11. Ceza Dairesi 2018/1252 E. , 2018/2866 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Resmi belgede sahtecilik
HÜKÜM : Mahkumiyet
Yapılan duruşmaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma ve kovuşturma sonuçlarına uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre sanıklar ..., ... ve ... ile sanıklar ..., ... ve ... müdafilerinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1)Belgede sahtecilik suçlarında aldatma yeteneğinin bulunup bulunmadığının takdiri hakime ait olduğu cihetle; suça konu belgelerin duruşmada incelenmek suretiyle özelliklerinin duruşma tutanağına yazılması ve denetime olanak verecek şekilde belge asıllarının dosya içerisine konulması, aldatma yeteneğinin ne şekilde gerçekleştiği karar yerinde tartışılarak sonucuna göre sanıkların hukuki durumlarının tayin ve takdiri gerektiği gözetilmeden, eksik inceleme sonucu yazılı şekilde hükümler kurulması,
2)Kabule göre de;
a)Sanık ... yönünden; Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun 22.04.2014 tarih ve 2013/11-397 Esas, 2014/202 Karar sayılı kararında da belirtildiği üzere, 5237 sayılı TCK"nın “Kamu güvenine karşı suçlar” bölümünde düzenlenen ve belgenin gerçeğe aykırı olarak düzenlenmesi ile kamu güveninin sarsıldığı kabul edilerek suç sayılıp yaptırıma bağlanan “resmi belgede sahtecilik” suçlarının hukuki konusunun kamu güveni olduğu, suçun işlenmesi ile kamu güveninin sarsılması dışında, bir veya birden fazla kişinin de haksızlığa uğrayıp, suçtan zarar görmesi halinde dahi, suçun mağdurunun toplumu oluşturan bireylerin tamamının, diğer bir ifadeyle kamunun olduğuna dair kabulün etkilenmeyeceği, zincirleme suça dâhil olan bir suçtan dolayı, bu durum gözetilmeksizin mahkûmiyet kararı verilmiş ve bu karar kesinleşmiş ise, zincirleme suça konu ikinci suçla ilgili olarak, kesinleşen hükme konu eylem de göz önüne alınarak zincirleme suç hükümlerinin uygulanması suretiyle yeni bir hüküm kurulup, kesinleşen hükümdeki sonuç cezanın mahsubu suretiyle karar verilmesi gerekeceği cihetle; dava dosyasına konu tüm suçlar zincirleme biçimde işlendiği gibi, UYAP sisteminden yapılan kontrolde de, sanığın resmi belgede sahtecilik suçundan benzer nitelikteki fiilleri nedeniyle mahkûmiyetine karar verilmiş kamu davaları bulunduğunun anlaşılması karşısında; fiil tarihleri de dikkate alınarak, hukuki kesintinin iddianame tarihi itibarıyla oluşacağı gözetilip sanığın eylemlerinin ayrı suçları mı, yoksa bir suç işleme kararıyla kanunun aynı hükmünün kısa zaman aralıkları içerisinde birkaç kez ihlal etmek suretiyle zincirleme biçimde mi işlendiğinin değerlendirilmesi ile mükerrer yargılama ve cezalandırılmanın önlenmesi bakımından, sanık hakkındaki Polatlı Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2009/76 Esas-2012/628 Karar, Polatlı Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2008/486 Esas-2009/181 Karar ve Ankara 25. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2009/405 Esas-2009/1387 Karar sayılı dava dosyaları getirtilip incelenerek mümkünse birleştirilmeleri, değilse bu davayı ilgilendiren kısımlarının onaylı örneklerinin dosya içerisine konulması, sonucuna göre sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerektiği gözetilmeden, eksik araştırma ve inceleme ile sanık hakkında resmi belgede sahtecilik suçundan üç ayrı mahkumiyet hükmü kurulması,
b)Sanıklar ... ve ... yönünden; 21.01.2008 tarihli iddianameye konu eyleme ilişkin olarak kurulan hükmün gerekçesinde, sanıklar ... ve ...’ın resmi belgede sahtecilik suçuna diğer sanıklar ... ve ... ile aynı nitelikte katılıp iştirak halinde işledikleri kabul edilmesine karşın, hüküm fıkrasında sanıklar ... ve ... hakkında TCK’nın 39/1. maddesi uyarınca indirim yapılmak suretiyle çelişkiye neden olunması,
c)Tüm sanıklar yönünden; TCK’nın 53. maddesine ilişkin uygulamanın Anayasa Mahkemesi"nin 08.10.2015 tarih ve 2014/140 Esas, 2015/85 Karar sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanıklar ..., ... ve ... ile sanıklar ..., ... ve ... müdafilerinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, sanıklar ... ve ...’ın kazanılmış haklarının saklı tutulmasına, 02.04.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.