11. Ceza Dairesi Esas No: 2016/1432 Karar No: 2018/2802 Karar Tarihi: 29.03.2018
Resmi belgede sahtecilik - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2016/1432 Esas 2018/2802 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Karar, asliye ceza mahkemesinde açılan bir davada, sanığın resmi belgede sahtecilik suçundan mahkumiyetine karar verilmesini içermektedir. CMK'nın 231. maddesinin 8. fıkrasına göre sanık hakkındaki hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının kesinleştiği tarihten itibaren işlenen ikinci suçun zamanaşımını durduracağı belirtilmiştir. Bu kapsamda, sanığın suçu işlediği tarihlerdeki yaptırımların da dikkate alınması gerektiği belirtilmiştir. Toplanan deliller incelenerek, suçun kabul edildiği ve verilen hükmün isabetsizlik içermediği sonucuna varılmıştır. Kararda, TCK'nın 204/1, 62, 53. maddeleri ile ceza verildiği ifade edilmiştir. Bunun yanı sıra, anılan kararın hukuki açıdan eksiklikler taşıdığına dair muhalefet şerhi düşülmüştür. Karar içerisinde Anayasa ve Avrupa İnsan Hakları sözleşmelerine göre, herhangi bir hüküm açıklanmadan önce yapılan yargılama sürecinde sanığın masumiyet karinesi gözetilmelidir.
11. Ceza Dairesi 2016/1432 E. , 2018/2802 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Resmi belgede sahtecilik HÜKÜM : Mahkumiyet
5271 sayılı CMK’nın 231. maddesinin 8. fıkrasının son cümlesine göre, sanık hakkındaki hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının kesinleştiği 28.07.2009 tarihi ile denetim süresi içinde sanığın işlediği ikinci suçun suç tarihi olan 18.08.2012 tarihleri arasında dava zamanaşımının durduğu gözetilerek yapılan incelemede; Adli emanettin 2008/9 sırasında kayıtlı suça konu belge ile ilgili mahallinde bir karar verilmesi ve 5237 sayılı TCK’nın 53. maddesinin uygulanmasında, Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarih ve 2014/140 Esas, 2015/85 Karar sayılı iptal kararının infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür. Toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanığın suçunun sübutu kabul, oluşa ve soruşturma sonuçlarına uygun şekilde vasfı tayin, cezayı azaltıcı sebeplerin nitelik ve derecesi takdir kılınmış, savunması inandırıcı gerekçelerle reddedilmiş ve incelenen dosyaya göre verilen hükümde bir isabetsizlik görülmemiş olduğundan sanığın yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA, 29.03.2018 tarihinde oyçokluğu ile karar verildi.
MUHALEFET ŞERHİDİR
Dairemizin 29/03/2018 tarih, 2016/1432 Esas, 2018/2802 Karar sayılı çoğunluk görüşüne aşağıdaki sebepten muhalifim. Sanığın TCK"nın 204/1, 62, 53. maddeleriyle 1 yıl 8 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına dair Hükmün Açıklanması suretiyle kurulan Çaykara Asliye Ceza Mahkemesinin 13/05/2014 tarih 2014/59 Es. 2014/137 Kr. sayılı hükmü usul ve yasaya aykırıdır. Sanık hakkında aynı mahkemece 30/06/2009 tarih 2008/95 Es- 2009/128 Kr. sayıyla verilen hükmün CMK’nın 231/6 ve devam maddeleri uyarınca açıklanmasının geri bırakıldığı anlaşılmaktadır. Deneme devresi içinde sanık hakkında Çaykara Sulh Ceza Mahkemesi"nin 15/01/2014 tarih 2013/42 Es. 2014/9 Kr. sayı ile TCK’nın 86/2, 3-e, 35, 62, 52/2 maddeleri ile doğrudan 2.240 TL APC cezalandırılmasına ilişkin kesin olarak verilen hükme istinaden ilgili mahkemesine ihbarda bulunulduğu görülmüştür. Kesin olarak verilen kararların olağan yargı yolu içinde temyiz incelenmesine konu edilmesi mümkün değildir. Ancak şartların varlığı halinde kanun yararına bozma suretiyle hukuka aykırılığın giderilmesi mümkündür. Dolayısıyla etkin bir yargısal denetime tabi olmayan kesin hükümlerin hükmün açıklanmasına dayanak alınması mümkün değildir. Bu durum iç hukukumuzun bir parçası olan İnsan Hakları ve Ana Hürriyetleri Korumaya Dair Avrupa Sözleşmesinin 6/2. maddesine güvence altına alınan Masumiyet Karinesinin ihlali niteliğindedir. Bu sebeblerle anılan mahkeme kararının bozulması gerektiği düşüncesiyle sayın çoğunluğun görüşüne muhalifim. 29/03/2018