4. Hukuk Dairesi 2014/10580 E. , 2015/3239 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : İstanbul 20. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 11/02/2014
NUMARASI : 2010/228-2014/53
Davacılar N.. D.. ve diğerleri vekili Avukat Şeyda tarafından, davalılar H.. B.. ve diğerleri aleyhine 10/06/2010 gününde verilen dilekçe ile haksız fiil nedeniyle destekten yoksun kalma tazminatı ve manevi tazminat istenmesi üzerine yapılan yargılama sonunda; Mahkemece davanın kısmen kabulüne dair verilen 11/02/2014 günlü kararın Yargıtay’da duruşmalı olarak incelenmesi bir kısım davalılar vekili tarafından istenilmekle, daha önceden belirlenen 17/03/2015 duruşma günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davalılardan H.. B.. vekili Avukat Ömer geldi, karşı taraftan davacılar ile diğer davalılar adına gelen olmadı. Açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan davalı H.. B.."in temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve hazır bulunanın sözlü açıklaması dinlendikten sonra tarafa duruşmanın bittiği bildirildi. Dosyanın görüşülmesine geçildi. Tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü.
1-Davalılar G.. B.., D.. Ç.., K.. Ç.. ve E.. G.."in vekili Avukat Necati Yıldırım"a gerekçeli kararın usulüne uygun olarak 04/03/2014 tarihinde tebliğ edildiği, ancak kararı yasal 15 günlük temyiz süresi geçirildikten sonra 20/03/2014 tarihinde temyiz ettikleri anlaşıldığından temyiz dilekçeleri reddedilmelidir.
2-a)Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davalı H.. B.."in aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddolunmalıdır.
b)Davalı H.. B.."in diğer temyizine gelince; dava haksız eylem nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkin olup, mahkemece istemin kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Davacılar destekleri Yüksel davalı kooperatif tarafından işletilen plajda boğularak öldüğünü, diğer davalıların kooperatifin yönetim kurulu başkan ve üyeleri olduğunu, gerekli önlemleri almayan davalıların kusurlu hareketleri ile ölüme sebebiyet verdiklerini ileri sürerek tazminat isteminde bulunmuşlardır.
Davalılar, meydana gelen olayda kusurlarının bulunmdığını, kusurun tamamının davacıların desteğinde bulunduğunu belirterek davanın reddini savunmuşlardır
Mahkemece; ceza mahkemesinde alınan kusur raporuna itibar edilerek davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Dosya kapsamından; İstanbul 54. Asliye Ceza Mahkemesi"nin 2006/382 Esas, 2009/263 Karar sayılı kararı ile kooperatifin yöneticisi olan davalıların taksirle ölüme neden olmak suçundan cezalandırılmalarına karar verildiği, kararın 14/03/2012 tarihinde Yargıtay"da onanarak kesinleştiği anlaşılmaktadır. Ceza dosyasında alınan 23/11/2007 tarihli kusur raporunda davacıların desteğine %40 oranında kusur verilmiş, 22/06/2008 tarihinde alınan raporda ise davacıların desteğine 1/8 oranında kusur izafe edilmiştir. Ceza mahkemesince son alınan kusur raporuna itibar edilerek hüküm kurulmuştur.
Dava tarihinde yürürlükte olan 818 sayılı Borçlar Kanunu"nun 53. maddesinin ikinci cümlesinde "Ceza mahkemesi kararı, kusurun takdiri ve zararın miktarının tayini hususunda hukuk mahkemesi hakimini bağlamaz." hükmünü amirdir.
Şu durumda, ceza mahkemesince alınan bilirkişi raporları arasında çelişki bulunması ve anılan yasal düzenleme de gözardı edilerek ceza mahkemesince hükme esas alınan bilirkişi raporuna itibar edilerek hüküm kurulması doğru değildir. O halde, mahkemece uzman kişilerden rapor alınarak tarafların kusur durumu belirlenip varılacak sonuca karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru bulunmadığından kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda (2/b) nolu bentte gösterilen nedenle davalı H.. B.. yararına BOZULMASINA, davalı H.. B.."in öteki temyiz itirazlarının (2/a) nolu bentte gösterilen nedenlerle reddine, davalılar G.. B.., D.. Ç.., K.. Ç.. ve E.. G.."in temyiz dilekçesinin (1) nolu bentte gösterilen nedenle reddine ve davalı H.. B.. yararına takdir olunan 1.100,00 TL duruşma avukatlık ücretinin davacılara yükletilmesine, temyiz eden davalılardan peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 17/03/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.