14. Ceza Dairesi Esas No: 2016/10849 Karar No: 2021/1940 Karar Tarihi: 09.03.2021
Nitelikli cinsel saldırı suçuna teşebbüs - kişiyi hürriyetinden yoksun kılma - Yargıtay 14. Ceza Dairesi 2016/10849 Esas 2021/1940 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Sanık, birahanede çalışan katılana cinsel saldırıda bulunmak istemiş, ancak katılanın direnmesi üzerine eylemine son vermiştir. Mahkeme, sanığın eyleminin nitelikli cinsel saldırıya teşebbüs olarak değil, cinsel saldırı suçunu oluşturduğunu belirtmiştir. Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçu ise sanığın kanuni unsurları itibariyle oluşmamıştır, dolayısıyla beraatına karar verilmesi gerektiği hükmedilmiştir. Kanun maddeleri ise 5237 sayılı TCK'nın 102/1. maddesi (cinsel saldırı suçu), 5237 sayılı TCK'nın 109/1. maddesi (kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçu) ve 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi (hükümlerin bozulması) olarak belirtilmiştir.
14. Ceza Dairesi 2016/10849 E. , 2021/1940 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi SUÇ : Nitelikli cinsel saldırı suçuna teşebbüs, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma HÜKÜM : Mahkumiyet
İlk derece mahkemesince verilen hükümler temyiz edilmekle başvurunun muhtevası ve inceleme tarihine kadar getirilen kanuni düzenlemeler nazara alınarak dosya tetkik edildi, gereği görüşüldü. Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma ile kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, Ancak; Katılan ...’nin aşamalardaki beyanları, savunma ile tüm dosya kapsamı nazara alındığında, olay gecesi çalıştığı birahaneden çıkarak evine gelmesinin ardından tuvalet ihtiyacı nedeniyle dış kapıyı kapatmadan lavaboya giren katılanın peşinden eve giren sanığın, bir süre sonra lavabodan çıkınca kendisini görüp, neden geldiğini soran katılana gece birahanede verdiği parayı kastederek cinsel ilişkiye girmek istediğini söyledikten sonra bacağını okşadığı katılanın direnmesi üzerine sütyeninin kopcasından çekip, vurduktan sonra evden ayrıldığı ve mevcut haliyle sanığın organ sokmaya yönelik icrai hareketlerini sonuna kadar götürebilme imkanı bulunduğu halde kendiliğinden eylemine son vermesi nedeniyle nitelikli cinsel saldırıya teşebbüs suçunun kanuni unsurları itibarıyla oluşmayıp, mevcut haliyle sübuta eren eyleminin 5237 sayılı TCK"nın 102/1. maddesinde düzenlenen cinsel saldırı suçunu oluşturduğu gözetilerek hüküm kurulması gerekirken suç vasfının tayininde yanılgıya düşülerek yazılı şekilde uygulama yapılması, Cinsel saldırı suçunun işlendiği sırada ve eylemle sınırlı süre ile katılanın iradesiyle hareket edebilme imkanının ortadan kaldırılmasının ayrıca kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçunu oluşturmayacağı, kişinin vücudunun suçun konusu olması sebebiyle katılanın hareket edebilme özgürlüğü ortadan kaldırılmadan bu suçun işlenemeyeceği nazara alındığında, sanığın kanuni unsurları itibarıyla oluşmayan kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan beraatine karar verilmesi gerekirken ayrıca bu suçtan da mahkumiyet hükmü kurulması, Kanuna aykırı, sanık müdafisinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükümlerin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, 09.03.2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.