23. Hukuk Dairesi 2015/3944 E. , 2016/3423 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :....
KAYYIM :...
Davacının açtığı iflasın ertelenmesi davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davada mahkemenin yetkisizliğine yönelik olarak verilen hüküm süresi içinde müdahil.... vekilince duruşmalı, davacı vekilince duruşmasız olarak temyiz edilmiştir.
Temyize konu karar niteliği gereği duruşmaya tâbi olmadığından duruşma isteminin reddiyle incelemenin evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten ve temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili, müvekkilinin mobilya ve yatak imalatı işi yapan bir şirket olduğunu, kuruluşundan itibaren ticari faaliyetleri incelendiğinde başarılı bir performans gösterdiğini, aktif değerlerinin düzenli olarak artış kaydettiği ve cirolarının istikrarlı bir şekilde yükseldiğinin açıkça görülmekte olduğunu, herkesçe bilinen ve arka arkaya gelen ekonomik krizler ve döviz şoklarının müvekklili firmanın mali tablolarını olumsuz yönde etkilediğini, ödemelerde ciddi sıkıntılar doğduğunu, başta konan sermaye ve sermaye artırımlarının yetersiz kaldığını ve sıkışıklığın daha da arttığını ileri sürerek davacı şirketin borca batıklığının tespiti ile iflasın 1 yıl süre ile ertelenmesini talep ve dava etmiştir.
Müdahiller davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; davacı şirket muamele merkezini .... taşıdıktan kısa bir süre içerisinde Şirket Yönetim Kurulunca; 08.09.2014 tarihli kararla; şirketin borca batık olduğu, borca batıklıktan kurtulacaklarına dair iflas erteleme projesini sunarak; 17.09.2014 tarihinde iflasın ertelenmesi talep edildiği, şirketin üretim merkezi ve fiilen faaliyetlerini sürdürdüğü yerin .... olduğu, borca batık hale gelmiş olan şirketin merkezini ...ye taşımasının; korunması gereken hukuki dayanağı anlaşılamadığı gibi bu durum hayatın olağan akışına aykırı olduğu, tamamen iflas erteleme davasının .... Mahkemesinde açılmasına yönelik bir davranış olduğu şirketin muamele merkezinin .....olduğu gerekçesi ile yetkisizlik nedeniyle dava dilekçesinin usulden reddine karar verilmiştir.
Karar, davacı vekili ve müdahil .... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
.../...
S.2.
Dava iflasaın ertelenmesi istemine ilişkin olup şirket merkezi adresinin taşındığına dair kararın 05.09.2014 tarihli .... ilan edildiği ve davanın da bu tarihten sonra açıldığı anlaşıldığına göre mahkemece davanın esasına girilip taraf delilleri toplanıp sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulmasında isabet görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekili ve müdahil T. İş Bankası vekili vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harçların istek halinde iadesine, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 06.06.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
(Muhalif)
MUHALEFET ŞERHİ: Somut olayda, iflas erteleme talebinde bulunan şirketin.... ilçesi ticaret sicilindeki kaydı 05/09/2015 tarihinde .... iline nakil yapılmış ve 17.09.2015 tarihinde iflas erteleme talebiyle .... tarihinde yetkisizlik kararı vermiş, Dairemiz yerel mahkemenin “yetkisizlik kararının” isabetsiz olduğunu belirterek oy çokluğu ile yerel mahkeme kararını bozmuştur. Sayın çoğunluğun bozma kararına aşağıdaki nedenlerle karşıyım;
1-İflâs davası veya iflas erteleme talebine tacirin muamele merkezinin bulunduğu yer asliye ticaret mahkemesinde bakılır. (İİK.m.154/3; TTK m. 5/1) İflas davası veya iflas erteleme talebinde asliye ticaret mahkemesinin yetkisi kamu düzeni ile ilgilidir.Mahkeme kendisinin yetkili olup olmadığını resen incelemek zorundadır. İflas veya iflasın ertelenmesi davası çekişmesiz yargı işidir.(HMK.m.382/2-f/2) İflası istenen tacirin ticaret siciline kayıtlı olduğu yer, muamele merkezi yönünden karine teşkil ederse de; ticaret sicilinde kayıtlı yerden başka bir yerin muamele merkezi olduğunun anlaşılması halinde iflas ve iflas erteleme davasında resen yetkisizlik kararı verilmesi gerekir. İflas erteleme talebi aynı zamanda iflas istemini de içirdiği ve yukarıda belirtildiği gibi çekişmesiz yargı işi olduğu ve davada karşı taraf bulunmadığından, söz konusu karinenin aksini iddia ve ispat edecek bir davalının olmayacağı da açıktır. Hal böyle olunca hakim davanın açıldığı tarihte sunulan deliller çerçevesinde yetkili olup olmadığını değerlendirecek, hayat deneyimlerine ve “maruf ve meşhur” olan hususların ayrıca ispatına ihtiyaç duymayarak, “ticaret siciline kayıtlı olunan yer muamele merkezidir” karinesinin TMK nın 2. maddesi gereğince kötüye kullanımına imkan vermeyecek şekilde yetkili olup olmadığını resen kararlaştıracaktır.
2- Uygulamada iflas erteleme müessesesinin kötüye kullanıldığı bilinen bir gerçektir. Şirketler iflas erteleme, özellikle tedbir kararını bir an önce alabilmek için kendilerince en .../...
S.3.
elverişli mahkemeyi tespit ederek kendilerine fazla yük getirmeyen ticaret sicil kayıtlarını şeklen o yere naklettirerek iflas erteleme için mahkemeye başvurulduğu ilgili herkes tarafından bilinen bir gerçektir. Bu ise “içtihatlarla” fiili karine olarak kabul edilen “ticaret siciline kayıtlı olunan yer muamele merkezidir” karinesinin tanıdığı bir hakkın kötüye kullanılmasıdır.(TMK.m.2) Davacı taraf, şirket merkezinin ....ilçesinde iken, kira bedelinin düşüklüğü ve faaliyet imkanının fazlalığı nedeniyle....iline taşındığını ve ticaret siciline kaydolduğunu, şirketin halen bir çok yerde şubesinin bulunduğunu belirtilmiş ise de; davacı tarafın ....ilçesinden .... İline şirketin kayden naklini aldıktan 12 gün sonra dava açması, dosyaya sunulan davacı şirketle ilgili .... tahakkuk fişleri ve vergi beyannamelerinin.... düzenlenmiş olması birlikte değerlendirildiğinde fiilen bir naklin söz konusu olmadığı ticaret sicil kaydı naklinin, iflas erteleme davası açmaya matuf olduğu açıktır.
3-Kanunun kamu düzeninden saydığı bir konuda, davacının her zaman fazla külfetli olmayan bir müracaatla “kamu düzeninden sayılan mahkeme yetkisini” bertaraf edecek şekilde şirketlere “kendisine uygun mahkeme” imkanı tanımak doğal hakim ilkesine aykırı olduğu gibi “bir hakkın kötüye kullanımına da” imkan vermektir.
Bu nedenlerle kararın bozulması yerine onanması gerektiği düşüncesiyle Sayın çoğunluğun görüşüne muhalifim.