Abaküs Yazılım
22. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/38300
Karar No: 2018/4671
Karar Tarihi: 22.02.2018

Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2017/38300 Esas 2018/4671 Karar Sayılı İlamı

22. Hukuk Dairesi         2017/38300 E.  ,  2018/4671 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ : ALACAK

    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi taraflar vekillerince istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacı İsteminin Özeti:
    Davacı vekili, davanın belirsiz alacak davası olarak açıldığını belirterek davacının, işyerinde uygulanmakta olan toplu iş sözleşmesinden kaynaklı bir kısım alacağının ödenmediğini ileri sürerek; ilave tediye, kıdemli işçiliği teşvik primi, kıdem zammı farkı, bayram yardımı, öğrenim yardımı ve yakacak yardımı ile fazla çalışma, hafta tatili ve genel tatil çalışmasına ilişkin belirsiz alacaklarının tespiti ile şimdilik 2.350,00 TL belirsiz alacağın tahsiline karar verilmesini istemiştir.
    Davalı Cevabının Özeti:
    Davalı, davacıya toplu iş sözleşmesinin yürürlüğe girmesinden önce toplu iş sözleşmesi yürürlüğe girdikten sonra hak ettiği tüm işçilik alacaklarının ödendiğini ve davacı fazla çalışma yapmışsa da karşılığının ödendiğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
    Mahkeme Kararının Özeti:
    Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    Kararın taraflarca temyizi üzerine Dairemizce sair temyiz itirazlarının reddine karar verilerek, ilave tediye, kıdemli işçiliği teşvik primi, kıdem zammı farkı, bayram yardımı, öğrenim yardımı ve yakacak yardımı alacakları ile ilgili olarak davanın belirsiz alacak davası olarak açılamayacağı ve usulden reddi gerektiği, hafta tatili ve genel tatil alacakları belirsiz alacak davasına konu edilebileceğinden bu alacaklar yönünden dava tarihinden itibaren zamanaşımı hesabı yapılması ve dava tarihinden itibaren faize hükmedilmesi gerektiği; ayrıca hafta tatili, genel tatil ve fazla çalışma alacakları bakımından da yapılacak inceleme ve araştırma ile kayda dayanan dönemden takdiri indirim yapılmaması, tanık anlatımı ile ispatlanan dönem yönünden ise uygun bir takdiri indirim yapılması gerektiği gerekçeleriyle bozulmasına karar verilmiştir.
    Bozmaya uyan Mahkemece, aldırılan ek bilirkişi raporuna dayanılarak ilave tediye, kıdemli işçiliği teşvik primi, kıdem zammı farkı, bayram yardımı, öğrenim yardımı ve yakacak yardımı alacakları ile ilgili olarak davanın belirsiz alacak davası olarak açılamayacağı gerekçesi ile usulden reddine, diğer alacakların kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    Temyiz:
    Kararı davacı ve davalı temyiz etmiştir.
    Gerekçe:
    1.Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, tarafların aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki tüm temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
    2. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 10.02.1988 tarih 197/2-520 esas, 1988/89 karar sayılı kararında, Yargıtay"ca temyiz incelemesinin yapıldığı sırada dosyada bulunan bir belgenin gözden kaçırılması, maddi hata nedeni olarak açıklanmıştır. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun kökleşmiş içtihatları maddi hataya dayanan bozma ya da onama ilamının usuli kazanılmış hak oluşturmayacağı yönündedir (Yargıtay HGK17.012007gün 2007/9-13 esas 2007/17 karar ve Yargıtay HGK 25.06.2008 gün 2008/11-448 esas, 2008/454 karar).
    Ayrıca belirtmek gerekir ki, Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun 04.02.1959 gün ve 1957 /13 esas, 1959 karar ve 09.05.1960 gün 1960/21 esas, 1960/9 karar sayılı kararlarında açıklandığı üzere Yargıtay"ca maddi hata sonucunda verilen bir karara mahkemece uyulsa dahi usuli kazanılmış hak oluşmaz.
    6100 sayılı Kanun"un 176. maddesinin birinci fıkrasına göre “Taraflardan her biri, yapmış olduğu usul işlemlerini kısmen veya tamamen ıslah edebilir.”
    Bilindiği üzere, ıslah, taraflardan birinin usule ilişkin bir işlemini, bir defaya mahsus olmak üzere kısmen veya tamamen düzeltmesine imkan tanıyan ve karşı tarafın onayını gerektirmeyen bir yoldur.
    Öğretide ise ıslah, yukarıdaki tanıma benzer, taraflardan birinin yapmış olduğu usul işleminin tamamen veya kısmen düzeltilmesi olarak tanımlanmıştır (KURU, Baki, Hukuk Muhakemeleri Usulü, Cilt:IV, İstanbul 2001, s. 3965; ALANGOYA/YILDIRIM/ DEREN YILDIRIM, Medeni Usul Hukuku Esasları, İstanbul 2009, s. 266; PEKCANITEZ/ATALAY/ÖZEKES, Medeni Usul Hukuku, Ankara 2009, s.361; ÜSTÜNDAĞ, Medeni Yargılama Hukuku, Cilt: I-II, İstanbul 1997, s.549; BİLGEN, Mahmut, Hukuk Yargılamasında Islah, Ankara 2010, s.1"de aktarılan tanımlar ve yazarlar; YILMAZ, Ejder, Medeni Yargılama Hukukunda Islah, Ankara 2010, s.49-50"de aktarılan tanımlar ve yazarlar).
    6100 sayılı Kanun"un 180. maddesine göre de, davanın tamamen ıslahı durumunda, yeni bir dava dilekçesi verilmesi gerekmektedir.
    Somut olayda, dava her ne kadar belirsiz alacak davası olarak açılmış ise de, davanın tamamen ıslahı suretiyle yeni bir dava dilekçesi verilerek dava türü tam eda davası olarak değiştirilmiştir. Dairemizce bu husus gözden kaçırılarak maddi hataya dayalı olarak ilave tediye, kıdemli işçiliği teşvik primi, kıdem zammı farkı, bayram yardımı, öğrenim yardımı ve yakacak yardımı alacakları bakımından davanın usulden reddi gerektiği gerekçesi ile Mahkeme kararı bozulmuşsa da yukarıda açıklandığı üzere maddi hataya dayalı bozmaya uyulması taraflar lehine usuli kazanılmış hak oluşturmaz. Bu itibarla, mahkemece faiz başlangıç tarihi ve zamanaşımı başlangıç tarihleri yönünden tam ıslah tarihi dikkate alınmak sureti ile anılan alacaklar yönünden işin esasına girilmeli ve oluşacak sonuca göre bir karar verilmelidir.
    Davalı temyizi yönünden; Karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan AAÜT 13. maddesine göre Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde gösterilen hukuki yardımların konusu para veya para ile değerlendirilebiliyor ise avukatlık ücreti, davanın görüldüğü mahkeme için Tarifenin ikinci kısmında belirtilen maktu ücretlerin altında kalmamak kaydıyla (7 nci maddenin ikinci fıkrası, 9 uncu maddenin birinci fıkrasının son cümlesi ile 10 uncu maddenin son fıkrası hükümleri saklı kalmak kaydıyla) Tarifenin üçüncü kısmına göre belirlenir. Ancak, hükmedilen ücret kabul veya reddedilen miktarı geçemez.
    Vekalet ücretinin yukarıdaki hükme uygun belirlenmesi karşısında davalının bu yöndeki itirazları yerinde görülmemiştir.
    Sonuç:
    Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 22.02.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi