17. Ceza Dairesi 2018/1061 E. , 2018/3304 K.
"İçtihat Metni"MAHKEME : Asliye Ceza Mahkemesi
HÜKÜM : Mahkumiyet
SUÇ : İşyeri dokunulmazlığının ihlali
Sanık ... hakkında işyeri dokunulmazlığının ihlali suçundan yapılan yargılama sonucunda; sanık hakkında, 5237 sayılı TCK’nın 116/2-4, 35, 62 ve 53. maddeleri gereğince 7 ay 15 gün hapis cezasına ilişkin Bursa 4. Asliye Ceza Mahkemesi"nin 20/03/2014 tarih, 2013/468 Esas ve 2014/155 Karar sayılı kararına ilişkin sanığın temyizi üzerine;
Yargıtay 17. Ceza Dairesi"nin 29/11/2017 tarih, 2015/26560 Esas ve 2017/14880 Karar sayılı kararıyla;
Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
Sanığın tekerrüre esas alınan Bursa 14. Asliye Ceza Mahkemesi"nin 29/07/2011 tarih, 2011/284 Esas ve 2011/1117 Karar sayılı mahkumiyetine konu suçun 5237 sayılı TCK"nın 141/1. maddesinde yazılı hırsızlık suçuna ait olduğu ve CMK"nın 253. maddesinde 6763 sayılı Kanun ile yapılan değişiklik sonrası uzlaşma kapsamına alındığının ve sanığın başkada tekerrüre esas alınabilecek sabıkası olmadığının anlaşılması karşısında, tekerrüre esas alınan bu ilam sebebi ile uyarlama yargılaması yapılarak sonucuna göre sanık hakkında tekerrür hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağı infaz aşamasında mahallinde gözetilebileceğinden, bozma nedeni yapılmamıştır.
Dosya kapsamına göre diğer temyiz nedenleri yerinde görülmemiştir. Ancak;
Sanığın müştekiye ait marketin camını kırıp, pencereden uzanmak suretiyle hrsızlık eylemini gerçekleştirmeye çalıştığı, bu şekilde içeriye girmediğinin anlaşılması karşısında; sanık hakkında işyeri dokunulmazlığının ihlali suçundan beraati yerine yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş sanık ..."ün temyiz nedenleri açıklanan nedenle yerinde görülmekle, hükmün isteme aykırı olarak BOZULMASINA, karar verilmiştir.
İTİRAZ NEDENLERİ:
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı 01.02.2018 tarih ve 2014/117819 sayılı yazısı ile;
ANLATIM VE TALEP:
Sanık ... hakkında Bursa Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 17/07/2013 tarihli iddianamesiyle hırsızlığa teşebbüs, mala zarar verme ve işyeri dokunulmazlığını bozmaya teşebbüs suçlamasıyla açılan kamu davası sonucunda verilen aynı yer 4. Asliye Ceza Mahkemesinin 20/03/2014 tarih, 2013/468 Esas ve 2014/155 Karar sayılı hükmüyle sanığın 5237 sayılı TCK"nın 142/1-b,35,62,53 maddeleri uyarınca 11 ay 20 gün hapis,116/1-4,35,62 maddeleri uyarınca 7 ay 15 gün hapis, 151/1, 62, maddeleri uyarınca 5 ay hapis cezası ile mahkumiyetine karar verilip bu mahkumiyet hükmü, sanık tarafından yasal süresi içerisinde temyiz edilmekle Başsavcılığımıza intikal etmiş ve 18/06/2015 tarihli ONAMA talepli tebliğname ile dosya Yüksek 17.Ceza Dairesine gönderilmiştir.
Dosyanın tevdi edildiği Yüksek 17. Ceza Dairesi, 29/11/2017 gün, 2015/26560 Esas ve 2017/14880 Karar sayılı ilamıyla;
“…Sanığın tekerrüre esas alınan Bursa 14. Asliye Ceza Mahkemesi"nin 29/07/2011 tarih, 2011/284 Esas ve 2011/1117 Karar sayılı mahkumiyetine konu suçun 5237 sayılı TCK"nın 141/1. maddesinde yazılı hırsızlık suçuna ait olduğu ve CMK"nın 253. maddesinde 6763 sayılı Kanun ile yapılan değişiklik sonrası uzlaşma kapsamına alındığının ve sanığın başkada tekerrüre esas alınabilecek sabıkası olmadığının anlaşılması karşısında, tekerrüre esas alınan bu ilam sebebi ile uyarlama yargılaması yapılarak sonucuna göre sanık hakkında tekerrür hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağı infaz aşamasında mahallinde gözetilebileceğinden, bozma nedeni yapılmamıştır.
1-Sanık hakkında hırsızlık ve mala zarar verme suçlarından kurulan hükümlerin temyiz incelemesinde:
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, kararın dayandığı gerekçeye ve takdire göre, sanık ..."ün temyiz nedenleri yerinde görülmemiş olduğundan reddiyle, usul ve kanuna uygun bulunan hükümlerin tebliğnameye uygun olarak ONANMASINA,
2-Sanık hakkında işyeri dokunulmazlığının ihlali suçundan kurulan hükmün temyiz incelemesinde:
Dosya kapsamına göre diğer temyiz nedenleri yerinde görülmemiştir. Ancak;
Sanığın müştekiye ait marketin camını kırıp, pencereden uzanmak suretiyle hrsızlık eylemini gerçekleştirmeye çalıştığı, bu şekilde içeriye girmediğinin anlaşılması karşısında; sanık hakkında işyeri dokunulmazlığının ihlali suçundan beraati yerine yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş sanık ..."ün temyiz nedenleri açıklanan nedenle yerinde görülmekle, hükmün isteme aykırı olarak BOZULMASINA, ... “ oybirliğiyle karar vermiştir.
Başsavcılığımıza intikal eden ilam üzerinde yapılan inceleme sonucunda, işyeri dokunulmazlığını bozmaya teşebbüs suçu yönünden bozma kararına açıklanacak gerekçelerle sanık aleyhine olarak onama talebiyle itiraz etme zorunluluğu doğduğu belirtilmiştir.
İTİRAZ NEDENLERİ:
İtiraza konu olayda, Başsavcılığımız ile Yüksek 13. Ceza Dairesi arasında suç vasfına,cezanın bireyselleştirilmesine dair bir uyuşmazlık olmayıp itiraz konusu temyiz kapsamında bulunan işyeri dokunulmazlığını bozmaya teşebbüs suçunun yasal unsurlarının oluşup oluşmadığına ilişkin bulunmaktadır.
Yargılamaya ve itiraza konu somut olay incelendiğinde; suç tarihinde geceleyin saat 03.00 sularında ... il merkezi, ... mahallesinde devriye görevi yapan polis ekibinin, cadde üzerinde bulunan müştekiye ait iş yerinin önünde, elinde çorap takılı ve demir işkence tabir edilen alet bulunan bir şahsın işyeri camını kırıp kırılan yerden elini uzatarak iş yeri iç kısmında bulunan masanın çekmecelerini karıştırdığını görmesi üzerine mühdahale ettiğinde şahsın kaçmaya başladtığı ve takip üzerine de kovalamaca sonucu yakalnadığı iş yeri içerisinden herhangi bir eşya veya para alamadığı ancak iş yeri camını kırdığı anlaşılmaktadır. Subuta ilişkin şüphe bulunmayan olayda, sanık hakkında yapılan soruşturma üzerine hırsızlığa teşebbüs, işyeri dokunulmazlığını bozmaya teşebbüs ve mala zarar verme suçlarından kamu davası açılmış ve yapılan yargılama sonucunda da her üç suçtan da mahkumiyetine karar verilmiştir. Temyiz incelemesini yapan Yüksek 17. Ceza Dairesi, sanık hakkında kurulan mahkumiyet hükümlerinden hırsızlığa teşebbüs ve mala zarar verme suçlarından kurulan hükümleri onamış, işyeri dokunulmazlığını bozmaya teşebbüs suçundan kurulan hükmü ise, suçun yasal unsurları oluşmadığı gerekçesiyle bozmuştur.
Suçun işleniş şekline bakıldığında; sanık cadde üzerinde bulunduğu anlaşılan gıda işyerine hırsızlık amacıyla gece yarısından sonra saat 03.00 sularında gelmiş ve elinde getirdiği özel aletle işyerinin kepenk camını kırarak buradan işyeri içerisindeki masanın çekmecesine uzanmak suretiyle işyeri dokunulmazlığına müdahale etmiştir. 5237 sayılı Yasa"nın ikinci kitap,ikinci kısım, 7. bölümde, "hürriyete karşı suçlar" başlığı altında 116. maddenin 2. fıkrasında düzenlenen işyeri dokunulmazlığını bozma suçu "konut dokunulmazlığını bozma suçunun değişik bir görünümü olup 765 sayılı Yasada yer almayan yeni bir düzenlemedir.Bu maddedeki düzenlemeye ve 5237 sayılı Yasa"nın gelen mantığına göre, teşebbüse elverişli bir suçtur. Maddede maddi unsur olarak gösterilen "girme" fiili, 765 sayılı Yasa"nın 193. maddesinin 1. fıkrasında "...bir kimse kendisini oradan çıkarmak hakkını haiz olan birinin rızası hilafında veya hile ile veya gizlice meskenine girer veya rızasıyla girdikten sonra çıkmazsa sahibinin şikayeti üzerine..." şeklinde tarif edilmiş girmenin ne suretle gerçekleşeceği açıkça tarif edilmemiştir. 5237 sayılı Yasada da benzer bir düzenleme vardır. Aynı şekilde," girme "olarak düzenleme var olan 765 sayılı Yasa zamanında, o zaman ki ayrıma göre, eksik teşebbüsün bu suçta mümkün olduğu kabul edilmiş,tam teşebbüsün ise, neticesi harekete bitişik suç olduğundan mümkün olmadığı görüşüyle uygulama yapılmıştır. 5237 sayılı Yasa"nın 35. maddesinde, eksik-tam teşebbüs ayrımı yapılmadığına göre artık bu suçlarda teşebbüsün mümkün olduğu kabul edilmelidir. Sanık zaten bütün bedeniyle içeriye girse suç tamamlanmış olacaktır. Oysa ki, itiraza konu olayımızda sanık işyeri dokunulmazlığını bozmaya teşebbüs suçundan mahkum edilmiştir.
Doktrindeki genel kabule göre, işyeri (konut) dokunulmazlığını bozma suçlarında korunan hukuki menfaat, "kişinin huzurlu,güvenli ve sakin bir ortamda dilediği gibi hareket etme ve/veya yaşam özgürlüğünün korunmasıdır. Madde gerekçesinde de bu husus," kişinin kendisine özgü barış ve sükununu ve yuvasındaki yaşamın sulh ve selametle var olması için gerekli güvenlik duygusunun sarsılmasını ifade etmektedir." şeklinde açıklanmıştır. Camı kırılarak içeriye el uzatılmış olması halinde de bu güvenlik duygusunun etkilenmeyeceğini kabul etmek mümkün değildir. Nitekim, Yargıtay Ceza Genel Kurulu,01/03/2016 günlü,2016/484-108 esas-karar, 05/04/2016 gün, 2016/849 Esas ve 175 Karar sayılı içtihatlarında, "Olay gecesi sanığın, hakkında aynı fiiller nedeniyle verilen mahkûmiyet hükümleri temyiz edilmeksizin kesinleşen ve incelemeye konu olmayan sanıkla birlikte hırsızlık yapmak amacıyla katılanın işyerinin önüne geldikleri, giriş kapısının camlarını kırıp ekmek bıçağı ve tornavida ile kilidin göbeğini açmaya çalıştıkları sırada, kendilerini fark eden bazı vatandaşlar tarafından polise ihbarda bulunulduğu, olay yerine gelen kolluk görevlilerini gören sanıkların dükkânın beş metre ilerisinde ellerinde bulunan kar maskeleri ile tornavida ve ekmek bıçağını atıp kaçmaya başladıkları, polisler tarafından kesintisiz takip sonucu yakaladıkları sabit olan olayda, kanunun benimsediği objektif teori esas alındığında, şikâyetçiye ait dükkânın kilidini kırıp kepengini açan, ancak içeri giremeden yakalanan sanıkların, şikâyetçinin taşınır malını koruduğu egemenlik ve tasarruf alanına müdahale edip, hırsızlık ve işyeri dokunulmazlığının ihlali suçlarının kanuni tanımında belirtilen elverişli hareketlere başladıkları, ancak içeriye giremeden ve hırsızlık suçunu tamamlayamadan yakalandıkları, bu durumda yakalandıkları ana kadar gerçekleştirdikleri eylemin, kişi hürriyetini koruyan işyeri dokunulmazlığının ihlali ile mülkiyet ve zilyetlik haklarını koruma altına alan hırsızlık suçunun kanuni tanımında öngörülen neticeyi meydana getirmeye elverişli olması hususları birlikte değerlendirildiğinde, eylemlerinin tamamlanmış mala zarar verme suçunun yanında, nitelikli hırsızlık ve işyeri dokunulmazlığının ihlali suçlarına teşebbüsü de oluşturacağının kabulünde zorunluluk bulunmaktadır." şeklinde birebir benzer olaylarda işyeri/konut dokunulmazlığını bozmaya teşebbüs suçunun oluşacağını kabul etmiştir.
Bu sebeplerle; sanık hakkında işyeri dokunulmazlığını bozmaya teşebbüs suçunun yasal unsurlarının oluştuğu düşüncesiyle sanık aleyhine olarak hükmün ONANMASI talebiyle itiraz zorunluluğu doğmuş bulunmaktadır.
SONUÇ VE İSTEM:
Açıklanan gerekçelerle;
"Yüksek Yargıtay 17. Ceza Dairenizin 29/11/2017 gün, 2015/26560 Esas, 2017/14880 Karar sayılı işyeri dokunulmazlığını bozmaya teşebbüs suçuna ilişkin BOZMA kararının kaldırılarak, Bursa 4. Asliye Ceza Mahkemesi"nin 20/03/2014 tarihli, 2013/468 Esas ve 2014/155 Karar sayılı hükmünün ONANMASI, itiraz kabul edilmediği takdirde dosyanın itiraz incelemesi yapılmak üzere Yüksek Ceza Genel Kurulu Başkanlığına tevdii itirazen saygıyla arz ve talep olunur." şeklinde istemde bulunulması üzerine dosya dairemize gönderilmekle incelenerek gereği düşünüldü;
İTİRAZIN KAPSAMI;
Sanığın müştekinin iş yerinin camını kırıp, içeriye girmeden kırılan camdan elini uzatarak iş yerindeki masanın çekmecelerini karıştırırken yakalandığı olayda işyeri dokunulmazlığının ihlali suçunun oluştuğundan bahisle Dairemizin bozma kararının kaldırılması talep edilmiştir.
KARAR;
15/02/2013 tarihli olay yeri inceleme ve tespit tutanağında "işyeri kapısının demir doğrama ve (35-25 cm) ebadında bölünmüş camlardan oluştuğu, iş yerinin giriş kapısının sağ ve sol tarafında ve üst kısmında bulunan (35-25 cm) ebadındaki 3 adet camın kırılmış olduğu, cam kırıklarının yerlerde ve içeride bulunan masa üzerinde olduğu, kapının asma kilidinin zorlanmış olduğu, girişe göre sol tarafta bulunan ve kırılmış olan camın önünde durur vaziyette priket taşlarının olduğu, çekmecelerin açık olduğunun" tespit edildiği anlaşılmıştır.
Bu nedenle Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 01.02.2018 tarih ve 2014/117819 sayılı itiraz istemi yerinde görülmüş olduğundan İTİRAZIN KABULÜNE, Yargıtay 17. Ceza Dairesi"nin 29/11/2017 gün ve 2015/26560 Esas, 2017/14880 sayılı ilamı ile sanık ..."ün işyeri dokunulmazlığının ihlali suçundan verilen bozma kararının KALDIRILMASINA,
Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
Sanığın tekerrüre esas alınan Bursa 14. Asliye Ceza Mahkemesi"nin 29/07/2011 tarih, 2011/284 Esas ve 2011/1117 Karar sayılı mahkumiyetine konu suçun 5237 sayılı TCK"nın 141/1. maddesinde yazılı hırsızlık suçuna ait olduğu ve CMK"nın 253. maddesinde 6763 sayılı Kanun ile yapılan değişiklik sonrası uzlaşma kapsamına alındığının ve sanığın başkada tekerrüre esas alınabilecek sabıkası olmadığının anlaşılması karşısında, tekerrüre esas alınan bu ilam sebebi ile uyarlama yargılaması yapılarak sonucuna göre sanık hakkında tekerrür hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağı infaz aşamasında mahallinde gözetilebileceğinden, bozma nedeni yapılmamıştır.
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, kararın dayandığı gerekçeye ve takdire göre, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"nın itiraz nedenleri yerinde görülmemiş olduğundan reddiyle, usul ve kanuna uygun bulunan hükmün tebliğnameye uygun olarak ONANMASINA, 12.03.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.