11. Hukuk Dairesi 2016/11776 E. , 2018/3749 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 24/05/2016 tarih ve 2014/579-2016/513 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin, davalı şirketteki hisselerini diğer iki davalıya devrederek ortaklıktan ayrıldığını, davalı şirketin 2012 yılında zarar ettiği yönünde beyanname verdiğini, ancak edindikleri kursiyer bilgilerine göre şirketin beyan edilenden daha fazla gelir elde ettiğinin görüldüğünü, ayrıca OSGB hizmeti de veren şirketin bu hizmetinin bedelinin taraflarınca bilinmediğini, böylece kâr payının müvekkilinden saklandığını ileri sürerek şimdilik 50.000 TL alacağın 18.04.2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tespiti ile tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili, hisselerini devreden davacının geriye dönük olarak kâr payı isteme hakkının bulunmadığını, ortak olan müvekkillerine husumet yöneltilemeyeceğini, somut delile dayanmayan hesaplamaları kabul etmediklerini savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, davacının, davalı şirketteki 1400 hissesini davalılar Mehmet Güraslan ve ..."a devrettiği, pay devir işlemlerinin şekil şartlarına uygun olarak yapıldığı, davacının ortaklık sıfatının 19.04.2013 tarihinde sona erdiği, payın bütün aktif ve pasifleri ile mali ve hukuki yükümlülükleri ile devredildiği, devir sözleşmesinde aksi kararlaştırılmadığından paya bağlı tüm hakların devralana geçtiği, davacının hisse devir tarihi itibari ile dava şirketteki ortaklık sıfatının sona erdiği, dava konusu kâr paylarını davalı taraftan talep etme hakkının kalmadığı gerekçesiyle aktif husumet yokluğu nedeniyle davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davacı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 6,70 TL temyiz ilam harcının temyiz edenden alınmasına, 21/05/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.