15. Hukuk Dairesi 2020/482 E. , 2020/1002 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Tüketici Mahkemesi
Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davalı tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:
- K A R A R -
Dava, yüklenicinin temliki nedeniyle kazanılan kişisel hakka dayalı tapu iptâl ve tescil istemine ilişkindir.
Davacı, davalı yüklenici şirket adına kayıtlı olan 8 nolu bağımsız bölümü 10.11.2009 tarihli adi yazılı sözleşme ile 126.000,00 TL bedelle satın aldığını, bedelini ödediği halde sözleşmede belirtilen süre içinde teslim edilmediği gibi tapuda devrinin de yapılmadığını belirterek dava konusu bağımsız bölümün adına tesciline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı ise; davacının talebiyle sözleşme dışı işler yapıldığını, tadilat projesinin onay aşamasında olduğunu, davacının bu sözleşme dışı işlerin bedelini ödemediğini, iskan alındıktan ve davacı yükümlülüklerini yerine getirdikten sonra dava konusu dairenin davacı adına tescil edileceğini, bu nedenlerle davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece, davalı şirket temsilcisinin 04.03.2016 tarihli oturumdaki bağımsız bölümün tapusunun devrine hazır oldukları, davacıdan ek ödeme istemediklerine ilişkin imzalı beyanı da esas alınarak davanın kabulüne dair verilen karar, davalı vekilince temyiz edilmiştir.
Davalı yüklenici ile dava dışı arsa sahipleri...,...,...,...,...,...,..,...,..., kendi adına asaleten ...ve ... adına vekâleten ..., Kendi adına asaleten ... adına vekâleten ...,..,... arasında biçimine uygun düzenlenmiş 29.12.2005 tarihli Gayrimenkul Satış Vaadi ve Kat Karşılığı İnşaat Sözleşmesi bulunmaktadır. Bu gibi sözleşmelerde arsa sahibinin borcu, üzerine inşaat yapılacak arsayı hukuki ayıptan ari olarak yükleniciye teslim etmek, yüklenicinin önde gelen borcu ise, teslim aldığı arsa üzerine fenne, sözleşmeye ve imar mevzuatına uygun bina inşa etmektir. İşte yüklenici böylesine bir yapı meydana getirmişse, bir bakıma eserin bedeli olan bağımsız bölümün tescilini arsa sahibinden talebe hak kazanır. Yüklenici, kazandığı şahsi hakkını doğrudan arsa sahiplerine karşı ileri sürebileceği gibi bu hak onun tarafından üçüncü kişilere temlik edilmişse, yazılı olmak koşulu ile bu temlike dayanan üçüncü kişi de devraldığı şahsi hak sebebiyle, arsa sahibinden mülkiyet naklini isteyebilir. Ancak; bu tür davalarda, yükleniciden temellük edilen şahsi hakka dayanan kişinin bu hakkın varlığını devri yapan yükleniciye karşı, alacağa hak kazandığını ise yükleniciyle yapılan sözleşmenin tarafı olan arsa sahiplerine karşı kanıtlaması gerekir. Duraksamadan söylenmelidir ki, bu tür davalarda yüklenici ile arsa sahibi olan davalılar arasında zorunlu dava arkadaşlığı vardır. Zorunlu dava arkadaşlığı olan durumlarda zorunlu dava arkadaşlarından birinin yokluğu halinde, taraf teşkili tamamlanmadan hüküm kurulamaz. Böyle olunca mahkemece, zorunlu dava arkadaşı olan dava dışı arsa sahiplerinin davaya katılması sağlanarak, çekişmenin esası onun da katılımı suretiyle ve bildirirse delilleri toplanarak incelenmeli, böylelikle bir sonuca ulaşılmalıdır.
Bu durumda, mahkemece, arsa sahiplerinin davaya katılımı hususunda taraf teşkili sağlandıktan sonra, yukarıda izah edilen hususlar yönünden inceleme yapılıp, sonucuna uygun bir karar verilmesi gerekirken taraf teşkili de sağlanmadan eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamış, kararın bozulması uygun bulunmuştur.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın temiz eden davalı yararına BOZULMASINA, temyiz nedenine göre diğer temyiz itirazlarının şimdillik incelenmesine yer olmadığına, ödenenden 5766 sayılı Kanun"un 11. maddesi ile yapılan değişiklik gereğince Harçlar Kanunu 42/2-d maddesi uyarınca alınması gereken 143,50 TL Yargıtay başvurma harcının mahsup edilerek, varsa fazla alınan temyiz harcının temyiz eden davalıya iadesine,
karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine 11.03.2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.