Trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü: Yokluğunda verilen karar sanık ...’a 22.06.2015 tarihinde “Uşak E Tipi Kapalı Cezaevi” adresinde bizzat tebliğ edilmiş ise de; 5271 sayılı CMK"nın 35/3 maddesinde yer alan, “ilgili taraf serbest olmayan bir kişi veya tutuklu ise, tebliğ edilen karar kendisine okunup anlatılır” hükmüne uygun hareket edildiğine yönelik bir bilgi ve belge dosya içerisinde bulunmadığından, sanık müdafiinin 03.07.2015 tarihli temyiz istemi süresinde kabul edilerek yapılan incelemede; Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanık müdafiinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak; Sanığın idaresindeki araç ile .... mahallesi birinci sokak üzerinde yürümekte olan husumetli olduğu imam nikahlı eşi .... ve annesi ..."ın üzerine doğru aracı sürmesi ve müştekilerin kaçması ile aracın tekerinin kaldırıma sürterek patlaması şeklinde gerçekleşen olayda; dosya kapsamından sanığın kastının, 5237 sayılı Kanunun “Trafik güvenliğini tehlikeye sokma” başlıklı 179. maddesinin 2. fıkrasında düzenlenen kişinin idaresindeki aracı kişilerin hayat, sağlık ve malvarlığı açısından tehlikeli olabilecek şekilde sevk ve idare etmek olmadığı, sanığın ilişki içerisinde olduğu müştekilere yönelik kasıtlı eylemi olduğundan, sanığın eyleminin kasten yaralamaya teşebbüs suçunu olşuturduğu gözeltilmeksizin, hatalı nitelendirme ile unsurları oluşmayan trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi, Kanuna aykırı olup, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden hükmün 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi gereğince tebliğnamedeki isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 09.04.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.