Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2016/11291 Esas 2018/3701 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/11291
Karar No: 2018/3701
Karar Tarihi: 17.05.2018

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2016/11291 Esas 2018/3701 Karar Sayılı İlamı

11. Hukuk Dairesi         2016/11291 E.  ,  2018/3701 K.

    "İçtihat Metni"



    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    (ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ SIFATIYLA)

    Taraflar arasında görülen davada Asliye Hukuk Mahkemesi’nce bozmaya uyularak verilen 03/05/2016 tarih ve 2016/78-2016/286 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi taraf vekilleri tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
    Davacı vekili, 04.10.2010 tarihinde müvekkilinin internet bankacılığında kullandığı telefonunun servis yok uyarısı verip kullanılamaz hale geldiğini, davalı bankadaki hesabından 18.080 TL"nin bilgisi dışında internet bankacılığı yoluyla çekildiğinin öğrenildiğini ileri sürerek 18.080 TL"nin olay tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte tahsilini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, gerekli güvenlik önlemlerini almış olan müvekkilinin sorumlu tutulamayacağını, şifrelerin banka sisteminden ele geçirilemeyeceğini, şifreleri koruyamayan davacının ve sim kartını sahte belgelere istinaden 3. kişilere veren GSM şirketinin kusurlu olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece Dairemiz tarafından verilen bozma ilamına uyularak, bozma ilamı doğrultusunda hükmolan 18.080 TL"nin temerrüt tarihi olan 03/05/2012 tarihine kadar akdi faiz oranında temerrüt tarihinden sonra avans faizi ile birlikte alacağın tahsiline karar verilmiştir.
    Kararı taraf vekilleri temyiz etmiştir.

    1- Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı banka vekilinin bütün temyiz itirazları yerinde değildir.
    2- Davacı vekilinin temyizine gelince, mahkemece hükmedilen alacağın banka hesabından çekildiği 04/10/2010 tarihinden itibaren davalının temerrüte düştüğü, 03/05/2012 tarihine kadar akdi faiz oranında tahsiline şeklinde hüküm tesisi kurulması gerekirken faiz başlangıcının infazda tereddüt oluşturacak şekilde hükümde belirtilmemiş olması bozmayı gerektirmiş ise de bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden HUMK 438/7 maddesi uyarınca kararın düzelterek onanmasına karar vermek gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı banka vekilinin tüm temyiz itirazlarının REDDİNE, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazının kabulü ile mahkeme kararının HÜKÜM fıkrasının 1. bendinde yer alan “18.080TL’nin” ibaresinden sonra “04/10/2010 tarihinden” ibarelerinin eklenmek suretiyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 926,28 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz eden davacıya iadesine, 17/05/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.














    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.