14. Hukuk Dairesi 2015/17835 E. , 2017/1684 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 03.07.2014 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 11.06.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı, 442 sayılı Köy Kanununa 3367 sayılı Yasa ile eklenen 13. ek madde uyarınca, ... Köyü Tüzel Kişiliğine tahsis edilen dava konusu 120 ada 1 parsel sayılı taşınmazı, köy ihtiyar heyetinin 28.07.2002 tarihli kararı ile 1.479,00 TL bedel karşılığı satın aldığını ancak dava tarihine kadar tapusunun devredilmediğini ileri sürerek dava konusu 120 ada 1 parsel sayılı taşınmazın tapusunun iptali ile adına tescili isteminde bulunmuştur.
Davalı, 442 sayılı Kanunun ek 13. maddesi koşullarının araştırılması gerektiği ve davacının bedeli ödediğine dair kayıtların bulunmadığını belirterek, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, dava konusu taşınmazın bulunduğu Beyobası Köyü 31.12.2009 tarihinden önce mahalleye dönüştürülerek Sincan İlçesine bağlandığından Köy Kanunun ek 13. madde hükümleri gereğince diğer koşulların aranmayacağı, davacının dava konusu taşınmazın satış bedelinin 550,00 TL’sini ödediğini 23.02.2005 tarihli köy tahsilat makbuzu ile kanıtladığı, bakiye 929,00 TL’ninde yargılama aşamasında depo edildiği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hükmü, davalı temyiz etmiştir.
1) Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve dosya kapsamına göre davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde görülmemiş reddi gerekmiştir.
2) 3367 sayılı Yasanın Ek 13. maddesi hükmü gereğince köy tüzel kişiliği adına köy yerleşme planına göre tescil edilen parsellerin 2000 m2’yi geçmemek üzere köyde ikamet eden ve köy nüfusuna kayıtlı olup evi bulunmayan ihtiyaç sahiplerine ihtiyar meclisi kararı ile rayiç bedel üzerinden satışı mümkündür. Satışı yapılan taşınmazların satış bedeli peşin veya en çok 5 yılda ve 5 eşit taksitte tahsil edilerek köyün imar işlerinde kullanılmak üzere köy sandığına yatırılır.
3367 sayılı Yasanın uygulanması hakkındaki yönetmeliğin 9. maddesinde arsa bedellerinin hangi yöntemle tespit edileceği, 13. maddesinde ise saptanan bedellerin Köy Sandığına yatırılması gerektiği hükme bağlanmıştır. Başka bir deyişle dava konusu 120 ada 1 parselin davacı adına tescili, arsa bedelinin onun tarafından ödenmesi koşuluna bağlıdır. Davacı, 120 ada 1 parsel sayılı taşınmazın mahkemece yönetmeliğin 9. maddesi doğrultusunda belirlenecek bedelini davalıya ödemeden talep edemez.
Somut olayda; davacının 28.07.2002 tarihli köy ihtiyar heyetinin kararı ile dava konusu 120 ada 1 parsel sayılı taşınmazı kur’a usulü ile 1.479,00 TL bedelle satın aldığı, köy hesap defterinde de kaydı bulunan 23.02.2005 tarihli köy tahsilat makbuzu ile 550,00 TL bedel ödediği ancak bakiye bedeli ödediğine dair bir belge vs. sunmadığı anlaşılmaktadır.
O halde mahkemece, keşif suretiyle 120 ada 1 parselin rayiç bedeli bilirkişiye hesaplattırılmalı, davacının ödediği 500,00 TL bedel mahsup edilerek ödenmeyen 929,00 TL satım bedeli olan 1.479,00 TL’ye oranlanmak suretiyle 929/1479 pay oranında rayiç bedelin depo ettirilmesi gerekirken 929,00 TL’nin depo edilmesi suretiyle karar verilmesi doğru görülmemiş bu sebeple hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle 1 numaralı bent uyarınca davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE, 2. bent gereğince davalı vekilinin temyiz itirazlarını kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatıranlara iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 06.03.2017 gününde oybirliği ile karar verildi.