Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/11904
Karar No: 2018/3734
Karar Tarihi: 21.05.2018

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2016/11904 Esas 2018/3734 Karar Sayılı İlamı

11. Hukuk Dairesi         2016/11904 E.  ,  2018/3734 K.

    "İçtihat Metni"



    MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ

    Taraflar arasında görülen davada... Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 13/04/2016 tarih ve 2014/20-2016/308 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
    Davacı vekili; davalı şirket tarafından yurtdışından ithal olunan malların Türkiye"ye taşınmasının müvekkili tarafından gerçekleştirildiğini, ancak davalıya keşide olunan toplam 10.600,00 Euro nakliye faturalarının davalı tarafından ödenmediğini, bunun üzerine müvekkili tarafından 10.600,00 Euro karşılığı 26.807,40 TL üzerinden davalı aleyhine başlatılan icra takibine davalının haksız olarak itiraz ettiğini, oysa faturaların davalı tarafından ödenmediğini ileri sürerek davalının icra dosyasına vaki itirazının iptali ile icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili; dava konusu faturaların "kapalı fatura" mahiyetinde olduğunu ve bunun da fatura bedellerinin ödendiği anlamına geldiğini, dava konusu faturaların müvekkili tarafından bankaya ödendiğini savunarak davanın reddi ile kötüniyet tazminatının davacıdan tahsilini istemiştir.
    Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; davalının ticari defter ve kayıtlarında dava konusu faturaların ödendiğinin belirtildiği, davacının fatura konusu alacağın ödenmediğini ispat edemediği, ayrıca davacının kötü niyetle hareket ettiğine dair kanaat oluşmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
    Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
    1- Dava, taşıma sözleşmesinden kaynaklanan navlun alacağı için başlatılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkin olup, mahkemece, ispat yükü davacıya yüklenerek yazılı şekilde davacının dava konusu alacağın ödenmediğini ispat edemediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Ancak, davalı vekili, cevap dilekçesinde, dava konusu navlun alacağının banka aracılığıyla davacıya ödendiğini ve ödemelere ilişkin makbuzların mevcut olduğunu savunmuş, yargılama aşamasında ise ödemelerin davacının yükü teslim eden şoförlerine elden yapıldığını belirtmiştir. Buna göre, davalı, taraflar arasındaki taşıma sözleşmesini kabul etmiş ve dava konusu alacağı ödediğini savunarak ispat yükünü üzerine almıştır. Doktrinde davalının bu savunmasına “bağlantılı bileşik ikrar” denilmektedir. Bağlantılı bileşik ikrarda bulunan taraf, diğer tarafın ileri sürdüğü vakıayı ikrar eder, fakat ikrarına bu vakıadan çıkan hukuki sonucu hükümden düşüren ve bu vakıanın doğumu ile ilgili bulunmayan başka bir vakıa ileri sürer. Bu durumda ikrarın bölünebileceği, dolayısıyla ispat yükünün davalıya düşeceği kabul edilmektedir. Bu itibarla, mahkemece, davalının taşıma sözleşmesini kabul ettiği ve dava konusu alacağın davacıya ödendiğini savunduğu, bu nedenle davacıya ödeme yapıldığına dair ispat yükünü üzerine aldığı, ancak dosya kapsamında davalının bu savunmasını ispatlayamadığı gözetilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirmeye dayalı olarak ispat yükünü davacıya yükleyerek karar verilmesi doğru olmamış, kararın bozulması gerekmiştir.
    2-Bozma sebep ve şekline göre, davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davacı yararına BOZULMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz edene iadesine, 21/05/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.









    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi