Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/13907
Karar No: 2018/11482
Karar Tarihi: 25.06.2018

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2015/13907 Esas 2018/11482 Karar Sayılı İlamı

1. Hukuk Dairesi         2015/13907 E.  ,  2018/11482 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ TESCİL

    Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda, yerel mahkemece davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalılar vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ..."un raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;
    -KARAR-
    Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.
    Davacı, mirasbırakan anneannesi ...’ın çekişme konusu ... parsel sayılı taşınmazdaki eşinden intikal eden miras paylarını davalı oğlu ...’a satış suretiyle temlik ettiğini, yapılan temlikin mirastan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğunu, ... nolu parselin imar sonrası ... parsel sayılı taşınmaz olduğunu ileri sürerek mirasbırakan tarafından temlik edilen payların iptaliyle mirasbırakanın terekesine iadesini ve ... mirasçıları adına miras payları oranında adlarına tesciline karar verilmesini istemiştir.
    Davalı, mirasbırakanın taşınmazda bulunan paylarını bedeli karşılığında satın aldığını, satış işleminin gerçek olup muvazaanın olmadığını belirterek davanın reddini savunmuş yargılama aşamasında davalının ölümü nedeni ile mirasçılarına karşı davaya devam edilmiştir.
    Mahkemece, davalıya yapılan taşınmaz devrinin gerçek satış işlemi olmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Dosya içeriği ve toplanan delillerden, ... parsel sayılı 4.760 m2 tarla vasıflı taşınmazın tamamı tarafların kök mirasbırakanı ...’a ait iken, ...’ın 1973 yılında ölümü ile taşınmazın 7/28 payının eşi mirasbırakan ...’a intikal ettiği,
    ...’ın eşinden kendine intikal eden miras paylarının tamamını 21.07.1986 tarih ve 2429 yevmiye nolu işlem ile davalı ...’a satış suretiyle temlik ettiği, yapılan temlik sonucu taşınmazda 5/14 payın davalı ..., 9/448 payın ..., 33/64 payın ... , 3/28 payın ... adına kayıtlı hale geldiği, taşınmazın ifraz görerek ... ve ... parsel sayılı taşınmazların oluştuğu, ... parsel sayılı taşınmazın dava dışı ... adına tescil gördüğü, ... parsel sayılı taşınmazın ise 43/60 payı ( 5/14 payın karşılığı olarak) davalı ..., 41/600 payı ..., 43/200 payı ... adına tescil gördüğü, davacıların oluşan ... parsel sayılı taşınmazda davalı ... adına kayıtlı 43/60 paydaki mirasbırakan anneleri ...’tan satış suretiyle geçen payların miras payları oranında iptali ile adlarına tescilini istedikleri, 1900 doğumlu mirasbırkanının 03.03.1995 tarihinde öldüğü, geride mirasçı olarak dava dışı oğlu ..., ... oğlu ...’in mirasçıları, kızı ...’nın mirasçıları, oğlu ...’in mirasçıları, kızı ...’nin mirasçıları arasında davacılar ... ve ..., davacı kızı ... ile davalı oğlu ...’in kaldığı, yargılama aşamasında davalı ...’in ölümü ile mirasçıları ..., ..., ... ve ...’ye karşı davaya devam edildiği anlaşılmaktadır.
    Hemen belirtilmelidir ki, toplanan deliller ve tüm dosya içeriği ile tanık beyanlarından davalılardan ...’e yapılan temlikin mirasçılardan mal kaçırmak amaçlı ve muvazaalı olduğu saptanmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmesinde kural olarak bir isabetsizlik yoktur. Davalıların bu yöne ilişkin yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddine,
    Davalıların diğer temyiz itirazlarına gelince;
    Bilindiği üzere; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK)nun 297/2. maddesinde “...taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir” hükmüne yer verilmiştir. Anılan bu düzenleme karşısında uyuşmazlığın çözümlenmesine karar veren mahkemenin, kuracağı hükmün açık, net ve infaza elverişli olması gereklidir. Ayrıca tapu sicilinde yapılacak tescil, terkin ve düzeltim gibi işlemler, doğru sicil oluşturma ilkesi gereğince kamu düzenini ilgilendirdiğinden, bu hususların kendiliğinden gözönüne alınması gerektiği de açıktır.
    Ne var ki; mahkemece kurulan hükmün infaza elverişli olduğunu söyleyebilme imkanı bulunmamaktadır.
    Şöyle ki; mahkeme hükmünde; “1360 parsele ilişkin davalılar adına kayıtlı tapu kaydının iptali ile ... Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2014/851 Esas 2014/792 Karar sayılı mirasçılık belgesindeki miras payları doğrultusunda davacılar adına tesciline karar verilmiştir. Oysa taşınmazda davalılardan başka paydaşlarda bulunmaktadır. Mahkemece, çekişme konusu ... parsel sayılı taşınmazda davalı ... adına tescil edilen 43/60 paydan, ... mirasçılarına intikal eden 43/240 payın, mirasbırakan ...’den davalı ...’e temlik edilen 7/28 pay üzerinden davacıların miras payı oranında iptal ve tescile karar verilmesi gerekirken, ...’e ( dolayısı ile ... mirasçılarına intikal eden paylarda) mirasbırakan dedeleri ...’den intikal eden payları da kapsar şekilde taşınmazın tamamı üzerinden iptal -tescil kararı verilmesi isabetli olmamıştır.
    Öte yandan, bilindiği üzere muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı davalarda dava değeri, dava konusu edilen taşınmazın ya da taşınmazların toplam değeri üzerinden davayı açan mirasçı ya da mirasçıların payına isabet eden değerdir.
    Somut olayda, davacıların miras payı oranında harcı ikmal edilen değer üzerinden vekalet ücreti yönünden hüküm kurulması gerekirken , harcı ikmal edilmeyen değer üzerinden fazla vekalet ücretine hükmedilmiştir.
    Hâl böyle olunca, dava konusu ... parsel sayılı taşınmazda mirasbırakan ...’den davalıların mirasbırakanı ...’e 21.07.1986 tarihinde satış suretiyle temlik edilen paylar (7/28) üzerinden davacıların miras payına isabet eden paylar saptanarak, bu paylar üzerinden kabul kararı verilmesi gerekirken davalılara kök murisleri ..."den intikal eden paylar da kabul kapsamına alınarak yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmadığı gibi, harcı ikmal edilen değer dikkate alınmak suretiyle davacılar lehine vekalet ücreti tayin edilmesi gerekirken fazla vekalet ücretine hükmedilmesi de isabetsizdir.
    Davalıların yerinde bulunan temyiz itirazlarının kabulü ile, hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK"un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 25.06.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi