21. Hukuk Dairesi 2015/6689 E. , 2016/1902 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
Davacı, davalılardan işverene ait işyerinde geçen çalışmalarının tespitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin reddine karar vermiştir.
Hükmün, davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
K A R A R
Dava, davacının 01.01.1997 tarihinden 2008 yılı Nisan ayına kadar davalı işverene ait iş yerinde geçen ve davalı Kuruma bildirilmeyen sigortalı çalışmalarının tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş ise de bu sonuca eksik araştırma ve inceleme ile gidilmiştir.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden, ... sicil numaralı davalı işyerinden davacının 01.01.1997-12.04.2008 tarihleri arasında otuz günün altında hizmetinin bildirildiği, 1999 yılı 2 ve 3.dönemlerine ilişkin imzalı ücret bordroları ile 2000-2008 yıllarına ilişkin imzalı puantaj kayıtlarının ve davalı Kurum tarafından davalı işyerinde yapılan denetimlere ilişkin tutanaklar ile bunlara dayalı düzenlenen raporların ibraz edildiği anlaşılmaktadır.
Davanın yasal dayanağını oluşturan 506 sayılı Yasa"nın 79/10. ve 5510 sayılı Yasa"nın 86/9. maddeleri bu tip hizmet tespiti davaları için özel bir ispat yöntemi öngörmemiş ise de, davanın niteliği kamu düzenini ilgilendirdiği ve bu nedenle özel bir duyarlılık ve özenle yürütülmesi gerektiği Yargıtay"ın ve giderek Dairemizin yerleşmiş içtihadı gereğidir.
Gerçekten, davacının, işyerindeki bir kısım çalışmaları aylık bordrolara, puantajlara dayanılarak davalı Kuruma kısmi olarak bildirilmiş ve bildirime uygun olarak da primleri ödenmiştir. İmzalı bordrolar, puantajlar davacı çalışmalarının işyerinde otuz günün altında geçtiğinin karinesidir. Karinenin tersinin ise, eşdeğerdeki belgelerle kanıtlanması gerektiği söz götürmez. Başka bir anlatımla, yazılı belgelerin varlığı halinde tanık sözlerine itibar edilemez. Dairemizin, giderek Yargıtay"ın oturmuş ve yerleşmiş görüşleri de bu doğrultudadır. Davalı işveren tarafından ihtilaflı dönemi kapsayan ücret bordroları, puantaj kayıtları ibraz edilmiştir. Bu bordroların ve puantajların çoğunluğunun imzalı olduğu görülmüştür. Davalı tarafından imzalı ücret bordrosu, puantaj kayıtları ibraz edilen, ancak davacı tarafından aksi yazılı delil sunulamayan süreler yönünden ret kararı vermek gerekmektedir. Bunun yanı sıra, davalı işyerinde 04.01.2002 tarihinde yapılan denetim sebebi ile işverenin 16.01.2002 tarihli beyanında ve 05.04.2011 tarihlerinde yapılan denetimlerde işveren tarafından işyerinde faaliyete ara verilmediği, faaliyetin devamlı olduğu beyan edilmiş olup imzalı ücret bordrosu veya puantaj kaydı olmayan veya olup da itiraz edilen imzaların davacıya ait olmadığı anlaşılan dönemler bakımından işveren beyanlarının da göz önünde bulundurulması gerekir.
Yapılacak iş, dava konusu yapılan çalışma döneminin tamamında, imzalı ücret bordrosu, puantaj kaydı olan dönemlerde imzalı ücret bordrosu/puantaj kaydı kadar, imzalı ücret bordrosu/puantaj kaydı olmayan veya olup da itiraz edilen imzaların davacıya ait olmadığı anlaşılan dönemlerde, denetimler sırasındaki işveren beyanlarını da göz önünde bulundurarak, ihtilaflı dönemin tamamına ilişkin dönem bordrolarında kayıtlı ve tarafsız tanıklar saptanarak bunların bilgilerine başvurmak, bordolarda adı geçen kişilerin adreslerinin tespit edilememesi veya beyanları ile yetinilmediği takdirde, ... Kurumu, zabıta, maliye, meslek odası aracılığı ve muhtarlık marifetiyle işyerine o tarihte komşu olan diğer işyerlerinde uyuşmazlık konusu dönemde çalıştığı tespit edilen kayıtlı komşu işyeri çalışanları; yoksa işyeri sahipleri araştırılıp tespit edilerek çalışmanın niteliği ile gerçek bir çalışma olup olmadığı yönünde yöntemince beyanlarını almak ve gerçek çalışma olgusunu somut ve inandırıcı bilgilere dayalı şekilde ortaya koyduktan sonra sonucuna göre karar vermekten ibarettir.
Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmaksızın eksik inceleme ve araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davacı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 15.02.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.