Abaküs Yazılım
23. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/6530
Karar No: 2016/3469
Karar Tarihi: 08.06.2016

Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2015/6530 Esas 2016/3469 Karar Sayılı İlamı

23. Hukuk Dairesi         2015/6530 E.  ,  2016/3469 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
    ASIL DAVADA DAVACI-BİR. DAVADA
    ASIL DAVADA DAVALI-BİR. DAVADA
    Vek. Av. ...

    Taraflar arasındaki kayıt kabule ilişkin asıl, alacağa ilişkin birleşen davanın yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı asıl davanın kabulüne, birleşen davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde asıl ve birleşen davada taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
    - K A R A R -
    Asıl davada davacı vekili, davacı idare tarafından ihale olunan ".....Gelir Paylaşımı İnşaat İşi" nin 13.4.2007 tarihli ve onaylı Devir Sözleşmesi, 22.12.2006 tarihli .... hükümleri çerçevesinde davalı firma yükleminde kaldığını, devir öncesi ilk sözleşme tarihinin 27.03.2006 olduğunu, 06.04.2006 tarihinde ise yer teslimi yapıldığını, iş bitim tarihinin 22.09.2008 olarak tespit edildiğini; davalının süresi içerisinde gerekli imalatları sözleşme şartlarına uygun olarak yerine getirmediğini, 28.03.2008 tarihinde iş programına göre yaklaşık % 75,44 oranında geri kalındığının tespiti üzerine 03.04.2008 tarihli ihtarname keşide edilerek işin bitirilmesine yönelik gerekli tedbirlerin alınmasının ihtar edildiğini; ancak yapılan şantiye kontrolleri sonucunda davalı firmanın işin bitirilmesine yönelik gerekli önlemleri almadığını, işi tam kapasite çalışır hale getirecek sayıda personel, araç-gereç ve malzeme bulundurmadığının tespit edildiğini, inşaat seviyesinde ilerleme kaydedilmediğinin anlaşılması üzerine devir sözleşmesinin 28. maddesinin (a) bendi uyarınca işin 12.05.2008 tarih ve 2327 sayılı Başkanlık Olur"u ile feshedildiğini ileri sürerek, 368.740,60 TL ÜFE farkı, 179.090,00 TL gecikme cezası, 776.662,00 TL erteleme faizi olmak üzere toplam 1.324.492,60 TL idare alacağından, şimdilik 20.000,00 TL ÜFE farkı, 10.000,00 TL gecikme cezası, 20.000,00 TL erteleme faizi olmak üzere toplam 50.000,00 TL"nin ticari reeskont faizi ile birlikte tahsilini talep ve dava etmiş, davalı şirketin yargılama devam ederken iflasının açılması üzerine dava kayıt kabul davasına dönüşmüş, 13.09.2012 tarihli ıslah dilekçesi ile talebini 3.096.040,62 TL olarak artırmıştır.
    Asıl davada davalı vekili, talep edilen alacakların müspet zarar kapsamında olduğunu, sözleşmenin feshedilmesi halinde müspet zarar kalemlerinin talep edilemeyeceğini, davacının, inşaat süresini hesaplarken ortak girişimle yaptıkları ilk sözleşmenin imza tarihini esas aldığını, oysa müvekkilinin işi devraldığı tarihe kadar 382 gün geçmiş olduğunu, feshin haksız olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
    Birleşen davada davacı vekili, haksız fesih nedeniyle VII. Bölge ile ilgili olarak haksız gelir kaydedilen 4.006.000 TL teminat mektubu alacağından şimdilik 50.000,00 TL"nin, VIII. Bölge ile ilgili olarak haksız gelir kaydedilen 6.860.000,00 TL teminat mektubu alacağından şimdilik 50.000,00 TL"nin, VII. Bölgede yapılan 6.103.515,60 TL imalat bedelinden şimdilik 50.000,00 TL"nin, VII. Bölgede yapılan 4.000.000,00 TL imalat bedelinden şimdilik 50.000,00 TL"nin avans faizi ile birlikte tahsilini talep ve dava etmiştir.
    .../...
    S.2.

