Abaküs Yazılım
12. Ceza Dairesi
Esas No: 2017/6800
Karar No: 2019/4748
Karar Tarihi: 09.04.2019

Taksirle Öldürme - Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2017/6800 Esas 2019/4748 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Sanık, taksirle öldürme suçundan mahkum edilmiş, ancak temyiz sürecinde ilgili rapor ve dosya kapsamından sanığın eylemi ile netice arasında kesin bir illiyet bağı kurulamadığı belirtilerek, taksirle öldürme suçundan sorumlu tutulamayacağına karar verilmiştir. Ancak, sanığın üzerine düşen görevleri yerine getirmediği ve eyleminin, görevinin gereklerini yapmakta ihmal veya gecikme gösterme fiili olarak ortaya çıktığı anlaşılmıştır. Bu nedenle, sanık 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 257/2 maddesi gereğince “görevinin gereklerini yapmakta ihmal veya gecikme gösterme” fiilinden sorumlu tutulmuş, ancak zamanaşımı süresinin dolmasından dolayı hüküm verilememiştir. Kararda bahsedilen kanun maddeleri şunlardır: TCK 85/1, 62/1, 50/1-a, 52/2-4, 257/2 ve 66/1-e; CMK 223/9 ve 322; 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi.
12. Ceza Dairesi         2017/6800 E.  ,  2019/4748 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
    Suç : Taksirle Öldürme
    Hüküm : TCK"nın 85/1, 62/1, 50/1-a, 52/2-4. maddeleri gereği mahkumiyet

    Taksirle öldürme suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelendi gereği düşünüldü;
    Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, incelenen dosya kapsamına göre, sanık müdafinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
    Olay tarihinde saat 21.30 sıralarında ölen ..."ın bir güvercin yakalamak için çatıya çıktığı ve yüksekten düştüğü, saat 21:50"de Gebze Fatih Devlet Hastanesine kaldırıldığı, acil serviste nöbetçi hekim olan Dr. ... tarafından ilk muayenesinin yapıldığı, çekilen grafilerinde nöbetçi hekim tarafından sol ön kol açık kırığı ve sol femur kırığı görüldüğünden, nöbetçi genel cerrahi uzmanı olan Dr. ..."na bilgi verildiği, onun da hastayı acil müşahede odasına aldırarak, kol ve bacaktaki kırıklar nedeniyle icapçı ortopedi uzmanının aranmasını istediği, acil servis hekiminin nöbetçi ortopedi uzmanı olan sanık Dr. ..."yı telefon ile bilgilendirdiği, ancak sanığın hastaneye gelemeyeceğini, hastanın bir üst merkeze sevk edilmesini söylediği, bunun üzerine hastanın bir ambulansla Kartal Eğitim ve Araştırma Hastanesine sevk edildiği, hastanın yanında yakınları olmadığı için hastanenin röntgen teknisyeni ..."nun kendisine refakatçi olarak verildiği, ambulans şoförü olan tanık ..."in beyanlarına göre ölenin kalça ve kol röntgenleri çekilip genel cerrahi ve ortopedi uzmanları tarafından gözlemlenip hastada kalça kırığı olmadığı değerlendirilerek hastanın tedavisinin Gebze Fatih Devlet Hastanesi tarafından yapılabileceği gerekçesiyle Kartal Eğitim ve Araştırma Hastanesince geri gönderildiği, Kartal Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nin ise belgelerinde, otomasyon sisteminde, acil polis defterinde, acil ortopedi ve genel cerrahi defterinde yapılan araştırmada hastanın kaydına rastlanmadığı, Gebze Fatih Devlet Hastanesine geri getirilen ölenin tekrar müşahade odasına alındığı, acil nöbetçi hekimi tarafından yeniden ortopedi uzmanı olan sanığın telefon ile bilgilendirildiği, onun da hastanın acil müşahade odasında tutulması gerektiğini belirterek hastaneye ancak sabahleyin geleceğini söylediği, müşahede odasında tansiyon ve vital bulgu takibi yapılırken durumu kötüleşen hastanın sabahleyin 08.10"da hayatını kaybettiği olayda; İstanbul Adli Tıp 1. İhtisas Dairesi ve Yüksek Sağlık Şurası tarafından düzenlenen raporlarda pelvis ve femur kırığı olan ölenin muayenesi için ortopedi konsültasyonu istenmesine rağmen ortopedi icapçı uzmanı olan sanığın hastayı muayene etmek için hastaneye gelmemesinin eksiklik olduğu hususunda, görüş birliğine varılarak, meydana gelen olayda sanığın kusurlu hareket ettiğini kabulde zorunluluk bulunmakla birlikte,sanığın eylemi ile netice arasında illiyet bağının kesin bir şekilde kurulamadığı, bu nedenle sanığın taksirle öldürme suçundan sorumlu tutulamayacağı, ancak bahsedilen raporlar ve tüm dosya kapsamından sanığın üzerine düşen görevleri yerine getirmediği ve eyleminin, 5237 sayılı TCK"nın 257/2 maddesi kapsamında “görevinin gereklerini yapmakta ihmal veya gecikme gösterme” fiili olarak ortaya çıktığı anlaşılmakla;
    Sanığa isnat edilen ve daha ağır bir suçu oluşturma ihtimali bulunmayan eylem, 5237 sayılı TCK"nın 257/2. maddesinde yaptırıma bağlanmış olup, anılan suç 5237 sayılı TCK"nın 66/1-e maddesi uyarınca 8 yıllık zamanaşımına tabidir. Kesen nedenlerin varlığı halinde süre yeniden işlemekte ise de, bu süre TCK"nın 67/4. maddesi uyarınca en fazla yarı oranında uzayacağından, zamanaşımının durma süresi de gözetildiğinde, suç tarihi olan 16/06/2006 tarihinden itibaren 5237 sayılı TCK’nın 66/1-e ve 67/4. maddelerinde öngörülen 12 yıllık olağanüstü zamanaşımı süresi inceleme tarihinden önce gerçekleşmiş olmakla, dosya içeriği itibariyle de 5271 sayılı CMK"nın 223/9. maddesindeki derhal beraat kararı verilmesini gerektirir şartlar da bulunmadığından, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olup, hükmün gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, aynı kanunun 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak 5237 sayılı TCK"nın 66/1-e ve 5271 sayılı CMK"nın 223/8. maddeleri gereğince sanık hakkındaki kamu davasının DÜŞMESİNE, 09.04.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.








    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi