Taksirle yaralama - Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2017/8122 Esas 2019/4733 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
12. Ceza Dairesi
Esas No: 2017/8122
Karar No: 2019/4733
Karar Tarihi: 09.04.2019

Taksirle yaralama - Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2017/8122 Esas 2019/4733 Karar Sayılı İlamı

12. Ceza Dairesi         2017/8122 E.  ,  2019/4733 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
    Suç : Taksirle yaralama
    Hüküm : Her iki sanık hakkında; TCK’nın 89/1, 89/3-a, 62/1, 51/1-3.maddeleri uyarınca mahkumiyet

    Taksirle yaralama suçundan sanıkların mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanıklar müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
    Sanık ...’nin Ada metal geri dönüşüm şirketinin ortağı ve yetkilisi, sanık ...’un işveren vekili, temyize gelmeyen sanıklar ...’in aynı şirkette kamyon şoförü, diğer sanık ...’ın ise kepçe operatörü olarak çalıştığı, olay günü aynı şirkette işçi olarak çalışan ölen ... ile birlikte işçiler ... ve ...’nin, Karsan otomotiv şirketinin yedek parça deposundaki hurda malzemelerinin tıra yüklenmesi işi için görevlendirildikleri, ölen ... ve ...’nin tırın dorsesi üzerine çıkarak, kepçenin tır kasasına döktüğü malzemeleri elleri ile düzelttikleri, kepçe operatörü ...’in ise tırın arka kısmında çalıştırdığı kepçe ile elle düzeltilmeyen büyük hurda malzemelerine kepçe ile vurmak sureti ile istiflediği, ayakta tırın dorsesi üzerinde, elle tutunma yeri ve korkuluk bulunmadığı halde ayakta duran ...’nin aşağıya düşmek üzere iken ölen ...’ye tutunduğu ve her iki işçinin 3 metre 43 cm yüksekten düştüğü ve ...’nin omirilik felci nedeni ile iyileşme olanağı bulunmayan hastalığa neden olunan olayda; taksirli suçlar açısından temel cezanın belirlenmesinde TCK"nın 61/1. ve 22/4. madde ve fıkralarında yer alan ölçütlerden olan failin kusuru, meydana gelen zararın ağırlığı, suçun işleniş biçimi ile suçun işlendiği yer ve zaman nazara alınmak suretiyle aynı Kanunun 3/1. maddesi uyarınca işlenen fiilin ağırlığıyla orantılı olacak şekilde maddede öngörülen alt ve üst sınırlar arasında hakkaniyete uygun bir cezaya hükmolunması gerekirken, asli kusurlu sanıklar hakkında meydana gelen zararın ağırlığı dikkate alınarak alt sınırdan daha fazla uzaklaşılmak suretiyle hak ve nesafete uygun bir cezaya hükmedilmemesi, aleyhe temyiz bulunmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
    Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanıklar müdafiinin sanıkların kusuru bulunmadığına ilişkin temyiz itirazlarının reddine,ancak;
    Sanıklar hakkında TCK’nın 89/1. maddesi gereği hükmedilen 10 ay hapis cezasının, TCK’nın 89/3-a maddesi gereğince bir kat artırılması sonucu verilen 20 ay hapis cezasından TCK"nın 62. maddesi gereğince 1/6 oranında indirim yapıldığı sırada, hapis cezasının 16 ay 20 gün yerine 1 yıl 4 ay 20 gün hapis olarak hesaplanması suretiyle fazla ceza tayini,
    Kanuna aykırı olup, sanıklar müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu nedenle 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden yargılamayı gerektirmeyen bu konuda, aynı Kanunun 322. maddesi gereğince karar verilmesi mümkün bulunduğundan, aynı maddenin verdiği yetkiye istinaden hükmün A-3, B-3, C-3, D-3 bendlerindeki “1 yıl 4 ay 20 gün” ibarelerinin çıkarılarak yerine “16 ay 20 gün” ibarelerinin yazılması suretiyle hükümdeki diğer hususların aynen bırakılması suretiyle, sair yönleri usul ve Kanuna uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA; 09.04.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.













    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.