17. Hukuk Dairesi 2015/9042 E. , 2018/678 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı ... AŞ vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü:
K A R A R-
Davacı vekili; davalının sorumluluğundaki kanalizasyon sularının müvekkilinin sigortalısına ait işyerinin bodrum katına dolması sonucunda burada bulunan eşyaların hasar gördüğünü ve sigortalıya tazminat ödediklerinden bahisle söz konusu hasar bedeli olan 8.605,00 TL"nin ödeme tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili özetle; iddia edilen olayın hizmet kusuru olduğundan idare mahkemesinde görülmesi gerektiğinden bahisle yargı yolu itirazında bulunmuş, esasa ilişkin olarak da müvekkilinin herhangi bir ihmal ve sorumluluğunun bulunmadığından bahisle davanın reddini savunmuştur.Mahkemece toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; dava konusu binanın imar mevzuatına proje ruhsat ve eklerine inşaat tekniğine aykırı olarak yapıldığı, kod-meyil itibariyle ...ın çok aşağıda olduğu, en basit bir yağışlı havada dahi söz konusu binanın bodrum katının su basmasına müsait olduğu, olayda hasarın davalının sorumluluğu altındaki rögar ve kanalizasyon bağlantısı ile ilgisinin bulunmadığı, bu haliyle davalı idarenin ortak kusurunun varlığından dahi bahsedilemeyeceği, esasen davacı ... şirketinin bu gibi inşaat tekniğine ve mevzuata aykırı binalara sigorta poliçesi
düzenlemekle zarara katlanmak zorunda oldukları kanaatiyle davanın reddine, karar verilmiş; hüküm, süresi içerisinde davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Dava, iş yeri sigorta sözleşmesinden kaynaklanan rücuen tazminat istemine dayalı tazminat davasıdır.
Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda; “Bina imar mevzuatına, proje, ruhsat ve eklerine, inşaat tekniğine aykırı olarak yapıldığı, bodrum katını su basması için... rögarının tıkanmasına ihtiyaç olmadığı, tekniğe uygun olarak yapılmayan bina, rögar ve kanalizasyon bağlantısı nedeni ile davalı ..."nin veya binadaki diğer bağımsız bölüm maliklerinin sorumlu tutulamayacağı belirtilmiştir.
2560 sayılı İstanbul Su ve Kanalizasyon İdaresi Genel Müdürlüğü Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanununun 17. maddesinde kanalizasyon şebekesi bulunan cadde ve sokaklardaki her taşınmazın kanalizasyona bağlanmasının zorunlu olduğu, bu bağlantıların, bedeli taşınmazın sahibinden alınmak suretiyle ... tarafından yapılacağı veya projesine uygun olarak yaptırılacağı hüküm altına alınmıştır. Kanunun 18. maddesinde ise yapı için belediyeden ruhsat isteyen gerçek ve tüzel kişilerin, daha önce ..."den su ve kanalizasyon durumu hakkında belge almak zorunda oldukları, ..."nin o yerdeki su ve kanalizasyon şebekesine göre su ve kanalizasyon durum belgesi vereceği, yapıların durum belgesi alınmadan veya tesisatın durum belgesine aykırı olarak yapılması hallerinde imar mevzuatının ruhsatsız yapılar hakkındaki hükümleri uygulanacağı belirtilmiştir.
Yukarıda belirtilen yasal düzenlemelerden de anlaşılacağı üzere davalı idarenin kanalizasyon hattının yapım, bakım, onarım görevlerinin yanı sıra denetim yükümlülüğü de bulunmaktadır.
Yönetmeliğe göre mal sahibi, müteahhit veya apartman yöneticisi parsel çıkış bacasına atıksuyun geri gelmesini önleyecek tedbirleri almak zorundadır. Ancak bu önlemlerin alınmamış olması davalının denetim yükümlülüğü nedeniyle olan sorumluluğunu ortadan kaldırmaz. Kaldı ki, BK. hükümlerine göre davalının kanalizasyon sisteminden doğan zararlardan yapı sahibi olarak da sorumluluğu vardır. Nitekim davalı kanalizasyon sisteminin sorunsuz bir şekilde çalışmasını sağlamakla yükümlüdür.Açıklanan bu maddi ve hukuksal olgulara göre sigortalının binası ile ilgili uygun imalatları yapması gerektiği görüşü davacı yönünden müterafik kusur teşkil edip BK"nın 58"inci maddesi uyarınca objektif özen sorumluluğu bulunan davalının sorumsuzluğu sonucunu doğurmaz. Sigortalı dairenin bulunduğu apartmana ait atık suların, davalı kurumun izni ve bilgisi olmadan, genel şehir tesisatına bağlanması mümkün değildir. İşbu bağlamanın fen ve teknik kurallarına uygun olarak yapılmasının denetlenmesi, uygun yapılmamış olduğu takdirde uygun hale getirilmesi de davalı kurumun görev ve sorumluluğu altındadır. Ayrıca Mahkemece, bu hususlar nazara alınmadan, dava konusu hasarın meydana geldiği binaya ilişkin imar durumunun, kat irtifakı kurulup kurulmadığının ilgili belediyeden öğrenilmeden, ..."nin sorumluluğunun açıklandığı gibi tartışılmadan yazılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmesi doğru olmamış, hükmün bozulması gerekmiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 07.02.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.