MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Resmi belgede sahtecilik, dolandırıcılık, başkasının kimlik veya kimlik bilgilerini kullanmak
HÜKÜM : Mahkumiyet

Sanığın suç tarihinde, ... ... isimli şahsa ait sahte olduğu anlaşılan sürücü belgesi ile ... ... a car isimli iş yerinden ... plaka sayılı 2008 model ... ... marka aracı araç kira sözleşmesi ile kiraladığı, daha sonra söz konusu araçla 03/06/2011 tarihinde Sandıklı İlçesine geldiği burada katılan ...’a söz konusu aracı satmak istediği, bu amaçla 13.000 TL karşılığı katılan ... ile sanığın anlaştıkları, aynı gün Sandıklı Noterliğine gittikleri fakat araç satışına ilişkin olarak sürücü belgesi ile TC kimlik numarası olmaması nedeniyle satışın noterce yapılamadığı, bunun üzerine sanık ile katılanın 3000 TL kapora ve geri kalan paranın daha sonra verilmesi hususunda şifai olarak anlaştıkları, bu anlaşmaya istinaden katılan ..."ın 3.000 TL nakit parayı sanığa verdiği, sanık ..."ın 07/09/2011 tarihinde bu olay nedeni ile Ankara ilinde yakalandığı, yakalandığı esnada kendisine yakalama tutanağı içeriğine göre görevli polis memurlarının kimlik sorması üzerine emanete kayıtlı ... adına düzenlenmiş fakat sanık ..."ın fotoğrafı yapıştırılı haldeki sürücü belgesini ibraz ettiği, görevli polislerin bu defa ellerindeki sanığa ait fotoğrafı göstermelerinin üzerine, gerçek isminin ... olduğunu beyan ederek gerçeği söylediğinin iddia ve kabul olunması karşısında; dolandırıcılık suçunun işlenmesi sırasında Emniyet Müdürlüğü" nün maddi varlığı olan sürücü belgesinin kullanılmış olması nedeniyle, eylemin sübutu halinde 5237 sayılı TCK’nun 204/1 ve 158/1-d maddelerinde öngörülen "resmi belgede sahtecilik ve nitelikli dolandırıcılık" suçlarını oluşturup oluşturmayacağına ilişkin delilleri takdir ve tartışma görevinin üst dereceli Ağır Ceza Mahkemesi"ne ait olduğu ve yine TCK"nun 268/1, 267/1 maddeleri kapsamındaki eyleminin de yargılamanın bütünlüğü ve delilleri birlikte değerlendirilmesindeki zorunluluk gözetilerek görevsizlik kararı verilmesi gerekirken yargılamaya devamla yazılı şekilde hükümler kurulması,
Yasaya aykırı, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan sair yönleri incelenmeyen hükümlerin bu sebepten dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 29.03.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.