    Birleşen davada davalı vekili, haklı fesih nedeniyle davacının zarar ziyan talebinde bulunamayacağını, VIII. Bölgede yapılan hiçbir imalat bulunmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; 27.03.2006 tarihinde yapılan ilk sözleşmenin müflis yüklenici şirket tarafından 13.04.2007 tarihinde esas sözleşmedeki şartlarla bütün hak ve yükümlülükleriyle birlikte devralındığı, işin bitirilmesine yönelik gerekli tedbirlerin alınması yönünden iş sahibi idare tarafından ihtar edilmesine karşın işin bitirilmesine yönelik önlemleri alamadığı, işi tam kapasitede çalışır hale getiremediği ve sözleşme kapsamında işin seviyesinde ilerleme sağlanamadığından devir sözleşmesinin 28. maddesinin (a) bendi uyarınca idarenin işe ait sözleşmeyi feshetmekte haklı olduğu, asıl dava yönünden davacı idarenin ÜFE farkı olarak 2.018.218,44 TL ve erteleme faizi olarak 1.067.822,12 TL talep etme hakkı olduğu; bunun toplamının 3.086.040,62 TL yaptığı, bu miktara bilirkişiler tarafından mahsubu yapılan yüklenicinin şantiye şefinin imzası bulunan 06.05.2008 tarihli tutanakta belirtilmiş imalat bedeli olan 385.912,80 TL eklendiğinde mahsup yapılmaksızın idare alacağının 3.471.953,52 TL olduğu, taraflar alacaklarını karşılıklı olarak dava konusu yaptığından mahsup işleminin karşılıklı davalarda yapılmasının gerektiği, bu nedenle asıl davada davacı idarenin ıslah dilekçesindeki miktarın asıl alacak yönünden aynen kabulü gerektiği, birleşen davanın da imalat bedeli dikkate alınarak ve yapılan mahsup neticesinde kısmen kabulü gerektiği belirtilerek, asıl davanın kabulü ile 3.096.040,62 TL davacı ... alacağının 4.sıraya kayıt ve kabulüne, fazlaya ilişkin istemin reddine, birleşen davanın kısmen kabulü ile 50.000,00 TL"nin 20.02.2009 dava tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte davalı ..... İflas idaresine ödenmesine karar verilmiştir.
    Kararı, asıl ve birleşen davada taraf vekilleri temyiz etmiştir.
    1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, birleşen davada davalı vekilinin tüm, asıl davada taraf vekillerinin aşağıdaki 2 no"lu bendin kapsamı dışında kalan, birleşen davada davacı vekilinin aşağıdaki 3 no"lu bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
    2-Asıl davada taraf vekillerinin temyiz itirazları yönünden;
    Asıl dava, davalının iflası ile kayıt kabul davasına dönüşmüştür.
    Asıl davada davacı vekilince; firma adına borç kaydı yapılan 368.740,60 TL ÜFE farkı, 179.090,00 TL gecikme cezası, 776.662,00 TL erteleme faizi olmak üzere toplam 1.324.492,60 TL idare alacağından şimdilik 20.000,00 TL ÜFE farkı, 10.000,00 TL gecikme cezası ve 20.000,00 TL erteleme faizi olmak üzere toplam 50.000,00 TL"nin ticari reeskont faizi ile birlikte tahsilinin istendiği, davalının 09.06.2009 tarihinde iflası üzerine iflas masasına işbu davadan da söz edilerek 1.452.262,71 TL"nin kaydı için başvurulduğu, iflas masasınca talebin reddi üzerine, davacı vekilinin 30.06.2011 havale tarihli dilekçesinde ....sayılı dosyasıyla kayıt kabul davası açıldığını, açılan davada işbu davanın sonuçlanmasının beklenmesine karar verildiğini açıkladığı, bilirkişi ek raporu üzerine 13.09.2012 tarihli ıslah dilekçesiyle 3.096.040,62 TL"nin kaydının istendiği, mahkemece de birleşen davada davacının bakiye imalat bedeli alacağı mahsup edilerek, ıslah edilen miktar üzerinden davanın kabulüne karar verildiği anlaşılmıştır.
    İİK"nın 195/1. maddesinin, " Borçlunun taşınmaz mallarının rehni suretiyle temin edilmiş olan alacaklar müstesna olmak üzere iflasın açılması müflisin borçlarını muaccel .../...
    S.3.

    kılar. İflasın açıldığı güne kadar işlemiş faiz ile takip masrafları anaya zammolunur." hükmü uyarınca mahkemece asıl davada davalının iflas tarihine kadar alacağı ve fer"ileri ile takip masrafları konusunda uzman bilirkişiden rapor alınıp, belirlenen tutarın kayıt ve kabulüne karar verilmesi gerekir. İİK"nın 195. maddesine göre iflas masasına yazılacak alacakların iflas tarihi itibariyle hesaplanıp, belirlenmesi gerekir. İflasın açılması ile ipotekle temin edilen alacaklar hariç, diğer alacaklar muaccel hale gelir ve iflasın açıldığı tarihe kadar işleyen faizler ve takip masrafları da asıl alacağa eklenerek masaya yazılır. Asıl alacağa faiz işlemeye devam ederse de, bu ancak tasfiye bakiyesi kalırsa ayrıca ödenir. Kayıt kabul davalarında tahsile değil, alacağın iflas masasına kaydına karar verilmekle yetinilir. Alacağın ödenmesi ancak tasfiye sonunda masa mevcudunun sıra cetveline uygun biçimde dağıtımı aşamasında gerçekleşir ve alacakların tam olarak ödenip ödenmeyeceği ancak bu aşamada anlaşılabilir.
    İİK"nın 235/1. maddesinin 1. cümlesi, "Sıra cetveline itiraz edenler, cetvelin ilanından itibaren onbeş gün içinde iflasa karar verilen yerdeki ticaret mahkemesine dava açmaya mecburdurlar." hükmünü içermektedir. Anılan yasa hükmüne göre, kayıt kabul davaları onbeş günlük yasal süre içinde açılması gereken davalardan olup, bu sürenin geçmesinden sonra ıslah yoluyla talebin artırılmasına hukuki geçerli sonuç bağlanamaz. Dairemizin 12.09.2014 tarih ve ..... sayılı ilamları da bu yöndedir.
    Somut olayda, davacı tarafça fazlaya ilişkin hakları saklı tutularak talep edilen 50.000,00 TL ve fer"ileri yönünden dava kayıt kabul davasına dönüşmüş olup, davacı tarafça saklı tutulan kısım ile ilgili ilanlardan itibaren İİK"nın 235. maddesindeki hak düşürücü süre içerisinde işbu davaya ıslah dilekçesi sunulmadığından, saklı tutulan kısım yönünden de davanın kayıt kabul davasına dönüştüğünün kabulü isabetli olmamıştır.
    Bu durumda mahkemece, saklı tutulan kısım yönünden ayrıca kayıt kabul davası açılmış olduğu ve süresinde ıslah dilekçesi sunulmadığı gözetilerek, kabulüne karar verilen ve dava dilekçesi ile talep edilen 20.000,00 TL ÜFE farkı ve 20.000,00 TL erteleme faizi toplamı 40.000,00 TL"nin iflas tarihi itibariyle faizi ile birlikte ulaşmış olduğu miktar yönünden bilirkişiden rapor alınması ve belirlenen tutarın kayıt ve kabulüne karar verilmesi gerekirken, yanılgılı gerekçe ile ıslah edilen tutar üzerinden hüküm kurulması doğru olmamıştır.
    Öte yandan, mahkemece hükme esas alınan bilirkişi kurulunca, davacı tarafça talep edilen gecikme cezasının BK"nın 158/2 maddesine dayalı ifaya ekli cezai şart niteliğinde olduğu ve davacının gecikme cezası istemekte haklı olmadığı bildirilmiş olup, mahkemece hükmün gerekçe bölümünde bu görüşe uygun olarak davacının sadece ÜFE farkı ve erteleme faizi isteyebileceği kabul edilmesine rağmen, gecikme cezasını da içeren ıslah edilmiş miktar olan 3..098.040,62 TL"nin kayıt ve kabulüne karar verilmiş, hüküm fıkrasında da davanın kabul edildiği belirtilmesine rağmen çelişkili olarak fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiştir. Mahkemece, gecikme cezası yönünden davanın reddine ve davalı lehine vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken, bu hususların gözardı edilmesi doğru olmamıştır.
    3-Birleşen davada davacı vekilinin temyiz itirazlarına gelince;
    Birleşen davada davacı vekilince; VII. bölgede yapılan 6.103.515,60 TL imalat bedelinden şimdilik 50.000,00 TL"nin, VIII. Bölgede yapılan 4.000.000,00 TL imalat bedelinden şimdilik 50.000,00 TL"nin avans faizi ile tahsili istenmiştir.
    .../...



    S.4.


    Mahkemece, hükme esas alınan bilirkişi kurulunca 20.03.2008 tarihli şantiye şefince imzalanan tutanak esas alınarak, davacının 385.912,80 TL imalat bedeli alacağı bulunduğu, VIII. bölge yönünden ise imalatı bulunmadığı, davacı yüklenicinin sözleşme kapsamındaki imalatlar dışındaki tesisler için bir talepte bulunmasının mümkün olmadığı görüşü bildirilmiştir.
    Mahkemece, davalı idareden VII ve VIII. bölgede davacı yüklenici tarafından yapılan imalatlarla ilgili hak ediş tutanakları ve ekleri istendikten sonra, gerekirse mahallinde keşif ve inceleme yapılarak davacının sözleşme kapsamı dışında VIII. bölgede yapmış olduğu imalatların bedelini isteyebileceği de gözetilerek, VII. ve VIII. bölgedeki imalat bedelleri ile ilgili rapor alınması ve sonucuna göre, talep miktarı da gözetilerek, bir hüküm kurulması gerekirken, eksik incelemeye dayalı olarak yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmamıştır.
    4-Kabule göre, birleşen davada davacı tarafça fazlaya ilişkin hakları saklı tutularak VII. bölge yönünden 50.000,00 TL imalat bedeli istenmesine ve talebini ıslah etmemiş olmasına göre, birleşen davada talep miktarı gözetilerek karar verilmesi ile yetinilmesi gerekirken, 50.000,00 TL"nin üzerindeki imalat bedelinin asıl davada mahsup itirazı ve birleşen davada ıslah olmadığı gözden kaçırılarak asıl davada davacı alacağından mahsubu doğru olmamıştır.
    SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, birleşen davada davalı vekilinin tüm, asıl davada taraf vekillerinin ve birleşen davada davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, asıl davada taraf vekillerinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, asıl davada taraflar yararına, (3) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, birleşen davada davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, asıl davada taraflar ve birleşen davada davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harçların istek halinde iadelerine, birleşen davada davalıdan alınması gereken harç peşin olarak yatırıldığından yeniden harç alınmadığına yer olmadığına, asıl dava yönünden kararın tebliğinden itibaren 10 gün, birleşen dava yönünden 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 08.06.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.











    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi