Abaküs Yazılım
14. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/8848
Karar No: 2017/1560
Karar Tarihi: 28.02.2017

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2015/8848 Esas 2017/1560 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davacı, davalının önalım hakkına dayalı tapu iptali ve tescil istemini kabul eden bir karar aldı. Davacı, davalının satıcıya ait gecekondu yerini satın aldığını beyan etti. Ancak, dava konusu pay satışına ilişkin diğer paydaşlar tarafından da dava açıldı. Mahkeme, davalının fiili taksim savunması araştırılmadan karar verdi. Önalım davasına konu payın ilişkin bulunduğu taşınmaz paydaşlarca özel olarak kendi aralarında taksim edilip her bir paydaş belirli bir kısmı kullanırken, bunlardan biri kendisinin kullandığı yeri satarsa, satıcı zamanında bu yerde hak iddia etmeyen davacının tapuda yapılan satış nedeniyle önalım hakkını kullanması TMK’nın 2. maddesinde yer alan dürüst davranma kuralı ile bağdaşmaz.
Kanun Maddeleri: Paylı mülkiyet ilişkisi, önalım hakkı, asli müdahale, eylemli paylaşma, TMK’nın 2. maddesi.
14. Hukuk Dairesi         2015/8848 E.  ,  2017/1560 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 17.09.2014 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil (önalım hakkından kaynaklanan) istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 07.04.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:

    K A R A R

    Dava, önalım hakkına dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
    Davacı vekili, davacının 23818 ada 9 parsel sayılı taşınmazda paydaş olduğunu, davalının diğer paydaş Ali Rıza Arslan"ın 2707/21850 payını satın aldığını, bu nedenle tapuda davalı adına kayıtlı payın davacı adına tescilini istemiştir.
    Davalı vekili, müvekkilinin dava konusu parselde arsa payını değil, satıcıya ait gecekondu yerini satın aldığını, davacının iyi niyetli olmadığını beyan ederek, davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, davanın kabulü ile davalı adına kayıtlı olan 2707/21850 payın davacı ... adına tesciline karar verilmiştir.
    Hükmü, davalı vekili temyiz etmiştir.
    Önalım hakkı paylı mülkiyet hükümlerine tabi taşınmazlarda bir paydaşın taşınmaz üzerindeki payını kısmen veya tamamen üçüncü bir kişiye satması halinde diğer paydaşlara bu satılan payı öncelikle satın alma yetkisi veren bir haktır. Bu hak paylı mülkiyet ilişkisi kurulduğu anda doğar ve satışın yapılmasıyla kullanılabilir hale gelir.
    Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 11.06.1947 tarihli 1947/5 E., 1947/18 K. sayılı içtihadı birleştirme kararı gereğince önalım hakkını kullanan paydaşlar pay oranları ne olursa olsun önalım hakkına konu paydan eşit oranda yararlanırlar. 6100 sayılı HMK’nın 65. maddesi uyarınca asli müdahale yoluyla veya diğer paydaşların açtığı önalım davasının HMK’nın 166. maddesi uyarınca davaların birleştirilmesi yoluyla davaya diğer paydaşların katılması halinde, eğer asli müdahale talebi veya birleştirilen dava hak düşürücü süre içinde açılmışsa o paydaşlar da önalıma konu paydan eşit oranda yararlanırlar.
    Bunlarla birlikte;
    Önalım davasına konu payın ilişkin bulunduğu taşınmaz, paydaşlarca özel olarak kendi aralarında taksim edilip her bir paydaş belirli bir kısmı kullanırken bunlardan biri kendisinin kullandığı yeri ve bu yere tekabül eden payı bir üçüncü şahsa satarsa, satıcı zamanında bu yerde hak iddia etmeyen davacının tapuda yapılan satış nedeniyle önalım hakkını kullanması TMK’nın 2. maddesinde yer alan dürüst davranma kuralı ile bağdaşmaz. Kötüniyet iddiası 14.02.1951 tarihli ve 17/1 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca davanın her aşamasında ileri sürülebileceği gibi mahkemece de kendiliğinden nazara alınması gerekir. Bu gibi halde savunmanın genişletilmesi söz konusu değildir. Eylemli paylaşmanın varlığı halinde davanın reddi gerekir.
    Yukarıdaki ilkeler ışığında somut olaya gelince;
    1-Davalı vekili temyiz dilekçesinde, dava konusu pay satışına ilişkin diğer paydaşlar tarafından da dava açıldığını ileri sürerek, dosya numaralarını bildirmiş olup; mahkemece, bu dosyalar getirtilerek, gerekirse davaların birleştirilmesi hususu da değerlendirilerek ondan sonra işin esasına yönelik karar verilmesi gerekirken bu hususun gözardı edilmesi doğru değildir.
    2-Davalı fiili taksim savunmasında bulunmuş olmasına rağmen mahkemece davalının fiili taksim savunması araştırılmadan karar verilmiş olup; mahkemece, davalının fiili taksim savunması üzerinde durularak, keşif yapılmak suretiyle tarafların gösterdiği tanıklar mahallinde dinlenerek, taraf delillerinin değerlendirilmesi ve oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması da doğru görülmediğinden açılanan nedenlerle kararın bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenler ile davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 28.02.2017 tarihinde oybirliği ile karar verildi.


    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi