11. Hukuk Dairesi 2016/11929 E. , 2018/3736 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 10.12.2015 tarih ve 2013/761-2015/961 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı ... ve Kredi Bankası A.Ş ve davalı ... vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili; müvekkilinin dava dışı ...Lazerli Epilasyon Güzellik Sağlık Turizm Tekstil Sanayi ve Ticaret İthalat ve İhracat Ltd. Şti.’ye 05.01.2007 tarihinde hisse devri alarak ortak olduğunu, ortaklar kurulu kararı gereğince müvekkili ile davalı ...’un müşterek imza ile yetkili müdür olduklarını, bu hususun 17.01.2007 tarihli ... Gazetesinde ilan edildiği, davalı bankada şirket adına açılmış vadesiz hesap bulunduğunu, ancak bu hesapta biriken paraların davalı ... tarafından tek başına verdiği talimata istinaden çekildiğini, davalı bankanın şirketin çift imza ile temsil edildiği hususunda gerekli özeni göstermediği için oluşan zarardan sorumlu olduğunu ileri sürerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile 1.000,00 TL"nin dava tarihinden itibaren işleyecek faizi ile davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini talep etmiş, yargılama sırasında müvekkilinin uğradığı zararın 8.148,00 TL olduğu belirterek, bu miktarın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini istemiştir.
Davalı banka vekili; söz konusu hesabın 17.11.2006 tarihinde açıldığını, bu tarihte şirket müdürlerinin tek başına temsil yetkisi olduğunu, buna istinaden düzenli olarak ödeme yapıldığını, değişiklik halinde bankaya bilgi verilmesi gerektiğini, çekilen bedellerin şirket için kullanılmış olabileceğini, ayrıca davacının şirket müdürü olarak yeterli denetimi yapmadığını, savunarak davanın reddini istemiştir.
Davalı ... vekili; tarafların ortak olduğu şirketin tüzel kişiliğinin devam ettiğini, davacının işbu davayı açmada taraf sıfatı bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; banka hesabının açıldığı tarih itibariyle davalı ...’un tek başına şirketi temsile yetkili olduğu, ancak davacının şirkete ortak olmasından sonra alınan ortaklar kurulu kararının 17.01.2007 tarihinde tescil ve ilan edildiği, bu karara göre davacı ve davalının söz konusu şirketi müştereken temsile yetkili kılındığı, 6102 sayılı TTK"nun 38. maddesine göre bu ilanın davalı bankayı da bağlayıcı nitelikte olduğu ve ilanın yapıldığı tarihten sonra çekilen paralardan davalı bankanın da sorumluluğunun bulunduğu, ancak şirket ortağı ve aynı zamanda şirket müdürü olan davacının ilk paranın çekildiği tarih ile son paranın çekildiği tarih arasındaki sürede bu hususu bankaya bildirmediği, bu nedenle davalı bankanın %50 kusurlu olduğu, yetkinin tescil ve ilan edildiği tarihten sonra davalı ...’un yetkisi olmadığı halde 8.148,00 TL"yi yetkisiz olarak çekmiş olup, çekilen bu paraların şirket hesabına yatırıldığının da ispat edilemediğinden bu paranın tamamından davalı ...’un sorumlu olduğu, 6102 sayılı TTK"nun 555. maddesine göre şirketin uğradığı zararın tazminini her pay sahibi isteyebileceği, ancak tazminatın şirkete ödenmesini isteyebileceği gerekçesiyle 8.148,00 TL"nin davalı ...Ş"nin 4.074,00 TL"sinden sorumlu olması kaydı ile davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile ...Lazerli Epilasyon Güzellik Sağlık Turizm Tekstil Sanayi ve Ticaret İthalat ve İhracat Limited Şirketine ödenmesine, kabul edilen miktara dava tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmasına karar verilmiştir.
Kararı, davalı .... vekili ve davalı ... vekili temyiz etmiştir.
1- Dava, davalı banka yönünden, bankacılık işlemleri nedeniyle uğranıldığı iddia edilen zararın tazmini istemine ilişkindir. Davacı vekili, davalı şirket müdürünün davalı bankada usulsüz işlemler yaptığını, bu nedenle müvekkilinin 8.148,00 TL zarara uğradığını, davalı bankanın gerekli dikkat ve özeni göstermediği için oluşan zarardan sorumlu olduğunu ileri sürmüş, mahkemece, yazılı şekilde davalı şirket müdürünün usulsüz işlemler yaparak tarafların ortak olduğu dava dışı şirketi 8.148,00 TL zarara uğrattığı, gerekli dikkat ve özeni göstermeyen davalı bankanın oluşan zararın %50’sinden sorumlu olduğu gerekçesiyle davalı banka yönünden davanın kısmen kabulü ile 4.074,00 TL’nin dava dışı şirkete verilmesine karar verilmiştir. Ancak, mahkemenin de kabulünde olduğu üzere davacının ileri sürdüğü hususlar nedeniyle oluşan zarar, doğrudan davacının kendi üzerinde doğan bir zarar olmayıp, şirkete yönelik meydana gelen bir zarardır. Bu durumda, mahkemece, oluşan zararın dava dışı şirketin zararı olduğu ve davacının oluşan zararı kendisine istediği gözetilerek davacının davalı bankaya karşı açılan davada aktif husumetinin bulunmadığı gözden kaçırılarak istemi dışına çıkılmak suretiyle işin esası hakkında karar verilmesi doğru olmamış, kararın davalı banka yönünden bozulması gerekmiştir.
2- Dava, davalı ... yönünden, limited şirketin müdürünün sorumluluğuna dayalı tazminat istemine ilişkin olup, mahkemece, yazılı şekilde, davalı şirket müdürünün usulsüz işlemler yaparak tarafların ortak olduğu dava dışı şirketi 8.148,00 TL zarara uğrattığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Ancak, davalı şirket müdürünün eylemleriyle kendisini zarara uğrattığı iddiasına dayalı olarak açılan işbu dolaylı zarar nedeniyle davacı şirket ortağı tarafından yönetici aleyhine açılmış bir sorumluluk davası niteliğindedir. Olay tarihinde yürürlükte bulunan 6762 sayılı TTK"nın 556. maddesi atfı ile 309. maddesi uyarınca (6102 sayılı TTK"nın 644/1-a maddesi uyarınca uygulanması gereken 553. ve 555. maddeleri), limited şirket ortaklarının, “tazminatın şirkete verilmesi” kayıt ve koşuluyla sorumluluk davasını açabilmeleri mümkündür. Somut olayda davacının ileri sürdüğü hususlar nedeniyle oluşan zarar doğrudan kendi üzerinde doğan bir zarar olmayıp, şirkete yönelik meydana gelen zarara ilişkindir. Bu bakımdan, her ne kadar mahkemece, davacının talebinin kendisine verilmesi yönünde olmasına rağmen oluşan zarar miktarının dava dışı şirkete verilmesi yönünde hüküm kurulmuş ise de, davacının tazminatın bizzat kendisine ödenmesini istemiş olması yukarıda açıklanan yasal hükümler karşısında dinlenebilirliği olmayan maddi tazminat istemine ilişkin davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamış, kararın davalı ... yönünden bozulması gerekmiştir
3- Bozma sebep ve şekline göre, davalı ... vekilinin ve davalı ... vekilinin sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) ve (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı ... vekilinin ve davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davalılar yararına BOZULMASINA, (3) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı ...Ş vekilinin ve davalı ... vekilinin sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, ödedikleri peşin temyiz harcının istekleri halinde temyiz eden davalı ... ve davalı ..."a iadesine, 21.05.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.