16. Hukuk Dairesi 2016/2293 E. , 2018/4317 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sonucu ... İli ... İlçesi ... Mahallesi çalışma alanında bulunan 136 ada 33 parsel sayılı 425,46 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz iki katlı kargir ev, garaj ve arsa vasfıyla ... adına tescil edilmiştir. Davacı irsen intikal, taksim, satın alma ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak parselin 18.05 metrekarelik kısmının tapusunun iptali ile kendisi ve ... adına kayıtlı 136 ada 34 parsel sayılı taşınmaza eklenmek suretiyle tescili istemiyle dava açmıştır. Yargılama sırasında ... davaya muvvafakat etmiştir . Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulü ile çekişmeli 133 ada 33 parsel sayılı taşınmazın 27.04.2015 tarihli fen bilirkişi krokisinde (A) harfi ile gösterilen 41,73 metrekarelik kısmının davalı adına olan tapusunun iptali ile davacı adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece dava konusu 33 parsel ile bitişiğindeki 34 parselin evveliyatında davacının dedesinin zilyetliğindeyken, 33 parsele tekabül eden kısmının 05.10.1983 tarihli köy senediyle davalının dedesi ..."a satıldığı, satış senedinde 33 ve 34 parseller arasında "güneye doğru 5 metre mesafe bırakılacağı" şeklinde düzenleme yapıldığı ve 41,73 metrekare yüzölçümündeki kısmın 34 parselde olması gerekirken 33 parsele tespit edildiği gerekçesiyle hüküm kurulmuş ise de; yapılan araştırma, inceleme ve uygulama karar için yeterli bulunmamaktadır. Davaya konu edilen kısım 18,05 metrekare olup, davacı satış senedi ve 05.10.1983 tarihli anlaşma senedine dayandığı halde anlaşma senedinin dayanağı olan bir harita bulunup bulunmadığı araştırılmamış, senet kapsamı belirlenmemiştir. Anlaşma senedine göre davalının babası İsmail"e bırakılan yerin 3,70 cm kapı payı olarak belirlenmiş olduğu, diğer 5 metre pencere payının davalı tarafın pencere payı olarak bırakmayı kabul ettiği kısma ilişkin olduğu anlaşılmaktadır. O halde, doğru sonuca varılabilmesi için anlaşma zaptının dayanağı olan bir harita olup olmadığı araştırılmalı, var ise dosya arasına konduktan sonra taşınmaz başında yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek yerel bilirkişiler, taraf tanıkları ve fen bilirkişisinin katılımı ile gerektiğinde HMK"nın 31. madde uyarınca kadastro tutanağı düzenlenirken beyanlarına başvurulan tespit bilirkişiler huzuruyla yeniden keşif yapılmalı, yerel bilirkişi ve taraf tanıklarından çekişmeli taşınmazın tespit günü itibariyle fiilen kim veya kimler tarafından, ne zamandan beri, ne şekilde kullanıldığı konusunda maddi olaylara dayalı bilgi alınmalı, beyanlar arasında aykırılık bulunması halinde gerektiğinde yüzleştirme yapılarak çelişki giderilmeye çalışılmalı, fen bilirkişisine keşfi izlemeye elverişli harita düzenlettirilmeli, daha sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir. Ayrıca dava 33 parselde bulunan 18,05 metrekare yüzölçümündeki alana ilişkin olup, davacı geçerli ve kabul edilen bir ıslah talebinde bulunmadığı halde talep aşılarak 41,73 metrekare yüzölçümlü yerin davacıya verilmesine hükmedilmesi ve dava konusu taşınmaz 33 parsel olmasına rağmen infazda kuşku yaratacak şekilde kısa kararda 34 parselden söz edilmesi isabetsiz olup, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz eden davalıya iadesine, 26.06.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.