14. Hukuk Dairesi 2017/4602 E. , 2021/1726 K.
"İçtihat Metni" 14. Hukuk Dairesi
MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Davacılar vekili tarafından, davalılar aleyhine 03/12/2009 gününde verilen dilekçe ile suya müdahalenin men"i talebi üzerine bozma ilamına uyularak yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 02/11/2016 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava, suya elatmanın önlenmesi istemine ilişkindir.
Davacılar vekili, ...) mevkiinde bulunan, yaklaşık 15 hanenin kadimden beridir içme ve sulama suyu olarak kullandığı suyun güzergahının davalılar tarafından değiştirilerek, boru döşemek suretiyle köy içindeki evlerine taşıdıklarını, davalıların suya müdahalesinin menine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili, dava konusu suyun davalıların taşınmazı içinden çıktığını, davalıların ihtiyaçlarının bulunduğunu ileri sürerek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davanın kabulüne, davalılar tarafından Mevenk mevkiinde bulunan suya yapılan müdahalenin menine dair verilen kararın davalılar vekili tarafından temyizi üzerine Dairemizin 07/03/2014 tarihli, 2013/13496 Esas 2014/3069 Karar sayılı ilamı ile ; ""Bu durumda mahkemece davalıların bilirkişi raporuna itirazları doğrultusunda davalılara ait her hanede yaşayan kişi sayısı tespit edilerek kaymakamlık tarafından verilen suyun davalıların ihtiyaçlarını karşılayıp karşılamadığı araştırılarak sonucuna göre bir karar verilmelidir. Değinilen yönler gözetilmeden eksik inceleme ve araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir."" gerekçesiyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda, davanın kabulüne, davalıların suya müdahalesinin menine karar verilmiştir.
Hükmü, davalılar vekili temyiz etmiştir.
1-Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve dosya kapsamına göre davalılar vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir.
2-Davalılar vekilinin vekalet ücretine ilişkin temyiz itirazlarına gelince;
6100 sayılı HMK’nun 326. maddesinde hüküm verilirken kanunda yazılı haller dışında yargılama giderlerinin, aleyhine hüküm verilen taraftan alınmasına karar verileceği belirtilmiştir. HMK’nun 323/ğ maddesi uyarınca avukatlık ücreti de yargılama giderleri arasındadır.
AAÜT 13. maddesine göre; (1) Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde gösterilen hukuki yardımların konusu para veya para ile değerlendirilebiliyor ise avukatlık ücreti, davanın görüldüğü mahkeme için Tarifenin ikinci kısmında belirtilen maktu ücretlerin altında kalmamak kaydıyla (7. maddenin ikinci fıkrası, 9. maddenin birinci fıkrasının son cümlesi ile 10. maddenin son fıkrası hükümleri saklı kalmak kaydıyla) Tarifenin üçüncü kısmına göre belirlenir.
Somut olaya gelince; mahkemece kendisini vekille temsil ettiren davacılar lehine karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre 900,00TL maktu vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken 1.800,00TL vekalet ücreti takdir edilmesi doğru değil ise de bu husus kararın bozulmasını ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden HUMK"nun 438/7. maddesi gereğince hüküm sonucunun aşağıdaki şekilde düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalılar vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hüküm fıkrasının altıncı bendinin hükümden çıkarılmasına, yerine "6-Davacılar kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürülükte olan A.A.Ü.T uyarınca hesaplanan 900,00TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacılara verilmesine" cümlesinin eklenmesine, hükmün DÜZELTİLMİŞ ve DEĞİŞTİRİLMİŞ bu şekli ile ONANMASINA, peşin alınan harcın yatırana iadesine, 11/03/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.