Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2014/17057 Esas 2015/3418 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/17057
Karar No: 2015/3418
Karar Tarihi: 03.03.2015

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2014/17057 Esas 2015/3418 Karar Sayılı İlamı

3. Hukuk Dairesi         2014/17057 E.  ,  2015/3418 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : KÜÇÜKÇEKMECE 2. AİLE MAHKEMESİ
    TARİHİ : 24/03/2014
    NUMARASI : 2013/972-2014/287



    Taraflar arasındaki nafaka davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacı, dava dilekçesinde; müvekkilinin davalının kızı olduğunu lise son sınıfta okuduğunu, üniversiteye hazırlandığını, reşit olduktan sonra iştirak nafakasının kaldırıldığını, dava tarihinden geçerli olmak üzere aylık 1.000 TL yardım nafakasının davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
    Mahkemece; davanın kısmen kabulü ile aylık 400 TL yardım nafakasına hükmedilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir.
    TMK.nun 364/1.maddesinde; "herkes yardım etmediği takdirde yoksulluğa düşecek olan üstsoyu ve alt soyu ile kardeşlerine nafaka vermekle yükümlüdür".
    TMK."nun 365/2 maddesinde; "dava, davacının geçinmesi için gerekli ve karşı tarafın mali gücüne uygun bir yardım isteminden ibarettir" düzenlemesi yer almaktadır.
    Hukuk Genel Kurulunun 07.06.1998 tarih, 1998/656 E; 688 K.sayılı ilamında da; "...yeme, giyinme, barınma, sağlık, ulaşım, kültür (eğitim) gibi bireyin maddi varlığını geliştirmek için zorunlu ve gerekli görülen harcamaları karşılayacak düzeyde geliri olmayanların yoksul kabul edilmesi gerektiği..." vurgulanmıştır.
    Yardım nafakası, aile bireylerini yoksulluk ve düşkünlükten kurtarmaya ilişkin bir nevi sosyal yardımlaşma olup, ahlak kuralları ile geleneklerin zorunlu kıldığı bir ödevdir. Yardım nafakası isteyenin kusuru ile yardıma muhtaç duruma düşmüş olması, yükümlüyü borcundan kurtarmamaktadır. Aile bağlarının herhangi bir nedenle zayıflamış olması da yükümlülüğü ortadan kaldıran bir neden olarak düzenlenmemiştir. Bu nedenlerle kanun koyucu, yardım nafakasını kişinin ve toplumun vicdanına bırakmamış, kanuni bir ödev olarak düzenlemiştir.
    Kişi kendi emek ve geliriyle yaşamını sürdürmekten yoksun ise, yasa maddesinde sayılı kişilerden yardım nafakası isteyebilir. Ne varki; bunu vermekle yükümlü tutulacak kişilerin geçim sıkıntısına düşürülmemesi asıldır. Bunun için belirlenen nafakanın nafaka isteyenin geçinmesi için gerekli, nafaka yükümlüsünün geliri ile orantılı olacak şekilde TMK 4.maddesindeki hakkaniyet ilkesi de gözetilerek takdir edilmesi gerekir.
    Somut olayda, davalı baba Astsubay olup, aylık 3.070 TL gelire sahiptir.
    O halde mahkemece yapılacak iş; müşterek çocuğun yaşı, eğitim durumu, ihtiyaçları, davacı çalışan anne ile nafaka yükümlüsü babanın ekonomik durumu gözetilerek, TMK"nun 4.maddesinde vurgulanan hakkaniyet ilkesi de dikkate alınarak daha yüksek nafakaya hükmetmek olmalıdır.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 03.03.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.




    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.