Abaküs Yazılım
10. Ceza Dairesi
Esas No: 2017/2689
Karar No: 2018/1104
Karar Tarihi: 05.02.2018

Kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma - Yargıtay 10. Ceza Dairesi 2017/2689 Esas 2018/1104 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Sanık hakkında verilen tedavi ve denetimli serbestlik tedbirinin infazına başlamadığı için 191/4 (a) maddesi uygulanmamıştır. 6545 sayılı Yasa ile TCK'nın 191. maddesinde yapılan değişikliklerin yürürlüğe girdiği 28.06.2014 tarihinden önce tedavi ve denetimli serbestlik tedbirinin infaz edilememesiyle ilgili işlemlerin usulüne uygun şekilde tamamlandığı belirtilmiştir. Hükmün açıklanması şartlarının oluştuğu, yargılama sürecindeki işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdani kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı belirtilmiştir. Kanun maddeleri: 5237 sayılı TCK'nın 66. maddesinin 1. fıkrasının (e) bendi ile 2. fıkrası ve 67. maddenin 4. fıkrası, 6545 sayılı Yasa, TCK'nın 191/4 (a) maddesi.
10. Ceza Dairesi         2017/2689 E.  ,  2018/1104 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkeme : Çocuk Mahkemesi
    Suç : Kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma
    Hüküm : Tedavi ve denetimli serbestlik tedbirine uyulmaması üzerine verilen mahkûmiyet hükmünün açıklanması

    Dosya incelendi.
    GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ :
    Tedavi ve denetimli serbestlik tedbirinin kesinleşmesini müteakip, infazı ile ilgili geçen süre ile hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının kesinleşip ikinci suçun işlendiği tarihe kadar geçen toplam 3 yıl 9 ay 8 günlük sürede zamanaşımının durması nedeniyle 5237 sayılı TCK’nın 66. maddesinin 1. fıkrasının (e) bendi ile 2. fıkrası ve 67. maddenin 4. fıkrasında öngörülen sürelerin dolmadığı dikkate alınarak yapılan incelemede;
    Sanığın 12/06/2008 tarihli oturumda müdafii Av. ... ile birlikte sorgusunun yapıldığı 24/10/2014 tarihli son celsede de 18 yaşını bitirmesi nedeniyle “açıklamada bulunmama hakkını kullanmak istemediğini, haklarını anladığını, müdafii talebinin olmadığını, savunmasını kendisinin yapacağını” bildirerek savunmasını yaptığı,
    Sanık hakkında verilen tedavi ve denetimli serbestlik tedbirinin infazına başlamak amacıyla, Denetimli Serbestlik Şube Müdürlüğü tarafından, usulüne uygun şekilde tebliğ edilen uyarılı davetiyeye rağmen; sanık, başvuruda bulunmadığı ve infaza hiç başlamadığı için, tebliğnamede bahsedilen ve infaz edilememe işlemleri bittikten sonra 28/06/2014 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 6545 sayılı Yasa ile değişik TCK"nın 191/4 (a) maddesindeki "ısrar" koşulunun olayda uygulama yeri bulunmadığı, sonradan yürürlüğe giren bu kuralın infaza başlandıktan sonraki dönemle ilgili olduğu ve 28/06/2014 tarihinden sonra başlanacak infaz işlemlerinde uygulanabileceği, ayrıca infaz usulündeki değişikliklerin geriye doğru yürütülemeyeceği,
    6545 sayılı Kanunla TCK"nın 191. maddesinde yapılan değişikliklerin yürürlüğe girdiği, 28.06.2014 tarihinden sonra yapılan infaz işlemlerinde, ilk uyarılı başvuru davetiyesinin tebliği üzerine, müracaatta bulunmayanlar için 2. kez uyarılı başvuru davetiyesi gönderilebileceği,
    28.06.2014 tarihinden önce ise, ne ilgili yönetmeliklerde, ne de TCK"nın 191. maddesinde ilk uyarılı başvuru davetiyesini aldıktan sonra 10 gün içerisinde kuruma başvurmayanların 2. kez davetiye gönderilerek uyarılacaklarına dair bir hüküm bulunmadığı, 6545 sayılı Yasa"nın yürürlük tarihi olan 28.06.2014 tarihinden önce tedavi ve denetimli serbestlik tedbirinin infaz edilememesiyle ilgili işlemlerin usulüne uygun şekilde tamamlandığı,
    Dikkate alınarak tebliğnamedeki bozma düşüncesine iştirak edilmemiştir.
    Hükmün açıklanması şartlarının oluştuğu, yargılama sürecindeki işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eyleme uyan suç tipi ile yaptırımların doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından; sanığın yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, hükmün ONANMASINA, 05/02/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi