Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :
Alacaklı banka kredi sözleşmesine dayalı olarak takipte ipoteğin paraya çevrilmesini talep etmiştir. Banka takibinde İİK.nun 150/ı maddesine göre takip talebinde bulunulduğu anlaşılmıştır. Alacaklı tarafından borçluya İİK.nun 149.maddesi hükmüne göre icra emri gönderilmiş olup borçlu söz konusu belgenin kesin borç ikrarı içermediğinden ilam niteliğinde bulunmadığından icra emri gönderilmesini ve takip yapılmasının usulsüz olduğu ve iptal edilmesini ileri sürdüğü görülmüştür. Borçlunun takibin şekline ve ödeme emri yerine icra emri gönderilmesi biçimindeki şikayetleri süreye tabi olup, bunların yasal yedi gün içerisinde ileri sürülmesi gerekir.
Somut olayda, borçlu kendisine gönderilen icra emri tebligatının usulsüz olduğunu belirterek icra emri gönderilmesini ve ilamlı takip yapılmasının yasal olmadığını ileri sürdüğüne göre, Mahkemece öncelikle tebligatın usulüne uygun olup olmadığı saptandıktan sonra borçlu şikayetinin süresinde olması halinde işin esasının incelenmesi gerekirken söz konusu işlemlere karşı şikayetin süreye tabii olmadığından bahisle işin esasının incelenmesi isabetsizdir.  
SONUÇ :Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK.366. ve HUMK.428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 12/11/2007 gününde oybirliğiyle karar verildi.