Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2018/3505 Esas 2019/4208 Karar Sayılı İlamı

Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi
Suç                : Silahlı terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işleme, görevi yaptırmamak için direnme, kamu malına zarar verme, 2911 sayılı Kanuna aykırılık
Hüküm        : 1-TCK’nın 314/3 ve 220/6  maddeleri delaleti ile 314/2,220/6, 53/1, 58/9, 63/1 ve 3713 sayılı Kanunun 5/1 maddeleri gereğince mahkumiyet
                       2-TCK’nın 265/1-3-4, 53/1, 58/9, 63/1 ve 3713 sayılı Kanunun 5/1 maddeleri gereğince mahkumiyet
                     3-2911 sayılı Kanunun 32/1, TCK’nın 53/1, 58/9, 63 maddeleri gereğince mahkumiyet
                      4-2911 sayılı Kanunun 33/1, TCK’nın 53/1, 58/9, 63 maddeleri gereğince mahkumiyet   
                      5-Kamu malına zarar verme suçundan : Beraat                           

Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
CMK’nın 260. maddesi uyarınca katılan sıfatını alabilecek surette kamu malına zarar verme suçundan zarar gören olarak temyiz hakkı bulunan ve hükmü temyiz etmek suretiyle de katılma iradesini ortaya koyan suçtan zarar gören Maliye Hazinenin CMK"nın 237/2. maddesi uyarınca kamu malına zarar verme suçu bakımından davaya katılmasına karar verilerek yapılan incelemede;
Sanık savunması ile dosyada mevcut Ankara Kriminal Polis Laboratuvarı Müdürlüğü"nün uzmanlık raporu nazara alındığında; sanığın olaylar sırasındaki tetkik konusu fotoğrafların elde edildiği orijinal kamera kayıtlarının dosyaya getirtilip, sanıktan temin edilecek mukayeseye elverişli fotoğraflar ve el konulan sanığa ait giysi ile birlikte; Adli Tıp, TÜBİTAK veya TRT gibi uzman kuruluşlara mensup bilirkişilere gönderilip görüntü ve fotoğraf analizleri yaptırılarak; sanığın fotoğraf ve görüntülerde yer alan kişi olup olmadığı, yasadışı eylemler sırasında iddianamede yüklenen fiilleri bizzat gerçekleştirip gerçekleştirmediğinin kuşkuya yer vermeyecek biçimde kesin olarak saptanmasından sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre sanığın hukuki durumunun takdir ve tayin edilmesi gerektiği gözetilmeden, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
Kanuna aykırı olup sanık müdafii, katılanlar vekilleri ve Cumhuriyet Savcılarının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu nedenle BOZULMASINA, 13.06.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.