Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2018/2485
Karar No: 2018/11531
Karar Tarihi: 27.06.2018

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2018/2485 Esas 2018/11531 Karar Sayılı İlamı

1. Hukuk Dairesi         2018/2485 E.  ,  2018/11531 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ-TESCİL

    Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda, yerel mahkemece davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalı vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ..."nün raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;
    -KARAR-
    Dava, 5737 sayılı Yasanın 17.maddesine dayalı olarak açılan tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.
    Davacı, ... Vakfından icareli ... ada ... ve ... parsel sayılı taşınmazların mutasarrıfları ... ile ... oğlu ..."e ulaşılamadığından davalı ... Defterdarının kayyım olarak atandığını, 5737 sayılı Yasanın 17. maddesi uyarınca taşınmazın vakfına rücu edeceğini ileri sürerek taşınmazın vakfı adına tesciline karar verilmesini istemiştir.
    Davalı, çekişme konusu taşınmazda bulunan vakıf şerhinin, sadece zeminin vakfa aidiyetine ilişkin olduğunu, muhtesatların ise kayıt maliklerine ait olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, 5737 Sayılı Vakıflar Yasanın 17. maddesindeki koşulları gerçekleştiği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Dosya içeriği ile eksiğin tamamlanması yoluyla getirtilen kayıt ve belgelerden; çekişme konusu vakıf şerhi bulunan ... ada ... parsel sayılı 106m2 miktarlı kargir ev ve arsa nitelikli taşınmazın 32/200 payının ve ... ada ... parsel sayılı 150m2 miktarlı üç kargir ev nitelikli taşınmazın 3/25 payının elbirliği halinde 19.10.1998 tarihli imar işlemi ile ... kızı ... ve ... oğlu ... adına kayıtlı olduğu, taşınmazların geldisi olan ... ada ... parsel sayılı taşınmazın ... oğlu ... ve ... oğlu ... adına ½’şer payla 24.12.1935 tarihli tebdil işlemi ile kayıtlı iken ...’in 29.06.1939 tarihinde ölümü ile payının eşi ... ve oğlu ...’e 15.12.1942 tarihli intikal işlemi ile geçtiği, diğer ½ pay maliki ...’nun ...’in kardeşi olduğu, payını 27.06.1951 tarihli satış işlemi ile ... oğlu ...’a devrettiği, bahsi geçen akitte kimlik bilgilerine yer verildiği, nüfus kayıtlarının tetkikinde ... ve ...’dan olan ...’in 1877 yılında doğduğu, kardeşleri ..., ..., ... ve ...’nun bulunduğu, eşi ve oğluna ilişkin kimlik bilgilerine ulaşılamadığı, kayıtlara göre sağ göründüğü anlaşılmaktadır.
    Hemen belirtmek gerekir ki; 5737 Sayılı Yasanın 17.maddesi “Tasarruf edenlerin veya maliklerin mirasçı bırakmadan ölümleri, kaybolmaları, terk ve mübadil gibi durumlara düşmeleri halinde icareteynli ve mukataalı taşınmaz malların mülkiyeti vakfı adına tescil edilir.” şeklindedir.
    Somut olaya gelince, mahkemece hükme yeterli bir araştırma yapıldığını söyleyebilmek mümkün değildir.
    Hal böyle olunca; çekişme konusu taşınmaz paydaşlarından ... ve ...’in sağ olup olmadıklarının mirasçılarının bulunup bulunmadığının tespit edilmesi, adı geçen kişilerin yaşıyor olması ya da kaçak veya yitik olmaması ve yine mirasçılarının bulunması halinde taşınmazın aslı vakıf olsa bile vakfına rücu etmesinin (dönmesi) mümkün olmadığı gözetilerek davanın reddine karar verilmesi gerekeceği düşünülmeksizin yazılı olduğu üzere eksik inceleme ile karar verilmesi isabetsizdir.
    Kabule göre de; Hukuk Genel Kurulunun 12.04.2017 tarih ve 2017/1-1201E.-716K.sayılı kararında belirtildiği üzere, mahkeme kararıyla kayyım olarak atanan ve gaip kişi adına yaptığı bu iş ve işlemler nedeniyle, 3561 sayılı Kanun kapsamında yönetim kayyımı olan Defterdar, burada Hazineyi temsil etmemekte, aksine kayyımlık görevi gereği gaip kişinin anılan taşınmazdaki hak ve menfaatlerini korumaktadır. Taşıdığı kayyımlık sıfatı ile 492 sayılı Harçlar Kanunu kapsamında harçtan muaf olmadığı açıktır. 3561 sayılı Kanunun 2/son maddesinde “Kayyımlıkla ilgili işlemler her türlü vergi, resim, harç, katkı payı gibi mali yükümlülüklerden müstesnadır” hükmüne yer verilmiş ise de burada yargı harçlarından bağışıklığa dair özel bir düzenleme bulunmamaktadır. Bu durumda, mahkemece davalı kayyımın yasal hasım olduğu gerekçesiyle nispi karar ilam harcının davacıdan alınmasına karar verilmesi de doğru değildir.
    Davalının yerinde bulunan temyiz itirazlarının kabulü ile, hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK"un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 27.06.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi