22. Hukuk Dairesi 2017/44753 E. , 2018/4683 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : TESPİT
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, müvekkilinin ... İl Özel İdaresinde 4857 sayılı Kanuna tabi olarak 27.03.2013 tarihine kadar çalıştığını, işyerinde çalışmakta iken taraf Yol-İş Sendikasının üyesi sıfatıyla 01.03.2013-28.02.2015 tarihleri arasında geçerli toplu iş sözleşmesinden üye sıfatıyla yararlandığını, bu kurumun da 6360 sayılı Kanunla kapatılması üzerine 27.03.2014 tarihinde Büyükşehir Belediyesine devredildiğini, devirden sonra müvekkilinin yetkili bulunan Genel İş Sendikasına üye olduğunu, işyerinde müvekkilinin üyesi olduğu Genel İş Sendikası ile davalı arasında akdedilen Toplu İş Sözleşmesinin 41. maddesinin ücret zammı başlıklı olup “Sendika üyesi işçilerin 31.12.2014 tarihinde almış oldukları günlük ücretlerine 1. yıl için 01.01.2015 tarihinden itibaren % 9 ücret zammı uygulanır” hükmünü içerdiğini, müvekkilinin 6360 sayılı Kanun uyarınca nakledildiği Mart 2013 tarihinden nakil öncesi sözleşmenin sona erme tarihi olan 28.02.2015 tarihine kadar sözleşmesi uyarınca 119,70 TL yevmiye üzerinden ücretini aldığını, Mart 2015 ayında müvekkilinin yevmiyesinin hiçbir neden yok iken 73,84 TL"ye düşürüldüğünü, müvekkilinin ücretinde ciddi oranda indirim yapıldığı gibi üyesi olduğu sendikanın yaptığı toplu iş sözleşmesi ücret zammı hükmünde de yararlandırılmadığını, yeni toplu iş sözleşmesinin bir ücret hükmü öngörmediğini, sadece mevcut ücretlere yapılan zam oranını öngördüğünü ileri sürerek müvekkilinin üyesi olduğu sendikaca yapılan toplu iş sözleşmesi ücret zammı hükmünün eski sözleşmenin sona erme tarihi olan 28.02.2015 tarihinden uygulanmaması suretiyle yaratılan muarazanın men"ine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.
Gerekçe:
Toplu iş sözleşmesi, işçi sendikası ile işveren sendikası veya sendika üyesi olmayan işveren arasında, iş sözleşmesinin yapılması, muhtevası ve sona ermesi ile ilgili hükümleri düzenlemek için yapılan, tarafların karşılıklı hak ve borçlarını, toplu iş sözleşmesinin uygulanması ve denetimi ile uyuşmazlıkların çözüm yollarına ilişkin hükümleri de içerebilen yazılı bir sözleşmedir (Çelik, Nuri: İş Hukuku Dersleri, Eylül 2009, s. 504).
Bilindiği üzere, bireysel iş sözleşmeleri gibi toplu iş sözleşmeleri de, çalışma koşullarının belirlenmesi açısından başvurulması gereken en önemli kaynaklardandır. Kural olarak, bir iş sözleşmesinde yer alabilecek tüm konular toplu iş sözleşmesi ile de düzenlenebilir. Toplu iş sözleşmesi kollektif bir hukuki düzenleme niteliğinde bulunduğundan, iş sözleşmelerinin üzerinde ve maddi anlamda kanun gibi onları etkileyecek tarzda hükümler içerir (Tuncay, A. Can – Savaş Kutsal, Burcu: Toplu İş Hukuku, İstanbul, Ocak 2015, s.242). Toplu iş sözleşmelerinde; iş sözleşmelerinin yapılması, içeriği ve sona ermesine ilişkin hususları düzenleyen hükümler, toplu iş sözleşmelerinin zorunlu unsurlarındandır(Sur, Melda: İş Hukuku Toplu İlişkiler, Ankara 2011, s.240).
Dosya içeriğinden, davacı işçinin il özel idaresinde çalışmakta iken 6360 sayılı Kanun hükümleri gereğince nihai olarak 05.06.2014 tarihinde ... Büyükşehir Belediyesine devredildiği anlaşılmaktadır. Davacının devirden önce il özel idarede yürürlükte bulunan toplu iş sözleşmesinden yararlandığı ve bu toplu iş sözleşmesinin 01.03.2013 ilâ 28.02.2015 yürürlük tarihli olduğu anlaşılmaktadır.
Davacının devirden sonra çalışmaya devam ettiği ... Büyükşehir Belediyesi işyerinde ise 01.01.2012 ilâ 31.12.2014 tarihleri arasında geçerli toplu iş sözleşmesinin yürürlükte olduğu ve daha sonra da 20.03.2015 imza tarihli 01.01.2015-31.12.2017 yürürlük tarihli yeni toplu iş sözleşmesinin bağıtlandığı görülmektedir. Davacı da, nakilden sonra 27.02.2015 tarihinde toplu iş sözleşmesinin tarafı Genel İş Sendikasına üye olmuş ve üyeliği de işverene bildirilmiştir.
Diğer taraftan, il özel idaresinde çalışmakta iken toplu iş sözleşmesinden yararlanması sebebiyle davacının günlük brüt ücretinin 119,73 TL olduğu, davacının toplu iş sözleşmesinin yürürlük süresi bitene kadar olmak üzere 02/2015 dönemi de dahil olmak üzere ücretinin bu miktardan tahakkuk ettirildiği anlaşılmaktadır.
Davacının nakil gittiği işyerinde 01.01.2015-31.12.2017 yürürlük tarihli yeni toplu iş sözleşmesinin 41. maddesi gereğince 03/2015 döneminden itibaren günlük brüt ücreti ise 80,49 TL"ye düşürülmüştür. Toplu iş sözleşmesinin anılan maddesinde ise “Sendika üyesi işçilerin 31.12.2014 tarihindeki almış oldukları günlük ücretlerine; 1. yıl için 01.01.2015 tarihinden itibaren % 9 ücret zammı uygulanarak; 0-5 yıl(Dahil) : 74,85 TL, 6-15 yıl(Dahil) :79,30 TL, 16 yıl ve üzeri : 80,49 TL olarak uygulanır.” düzenlemesi yer almaktadır.
Toplu iş sözleşmesi özerkliği, işçi ile işveren taraflarının karşılıklı anlaşarak aralarındaki ilişkiyi düzenleyen kuralları serbestçe koyabilmelerini ifade eder (Şahlanan, Fevzi: Toplu İş Sözleşmesi, İstanbul, 1992, s.3). Buna göre, yeni toplu iş sözleşmesinde, sona eren toplu iş sözleşmesinde yer alan hak ve menfaatlerin işçi aleyhine değiştirilmesi mümkündür (Yayvak, İrem: Toplu İş Sözleşmesinin Art Etkisi, İstanbul 2014, s.166).
Ayrıca 6360 sayılı Kanun"un geçici 1. maddesinin 10. fıkrasının son cümlesine göre de “Devredilen veya nakledilen işçilerin ücret ile diğer malî ve sosyal hakları; toplu iş sözleşmesi bulunan işçiler bakımından yenileri düzenleninceye kadar devir veya nakil işleminden önce tabi oldukları toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre, toplu iş sözleşmesi olmayan işçiler bakımından 2012 yılı Eylül ayında geçerli olan bireysel iş sözleşmesi hükümlerine göre belirlenir”.
Açıklanan maddi ve hukuki olgular karşısında, toplu iş sözleşmesinden yararlanmakta olan davacının, yürürlüğe giren yeni toplu iş sözleşmesi hükümleri gereğince ücretinin yeniden belirlenmesinde hukuka aykırı bir durum bulunmamaktadır. Yukarıda belirtildiği üzere, toplu iş sözleşmesi özerkliği ve düzen ilkesi gereğince işçi aleyhine düzenlemenin olanaklı olması yanında, 6360 sayılı Kanun gereğince de nakil giden işçinin, yenisi yürürlüğe girinceye kadar önceki toplu iş sözleşmesinden yararlanacağı da tartışmasızdır.
Bütün bu açıklamalar karşısında, işveren uygulamasında bir isabetsizlik bulunmadığından, davanın reddine karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi hatalı olup, bozmayı gerektirmiştir.
Sonuç:
Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 22/02/2018 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.