12. Ceza Dairesi 2018/8612 E. , 2019/4784 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Taksirle yaralama suçundan sanık ..."nun, 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 89/1, 89/2-b, 62 ve 52/2. maddeleri uyarınca 2.240,00 Türk Lirası adli para cezası ile cezalandırılmasına dair Gölhisar Asliye Ceza Mahkemesinin 18/07/2018 tarihli ve 2018/153 esas, 2018/531 sayılı kararını kapsayan dosya incelendi.
Dosya kapsamına göre, 22/04/2016 günü şüphelinin kullandığı araçla Gölhisar İlçesi istikametinden gelip Çavdır İlçesi istikametine doğru seyir halindeyken mağdurun sevk ve idaresinde bulunan motosiklete çarpması sonucunda, mağdurun vücudunda kemik kırığı oluşturacak ve hayat fonksiyonlarını orta derecede etkileyecek şekilde yaralandığı, trafik kaza tespit tutanağına göre her iki tarafın kusurlu olduğunun belirtilmesi üzerine açılan kamu davasını müteakip mahkeme tarafından yapılan keşif sonucu dosyanın kusur tespiti için bilirkişiye tevdii edilmesi neticesinde, hazırlanan raporda mağdurun asli kusurlu, sanığın ise tali kusurlu olduğunun tespit edilmesine rağmen sanığın cezalandırılmasına karar verilmiş ise de, benzer başka bir olay nedeniyle verilmiş Yargıtay 12. Ceza Dairesinin 03/10/2017 tarihli ve 2016/1913 esas, 2017/7003 sayılı kararında, “Sanığın idaresindeki otomobil ile olay günü saat 08:10 sıralarında, meskun mahal, tek yönlü ve üç şeritli yolun sol şeridinde seyir halinde iken, sağ taraftan kaplamaya giren yayaya sol şeritte, 9.2 metre fren izi ile çarptığı ve yayayı 4 metre ileriye orta şeride attığı, aracın 10 metre ileride sol şeritte durduğu ve yayanın bitkisel hayata girecek şekilde yaralandığı olayda; mahkemece her ne kadar kaza tespit tutanağı ve keşfe binaen alınan bilirkişi raporuna dayanılarak sanığın beraatine karar verilmiş ise de, sanığın aşamalardaki ifadelerinde sağda kaldırım üzerinde bekleyen yayaları gördüğü, korna ve sellektör ile uyardığı ve yaralanan yayanın birden önüne çıktığı ifadeleri de değerlendirilerek, sanığın olayda kusurlu olup olmadığının belirlenmesi bakımından dosyanın Adlî Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesine gönderilerek tarafların kusur oranına ilişkin rapor aldırılıp tüm deliller değerlendirildikten sonra sanığın hukuki durumunun tayini ve tespiti gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması” şeklinde belirtildiği üzere, somut olayda dosyanın Adlî Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesine gönderilerek tarafların durumuna ilişkin rapor aldırılıp tüm deliller değerlendirildikten sonra sanığın hukukî durumunun tayini ve tespiti gerekirken, yetersiz ve çelişkili trafik kaza tespit tutanağı ve bilirkişi raporuna itibar edilerek yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmediğinden bahisle 5271 Sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu Yüksek Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü ifadeli 13/12/2018 gün ve 94660652-105-15-14253-2018-Kyb sayılı sayılı kanun yararına bozma talebine atfen, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 18/12/2018 gün ve 2018/102145 sayılı tebliğnamesi ile daireye ihbar ve dava evrakı tevdi kılınmakla;
Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 14/12/2010 tarihli ve 2010/4-210 esas, 2010/259 sayılı kararında da belirtildiği üzere, Yasa yararına bozma yöntemi, karar veya hükümlerdeki hukuka aykırılıkların toplum ve birey açısından hukuk yararına giderilmesini ve ülke sathında uygulama birliğine ulaşılmasını sağlamak amacıyla, olağanüstü bir denetim muhakemesi yolu olarak Ceza Yargılaması Yasasının 309. ve 310. maddelerinde düzenlenmiş olup bu denetimin konusu, maddi ve yargılama hukukuna ilişkin hukuka aykırılıklardır. Ancak, gerek kesin hükmün otoritesinin korunması zorunluluğu, gerekse olağanüstü bir denetim yolu olması nedeniyle dar kapsamlıdır; her türlü hukuka aykırılığın öne sürülüp incelenmesine elverişli bir denetim yolu değildir.
Tüm bu nedenlerle; sanığın sevk ve idaresindeki beton mikseri ile olay günü gündüzün şehir dışındaki çift yönlü yolda seyri sırasında sağ taraftaki toprak tarla yoluna dönmek için sola doğru geniş açıyla hareket etmesi sebebiyle arkasından aynı yönden seyreden motosiklet sürücüsü katılanın sanığın sola döneceği zannıyla sağından geçmek istemesi üzerine miksere çarparak yaralandığı olayda mahkemece yapılan keşfe binaen düzenlenen rapor ve kaza tespit tutanağına göre sanığın sağa dönüş kurallarına riayet etmediğinden bahisle tali kusurlu olduğunun tespit ve kabulü ile mahkumiyetine karar verildiği dava dosyasında kusurun tespiti bakımından bir kez de Adli Tıp Kurumundan rapor alınmasına yönelik bozma isteminin CMK"nın 309. ve 310. maddesinde düzenlenen amaca uygun hukuka aykırılık niteliğinde bulunmadığı, kaldı ki kusur tespitinin hakimin yetkisinde olduğunun anlaşılması nedeniyle, Kanun yararına bozma talebine dayanılarak düzenlenen tebliğnamedeki bozma isteği incelenen dosya kapsamına nazaran yerinde görülmediğinden, Gölhisar Asliye Ceza Mahkemesinin 18/07/2018 tarihli ve 2018/153 esas, 2018/531 sayılı kararına yönelik yapılan kanun yararına bozma talebinin CMK"nın 309. maddesi uyarınca REDDİNE, müteakip işlemlerin mahallinde yapılmasına, dosyanın mahalline gönderilmesi için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE 09.04.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.