2. Ceza Dairesi 2019/13922 E. , 2019/19133 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Çocuk Mahkemesi
SUÇ : Hırsızlık, iş yeri dokunulmazlığını bozma, mala zarar verme, kamu malına zarar verme
HÜKÜM : Mahkumiyet
Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
I- Suça sürüklenen çocuk hakkında katılan ..."na karşı mala zarar verme suçundan kurulan hükme yönelik temyiz isteminin incelenmesinde;
14.04.2011 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak aynı gün yürürlüğe giren 31.03.2011 tarih ve 6217 sayılı Yasa"nın 26. maddesi ile 5320 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun"a eklenen geçici 2. maddesi gereğince doğrudan hükmolunan 3000 TL dahil adli para cezasına mahkumiyet hükmünün temyizi mümkün olmadığından suça sürüklenen çocuk müdafiinin temyiz isteminin 1412 sayılı CMUK"nın 317. maddesi gereğince istem gibi REDDİNE,
II- Suça sürüklenen çocuk hakkında katılan ..."e karşı mala zarar verme suçundan kurulan hükme yönelik temyiz isteminin incelenmesinde;
5271 sayılı CMK’nın 231. maddesinin 8. fıkrasında, hükmün açıklanmasının geri bırakılması halinde, denetim süresi içinde dava zamanaşımının duracağı ve maddenin 11. fıkrasında, denetim süresi içinde kasten yeni bir suç işlenmesi halinde mahkemece hükmün açıklanacağı düzenlenmiş olup, duran zamanaşımının, denetim süresi içinde işlenen suçtan dolayı verilen hükümlülük kararının kesinleşmesi koşuluyla suçun işlendiği tarihte yeniden işlemeye başlayacağı, dosya kapsamına göre hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının kesinleştiği 10/09/2013 tarihi itibarıyla duran zamanaşımının, 30/12/2014 tarihinde kesinleşen sonraki mahkumiyete konu suçun işlendiği 10/09/2014 günü yeniden işlemeye başladığı belirlenerek yapılan incelemede;
Suç tarihinde 15-18 yaş grubunda bulunan suça sürüklenen çocuğun eylemine uyan TCK"nın 152/1-a, 31/3. maddelerinde belirtilen suç için öngörülen cezanın üst sınırına göre, aynı Kanun"un 66/1-e, 66/2, 67/4. maddelerinde belirtilen 7 yıl 12 aylık dava zamanaşımının, 1 yıl durma süresi de gözetilerek, suçun işlendiği 25/05/2009 gününden inceleme tarihine kadar geçmiş bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuk müdafiinin ve katılan vekilinin temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan hükmün açıklanan nedenle istem gibi BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Kanun"un 8. maddesi uyarınca halen yürürlükte bulunan, 1412 sayılı CMUK"nın 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, suça sürüklenen çocuk hakkında açılan kamu davasının, 5271 sayılı CMK"nın 223/8. maddesi gereğince zamanaşımı nedeniyle DÜŞÜRÜLMESİNE,
III- Suça sürüklenen çocuk hakkında iş yeri dokunulmazlığını bozma ve katılan ..."na karşı hırsızlık suçundan kurulan hükme yönelik temyiz isteminin incelenmesinde;
Yapılan duruşmaya, toplanan delillere, gerekçeye hâkimin kanaat ve takdirine göre temyiz itirazları yerinde olmadığından reddiyle hükümlerin istem gibi ONANMASINA,
IV -Suça sürüklenen çocuk hakkında katılan ..."e karşı hırsızlık suçundan kurulan hükme yönelik temyiz isteminin incelenmesinde;
Dosya içeriğine göre diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak,
1- Tüm dosya içeriğine göre; katılanın müdürlüğünü yaptığı ilk öğretim okulundan çalınan malzemelerden bir kısmının soruşturma aşamasında suça sürüklenen çocuklar tarafından iade ederek katılana teslim edildiği, yaşları nedeniyle dosyaları ayrı yürütülen ... ve ..."ın Eskişehir 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 17/11/2009 tarihli 2009/607-2009/966 esas sayılı dosyalarında katılanın kalan zararlarının giderildiğinin anlaşılması karşısında; soruşturma aşamasında yapılan kısmi iade nedeniyle katılana, suça sürüklenen çocuk hakkında TCK"nın 168/1-4. maddesi uyarınca etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanmasına rıza gösterip göstermediği sorularak sonucuna göre sanığın hukuki durumunun belirlenmesi ile katılanın kısmi iade nedeniyle etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanmasına rıza göstermesi durumunda zararın soruşturma aşamasında giderildiğinin kabulü ile TCK"nın 168/1. maddesinin uygulanması, rıza göstermemesi durumunda katılanın zararının kovuşturma aşamasında giderildiğinin kabulü ile TCK"nın 168/2. maddesinin uygulanması gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde doğrudan TCK"nın 168/2. maddesi uygulanarak hüküm kurulması,
2-Kendisini vekille temsil ettiren katılan kurum lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi"nin 13. maddesi gereğince maktu vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
Bozmayı gerektirmiş, katılan vekili ile suça sürüklenen çocuk müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebeplerden dolayı BOZULMASINA, 10/12/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.