16. Hukuk Dairesi 2018/2958 E. , 2018/4303 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : KULLANIM KADASTROSU
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Yargıtay bozma ilamında özetle "mahallinde fen ve ziraat bilirkişileri ile yerel bilirkişi kurulu ve taraf tanıklarının katılımıyla keşif yapılması, yapılacak keşifte yerel bilirkişi ve tanıklardan çekişmeli taşınmaz bölümünün kim ya da kimlerin ne şekilde fiili kullanımında olduğu hususlarında maddi olaylara dayalı ayrıntılı bilgi alınması, ziraat bilirkişisinden çekişmeli taşınmaz bölümünün niteliği ve kullanım şekli hususunda bilimsel verilere dayalı rapor aldırılması, fen bilirkişisine dava konusu taşınmaz bölümünü gösteren ve keşfi takibe imkan verir ayrıntılı rapor ve kroki düzenlettirilmesi" gereğine değinilmiştir. Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, dava konusu 2106 ada 1 parsel sayılı taşınmazın fen bilirkişi raporundaki sınırlar esas alınmak suretiyle 449,78 metrekare yüzölçümlü olarak davalı Hazine adına tapuya tesciline, taşınmazın 188,41 metrekarelik kısmının ve bu kısım üzerindeki iki katlı binanın asli müdahil ...’nın; 261,37 metrekarelik kısmının ve bu kısım üzerindeki dört katlı binanın ise davacı ...’nın kullanımında olduğunun tapu kaydının beyanlar hanesine şerh olarak tesciline karar verilmiş; hüküm, davalılar Hazine ve Tapu Kadastro Genel Müdürlüğü vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece; davacıların fiili kullanımında bulunan 2106 ada 1 parsel sayılı taşınmaza bitişik olup, fen bilirkişi raporunda (B) ve (D) harfleriyle gösterilen ve kullanım kadastrosu sırasında yol olarak gösterilip hakkında tutanak düzenlenmeyen taşınmaz bölümlerinin esasen yol vasfında olmadıkları ve bu bölümler üzerinde davacıların fiili kullanımlarının bulunduğu gerekçesiyle yazılı şekilde karar verilmiş ise de, varılan sonuç dosya kapsamına uygun bulunmamaktadır. Şöyle ki, kullanım kadastrosu sırasında hakkında tutanak düzenlenmeyen, başka bir ifade ile kullanım kadastrosuna tabi tutulmayan yerlerde kullanıcı şerhi verilebilmesi için idareye başvurularak kullanım kadastrosu yapılmasının sağlanması gerekir. Somut olayda dava, kullanım kadastrosu tutanağı düzenlenmeyen ve yol olarak tescil harici bırakılan taşınmaz bölümünün kullanım kadastrosu yapılan bitişikteki parsele eklenerek tamamının üzerinde davacılar lehine kullanım şerhi verilmesi istemi ile açılmıştır. Mahkemenin idare yerine geçerek kullanım kadastrosu yapması mümkün bulunmadığına göre kadastro sırasında yol olarak tespit harici bırakılan kısma yönelik iş bu davanın reddine karar verilmesi gerekirken bu yön gözardı edilerek yazılı şekilde davanın kabulüne karar verilmesi isabetsizdir. Kabule göre de, çekişmeli 2106 ada 1 parsel sayılı taşınmazın kullanıcı şerhine yönelik olarak iş bu dosyanın tefrik edildiği ana dosya olan ... Kadastro Mahkemesi dosyasında yargılama yapılmış, anılan Mahkemenin 07.03.2012 tarih ve 2010/2524 Esas, 2012/336 Karar sayılı kararıyla çekişmeli taşınmaz ve üzerindeki binaların davacı ve asli müdahilin müşterek fiili kullanımında olduğuna dair tapu kaydının beyanlar hanesine şerh verilmesine hükmedilmiş ve verilen karar temyiz edilmeksizin kesinleşmiştir. Hal böyle olmasına ve temyize konu dosyadaki yargılama yol olarak tescil harici bırakılan kısma yönelik bulunmasına rağmen, önceki hükümle kesinleşen kısım yönünden yeniden yargılama yapılarak kesin hükme aykırı karar verilmesi, yine kullanım kadastrosuna itiraz davasında husumeti bulunmayan Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü aleyhine açılan davanın husumet yokluğundan reddine karar verilmesi gerekirken herhangi bir ayırıma gidilmeksizin tüm davalılar yönünden kabul kararı verilmesi de isabetsiz olup, davalılar Hazine ile Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 25.06.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.