22. Hukuk Dairesi 2017/3200 E. , 2018/4639 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı vekili, davacının sigara üretimi yapılan davalıya ait fabrikada asıl işlerde çalıştığı halde alt işveren Euroserve Şirketinde gösterildiğini, davalı ... ile dava dışı ... şirketi arasında imzalanmış olan alt işverenlik sözleşmesinin muvazaalı olduğunu, davacının davalı asıl işverenin işçisi konumunda olduğunu, aynı işi yapan davalı işçileri ile aynı ücreti ve sosyal hakları alması gerektiğini iddia ederek alacaklarının tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili,davacının şirketin işçisi olmadığını, alt işverenleri ... Firmasının elemanı olduğunu, söz konusu firma ile aralarında yasaya uygun hizmet sözleşmesi bulunduğunu, müvekkil firmanın asıl işinin tütün işlemesi ile sigara üretimi olduğunu, bunun dışında kalan NTM-Tütün Harici Malzeme Dağıtımı, yani bu malzemelerin depolardan sigara bölümüne taşınması hizmetleri yardımcı işlerinin Euroserve firmasına verildiğini, daha sonra bu sözleşmenin kapsamı genişletilerek diğer yardımcı işlerinde yüklenici firma eliyle yaptırdığını, aralarındaki ilişkinin muvazaalı olmadığını beyan ile açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, “Süresi içersinde ... A.Ş. tarafından davalı Bakanlık aleyhine açılan muvazaanın bulunmadığına ilişkin tespit ve iş müfettiş raporunun iptali davasında, davanın kabulüne, dahili lojistik hizmetleri içinde sayılan binfilling ve tütün elleçleme (taşıma) NTM (Tütün harici malzemeler ) dağıtımı ve filtre operasyonu işinin hizmet sözleşmesi ile alt işverene verilmesinde yasaya aykırı bir yön bulunmadığı, bu şekilde yapılan sözleşmenin muvazaaya dayanmadığının tespitine KESİN OLARAK karar verildiği görülmüştür.
Yine dosyaya sunulan emsal dava dosyasına ilişkin (... 12.İş 2012/62… vd., ... 8.İş Mahkemesinin 2012/103 esas …vd. ) kararlardan, Bakanlığın muvazaayla ilgili tespit kararına yapılan itiraz sonucu ... 8.İş Mahkemesinde görülen davada muvazaa olmadığının tespitine karar verilmesi ve diğer dosya delilleri çerçevesinde muvazaa bulunduğu iddiasına dayalı olarak talep edilen ücret, ihbar tazminatı, kıdem tazminatı, izin ücreti,ücret vs farklarıyla ilgili taleplerin reddine karar verildiği görülmektedir.
Emsal dava dosyalarında ... A.Ş. ile ... A.Ş. arasında hizmet alım sözleşmelerinin muvazaaya dayanmadığına ilişkin tespit ve buna dayalı olarak alacaklarla ilgili taleplerin reddine karar verilmesi yanında ve daha önemlisi Bakanlığın muvazaalı hizmet alım sözleşmesinin bulunduğu yönündeki tespitinin mahkeme nezdinde yapılan itiraz sonucu ... 8.İş Mahkemesinin yukarıda belirtilen ve muvazaa ilişkisinin bulunmadığı yönünde verilmiş bulunan Kesin hüküm sebebiyle davacının muvazaa iddiasına dayalı fark alacak taleplerinin reddine kararı verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.” denilerek davanın reddine karar verilmiştir.
Davacı vekili, davacının üretim yapılan kısımlarında çalıştığını, yaptığı işin yardımcı iş olmayıp asıl işin bir parçası olduğunu ve bu nedenle asıl-alt işveren ilişkisinin muvazaalı olduğunu, davacının baştan beri davalı şirketin işçisi sayılarak buna göre ücret ve diğer haklarının belirlenmesi gerektiğini iddia ederek alacak talebinde bulunmuştur. Mahkemece yukarıda özetlenen gerekçe ile davanın reddine karar verilmiş ise de, bu konuda yapılan araştırma ve inceleme yeterli değildir. Taraf tanıkları dinlenmiş ise de, Hukuk Muhakemeleri Kanunu madde 303’e göre; Bir davaya ait şeklî anlamda kesinleşmiş olan hükmün, diğer bir davada maddi anlamda kesin hüküm oluşturabilmesi için, her iki davanın taraflarının, dava sebeplerinin ve ilk davanın hüküm fıkrası ile ikinci davaya ait talep sonucunun aynı olması gerekir. Kesin hükmün, söz konusu olması için tarafların aynı olması gerekir. Bu nedenle Mahkemenin kesin hüküm bulunduğuna ilişkin karar gerekçesi yerinde görülmemiştir. Ayrıca, ... 12. İş Mahkemesinde açılan 2012/260 ve devamı esaslarına kayden görülen davalarda da Mahkemece verilen red kararları Dairemizin 2014/11843-11849 ve 2014/12032-12049 esas sayılı ilamları ile asıl-alt işveren ilişkisinin muvazaalı olduğu ancak fark alacak talebinin yerinde olmadığı gerekçesi ile onanmıştır. Bu itibarla mahkemece mahallinde konusunda uzman bilirkişi heyeti ile keşif yapılmalı, gerekirse tanıklar yeniden dinlenmeli, davacının tam olarak ne tür bir iş yaptığı belirlenmeli ve emsal mahkeme kararları da dikkate alınarak asıl-alt işveren ilişkisinin muvazaalı olup olmadığı, davacının fark alacak talebinde bulunup bulunmayacağı konusunda sonuca varılmalıdır. Bu maddi ve hukuki olgular gözetilmeksizin eksik inceleme ile karar verilmesi hatalı olmuştur.
O halde davacı vekilinin bu yönü amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve karar bozulmalıdır.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı nedenle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 22.02.2018 gününde oybirliği ile karar verildi.