23. Hukuk Dairesi 2015/5293 E. , 2016/3458 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
ASIL DAVADA DAVACI-KARŞI DAVADA
ASIL DAVADA DAVALI-KARŞI DAVADA
Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı asıl davanın kısmen kabulüne, karşı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün asıl davada davalı-karşı davada davacı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde asıl davada davalı-karşı davada davacı vekili avukat ... ile asıl davada davacı-karşı davada davalı asıl ... ile vekili avukat ... gelmiş olup, duruşmaya başlanarak hazır bulunanların sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- KARAR -
Davacı vekili, taraflar arasında inşaat yapımına ilişkin sözlü anlaşma olduğunu, inşaatın büyük kısmı yapıldığı halde, davalının kalan bedeli ödemediğini ileri sürerek, 80.401,96 TL"nin tahsilini talep ve dava etmiş; karşı davada, karşı davacı vekili, davalı yükleniciye inşattan dolayı fazla ödeme yapıldığını ve dış duvarda projeden farklı imalat kullanıldığını ileri sürerek, fazla ödemenin istirdadını ve ayıbın giderilme bedelinin tahsilini talep ve dava etmiştir.
Mahkemece, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, asıl davanın kısmen kabulüne, karşı davanın reddine karar verilmiştir.
Karar, asıl davada davalı-karşı davada davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1)Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, asıl davada davalı-karşı davada davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2) Taraflar arasında yazılı sözleşme bulunmamaktadır. Ancak, davalıya ait inşaatın yapımında harcanacak bedellerin üzerine davalı yanca kâr payı eklenerek ödeneceği her iki tarafın da kabulündedir. Bu durumda,mahkemece, işin yapıldığı anlaşılan tarihler itibariyle öncelikle yapılan inşaata hangi miktarda para sarfedilebileceği (imalat bedeli) tespit edilmeli, buna anlaşma tarihi olarak kabul edilen 2006 yılında o yörede uygulanan net kâr oranı uygulandıktan sonra, davalı-karşı davacı tarafından ödendiği ileri sürülen ve bu ödemelerle ilgili olarak ibraz edilen makbuzlar ve bunun dışında ödeme iddiasının bir kısmına davacı yanca itiraz edilmediği gözden kaçırılmadan bulunacak toplam ödeme miktarının, imalat bedeli ve kâr toplamından tenzil edilerek, bu arada karşı davada,inşaatın onaylı projesinde duvarların ytong malzeme ile yapılacağı gösterilmesine rağmen, yerinde bims malzeme kullanılması nedeniyle uğranılan zararın bedelinin tahsili istemi üzerinde durularak, gerektiğinde uyuşmazlık konusunda uzmanlığı bulunan bilirkişiler ile mahallinde keşif yapılıp, rapor alınmak suretiyle sonucuna uygun bir karar verilmesi gerekirken, uyuşmazlık .../....
S.2.
hakkında uzmanlığı olmayan bilirkişiden alınan raporla mücerret davacı belgelerine dayalı şekilde ve davalının muhtelif ödemeleri nazara alınmadan; keza, herhangi bir delil olmadığı halde davacı alacağına yakıt ve telefon giderleri eklenerek hesap yapılması ve henüz teslim olmadığı halde ayıp ihbarında bulunulmadığından bahisle ısı yalıtımından kaynaklanan talepleri de nazara alınmaksızın hükme varılması doğru olmamıştır.
İzah edilen nedenlerle kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ : Yukarıda (1) numara bentte açıklanan nedenlerle, asıl davada davalı- karşı davada davacının diğer temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, 1.350,00 TL duruşma vekalet ücretinin davacı-karşı davalıdan alınarak, Yargıtay duruşmasında vekille temsil olunan davalı-karşı davacıya verilmesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 07.06.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.