselde ((E) ve (F) harfleri ile ve 11637 nolu parselde (G) harfi ile gösterilmiştir. Mahkemece 07/11/2000 tarih ve 1992/19 – 2000/883 E-K sayılı kararıyla davanın kısmen kabulüne, 11638 parsel sayılı taşınmazda (H), (E) ve (F); 11639 sayılı taşınmazda (C) ve (D) ile gösterilen yerlerin kararda adı yazılı kişiler adına tesciline, bu yerler çıktıktan sonra kalan yerlerin aynı parsel numaraları ile tarla vasfında Kurucuova Belediyesi adına tesciline karar verilmiş, karar taraflarca temyiz edilmediğinden 2001 yılında kesinleşmiştir. Kararın infazı ile (E) ve (F) harfleri ile gösterilen taşınmaz bütün halinde ifraz edilerek 11758 parsel numarasıyla, (H) harfi ile gösterilen kısım ifraz edilerek 11757 parsel numarasıyla, (C) ve (D) harfleri ile gösterilen kısımlar da ifraz edilerek 11759 parsel numarası ile tapuya kaydedilmiştir. Eldeki davada da yukarıda zikredildiği üzere davacı ve müdahil kişiler Temmuz 1314 tarih ve ... nolu tapu kaydının çekişmeli ... ada ... parsele uyduğunu ileri sürmüşler, dinlenen mahalli bilirkişiler doğu sınırında bulunan cebelin 3 nolu .... Noktası olduğunu beyan etmişlerdir; ancak, anılan dosyadaki .../10/2000 tarihli fen bilirkişi kurulu raporu krokisi ile eldeki temyiz incelemesine konu dosyanın 08/07/2010 tarihli fen bilirkişi raporu ile .../10/2011 tarihli fen bilirkişi raporları birlikte değerlendirildiğinde, ... nolu tapunun kapsamının belirlendiği .../10/2000 tarihli fen bilirkişi raporuna göre davacıların bu dosyada tutundukları tapu kaydının dava konusu taşınmaza uymadığı anlaşılmaktadır, ayrıca 08/10/2007 tarihli ziraat bilirkişi raporunda dava konusu taşınmazın (A) ile gösterilen birinci kısmının toprağın bünyesi ve fiziki yapısına bakıldığında en az 50-55 yıldır herhangi bir tarımsal üretim yapılmadığının anlaşıldığını, (B) ile gösterilen kısmının ormanlık alan vasfına sahip sabit kayalıkların ve ardıç ağaçlarının bulunduğunu, herhangi bir tarımsal faaliyet yapmaya uygun olmadığı belirlenmiştir. Bu nedenlerle davacı ve müdahil kişilerin tutundukları tapu kaydının zemine uyup uymadığının anlaşılamadığı, bunun yanında davacı kişiler, müdahil kişiler ve müdahil belediye yönünden 3402 sayılı Kanunun 14 ve 17. maddelerinde düzenlenen zilyetlikle kazanma koşullarının oluşmadığı belirlenerek yazılı şekilde davanın reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığına göre yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenlere ayrı ayrı yükletilmesine .../06/2018 gününde oy birliği ile karar verildi.