12. Ceza Dairesi 2018/3153 E. , 2019/4711 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Çocuk Mahkemesi
Suç : Taksirle yaralama
Hüküm : TCK’nın 89/4, 31/3, 62, 52/1-2-4. maddeleri gereğince mahkumiyet
Taksirle yaralama suçundan suça sürüklenen çocuğun mahkumiyetine ilişkin hüküm, suça sürüklenen çocuk müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
17.10.2013 saat: 17:30 da, meskun mahal dışında, aydınlatması olmayan, iki yönlü, iki şeritli, kuru asfalt yolda, suça sürüklenen çocuk sevk ve idaresindeki traktörle seyrederken sola dönüş yapmak istediği sırada aracının sağ arka teker kısmına, karşı istikametten gelen ..."in sevk ve idaresindeki motosikletin 17.80 metre fren izi bırakarak ön kısmıyla çarpması sonucu ...‘in basit tıbbi müdahale ile giderilebilir şekilde, ...’in aracında yolcu olarak bulunan ...‘ın basit tıbbi müdahale ile giderilemez, kemik kırığı oluşacak şekilde yaralandığı olayda; taksirli suçlar açısından temel cezanın belirlenmesinde TCK"nın 61/1. ve 22/4. madde ve fıkralarında yer alan ölçütlerden olan failin kusuru, meydana gelen zararın ağırlığı, suçun işleniş biçimi ile suçun işlendiği yer ve zaman nazara alınmak suretiyle aynı Kanunun 3/1. maddesi uyarınca işlenen fiilin ağırlığıyla orantılı olacak şekilde maddede öngörülen alt ve üst sınırlar arasında hakkaniyete uygun bir cezaya hükmolunması gerekirken, asli kusurlu olarak meydana getirdiği kaza sonucu iki kişinin yaralanmasına neden olan suça sürüklenen çocuk hakkında, adalet ve hakkaniyet kuralları uyarınca cezada orantılılık ilkesi gözetilerek alt sınırdan uzaklaşmak suretiyle ceza tayini gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurularak suça sürüklenen çocuk hakkında eksik cezaya hükmolunması; aleyhe temyiz olmadığından ve Çocuk Koruma Kanununun Uygulanmasına İlişkin Usul ve Esaslar Hakkındaki Yönetmeliğin 20/1-7. maddesi ve 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanununun 35. maddesi uyarınca; fiilin işlendiği sırada 15 yaşını doldurmuş olup da 18 yaşını doldurmamış çocukların işledikleri fiilin hukuki anlam ve sonuçlarını algılama ve bu fiille ilgili olarak davranışlarını yönlendirme yeteneğinin olup olmadığının takdiri bakımından sosyal yönden inceleme yaptırılması ve mahkemece sosyal inceleme raporuna gerek görülmediği taktirde ise gerekçesinin kararda gösterilmesi gerektiği belirtilmiş ise de; suça sürüklenen çocuğun temyiz inceleme tarihi itibariyle 21-22 yaş aralığında olduğu, belirtilen eksikliğin telafisinin suça sürüklenen çocuğun yaşı itibariyle imkansız bulunduğu ve dosyaya bir katkı sağlamayacağı anlaşılmış olup bozma nedeni yapılmamıştır.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, suça sürüklenen çocuk müdafiinin, verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğuna ilişkin temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1-Suça sürüklenen çocuk hakkında hükmedilen kısa süreli hapis cezasının adli para cezasına çevrilmesine karar verilirken uygulanan Kanun maddesinin 50/1-a gösterilmemesi suretiyle CMK"nın 232/6. maddesine ve adli para cezasının belirlenmesine esas alınan tam gün sayısının gösterilmemesi suretiyle TCK"nın 52/3. maddesine aykırı hareket edilmesi;
2-5275 sayılı Kanunun 106/4. maddesi gereğince, çocuklar hakkında hükmedilen adlî para cezasının ödenmemesi hâlinde, bu cezanın hapse çevrilemeyeceği ve aynı maddenin on birinci fıkrası hükmü gereğince uygulama yapılması gerektiğinin gözetilmemesi,
Kanuna aykırı olup, hükmün bu nedenlerle 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden yargılamayı gerektirmeyen bu konuda, aynı Kanunun 322. maddesi gereğince karar verilmesi mümkün bulunduğundan, aynı maddenin verdiği yetkiye istinaden hükmün 4. fıkrasının hükümden çıkarılarak yerine “suça sürüklenen çocuğun kişilik ve sosyal özellikleri nazara alınarak, sanığa verilen hapis cezasının TCK"nın 50/1-a maddesi gereğince adli para cezasına çevrilmesine, suça sürüklenen çocuğa verilen adli para cezasının TCK"nın 52/3. maddesi gereğince 100 tam gün karşılığı adli para cezası olarak belirlenmesine, TCK"nın 52/2. maddesi gereğince suça sürüklenen çocuğun ekonomik ve şahsi halleri göz önünde bulundurularak bir gün karşılığı adli para cezasının takdiren 20 TL olarak hesabıyla 2000 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına” ibaresinin ve hüküm fıkrasından 5275 sayılı Kanunun 106/3. maddesinin uygulanmasına ilişkin fıkranın hükümden çıkarılarak yerine, "adlî para cezasının kısmen veya tamamen ödenmemesi halinde, ödenmeyen adli para cezasının 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanuna göre tahsil edileceğinin suça sürüklenen çocuğa ihtarına" ibaresinin yazılması suretiyle, sair yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün, isteme uygun olarak DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 08/04/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.