Kasten yaralama - konut dokunulmazlığını bozma - Yargıtay 18. Ceza Dairesi 2018/1750 Esas 2019/15040 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
18. Ceza Dairesi
Esas No: 2018/1750
Karar No: 2019/15040
Karar Tarihi: 22.10.2019

Kasten yaralama - konut dokunulmazlığını bozma - Yargıtay 18. Ceza Dairesi 2018/1750 Esas 2019/15040 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Asliye Ceza Mahkemesi tarafından verilen kararda, müşteki sanıkın yaşı küçük kız arkadaşının evine gittiği ve babası tarafından yatağın altında bulunduğu olayda, aile bireyi olan tanığın rızasının meşru amaca yönelik olmadığı gözetilmeden, sanığın mahkumiyeti yerine beraatine karar verildiği ve katılan sanığın hiddetin etkisi altında yaralama eylemini gerçekleştirdiği anlaşıldığı halde yasal ve yeterli olmayan gerekçeyle hakkında TCK’nın 29. maddesinin uygulanmadığı belirtilmiştir. Kararın temyiz dilekçesinin katılma istemi niteliğinde olması sebebiyle, CMK’nın 237/2. maddesi gereğince suçtan zarar görenin davaya katılan sıfatıyla kabulüne karar verilmiştir. Kanun maddeleri ise TCK’nın 116/3 ve 29. maddeleridir.
18. Ceza Dairesi         2018/1750 E.  ,  2019/15040 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇLAR : Kasten yaralama, konut dokunulmazlığını bozma
    HÜKÜMLER : Mahkumiyet

    KARAR
    Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
    16/12/2014 tarihli duruşmada şikayetçi olduğunu bildiren müşteki sanık ..."a davaya katılmak isteyip istemediği sorularak sonucuna göre karar verilmesi gerektiği gözetilmeyerek CMK"nın 238/2. maddesine aykırı davranılmış ise de; temyiz dilekçesinin katılma istemi niteliğinde olduğu gözetilerek, CMK"nın 237/2. maddesi gereğince suçtan zarar gören ..."ın davaya katılan sıfatıyla kabulüne karar verildi.
    Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
    Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede, başkaca nedenler yerinde görülmemiştir. Ancak,
    1- TCK"nın 116/3. maddesinin: “Evlilik birliğinde aile bireylerinden ya da konutun veya işyerinin birden fazla kişi tarafından ortak kullanılması durumunda bu kişilerden birinin rızası varsa, yukarıdaki fıkralar hükümleri uygulanmaz. Ancak bunun için rıza açıklamasının meşru bir amaca yönelik olması gerekir” hükmünü düzenlediği, müşteki sanık ...’un yaşı küçük kız arkadaşı tanık ...’ın evine daveti üzerine gittiği, tanığın babası olan sanık ... tarafından odada yatağın altında bulunduğu olayda, aile bireyi olan tanığın rızasının meşru amaca yönelik olmadığı gözetilmeden, sanık ...’un mahkumiyeti yerine beraatine karar verilmesi,
    2- Katılan sanık ...’ın, yaşı küçük kızının kendisinden habersiz evine aldığı müşteki sanık ...’a vurduğu olayda, haksız bir fiilin meydana getirdiği hiddetin etkisi altında yaralama eylemini gerçekleştirdinin anlaşılması karşısında, yasal ve yeterli olmayan gerekçeyle hakkında TCK’nın 29. maddesinin uygulanmaması,
    Kanuna aykırı ve katılan sanık ..."ın temyiz nedenleri ile tebliğnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden, HÜKÜMLERİN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 22/10/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.





    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.