21. Hukuk Dairesi 2015/7662 E. , 2016/1744 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
Davacı, kesilen yetim aylığının kesildiği tarihten itibaren tekrar bağlanmasına, geriye dönük olarak çıkarılan 20.269,11 TL"nin borçlandırma işleminin iptaline karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin reddine karar vermiştir.
Hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
K A R A R
Dava, ... sigortalısı iken ölen babasından dolayı yetim aylığı, Emekli Sandığı emeklisi iken ölen eşinden de dul aylığı almakta olan davacının, babasından aldığı yetim aylığının kesilmesine ilişkin Kurum işleminin iptali ile kesilen yetim aylığının kesildiği tarihten itibaren ödenmesine devam edilmesi gerektiğinin tespiti ile geriye dönük yersiz maaş ödemesinden dolayı çıkarılan 20.269,11 TL borçlandırma işleminin iptali istemine ilişkindir.
Mahkemece, davacının başka geliri olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden, ... emeklisi iken 12.07.1976 tarihinde ölen babasından davacıya 01.04.2005 tarihinden geçerli olmak üzere yetim aylığı bağlandığı, davacının ... emeklisi iken ölen eşinden de 01.06.1994 tarihinden itibaren dul aylığı aldığı, babasından aldığı yetim aylığına ilişkin tahsis talebinde eşinden dul aylığı aldığının bilgisinin bulunduğu, 01.07.2014 tarihli denetim raporu sonucu davacının dul aylığı ve kira gelirleri olduğu gerekçesiyle Haziran 2014’te yetim aylığının kesildiği ve geriye dönük 25.01.2011 tarihinden 2014 e kadar 20.269,11 TL yersiz ödeme borcu çıkarıldığı, davacının bu borca itirazının reddedildiği anlaşılmaktadır .
Uyuşmazlık ... emeklisi iken ölen eşinden dolayı dul aylığı alan davacının, ... emeklisi iken ölen babasından bağlanan yetim aylığının kesilip kesilemeyeceği noktasında toplanmaktadır .
Davanın yasal dayanağını oluşturan 1479 sayılı Yasa’nın 45. maddesinin 02.08.2003 tarihinde yürürlüğe giren 4956 sayılı Yasa"nın 23. maddesi ile değişik (c) bendinde, ölen sigortalının 42. Madde gereğince saptanacak aylığının veya 44. madde gereğince saptanacak toptan ödeme tutarının on sekiz yaşını, orta öğrenim yapması halinde yirmi yaşını, yüksek öğrenim yapması halinde yirmi beş yaşını doldurmayan ve (18 yaşını doldurmayanlar hariç) bu Kanun ile diğer ... kanunları kapsamında çalışmayan, bu kanunlar kapsamındaki çalışmalarından dolayı gelir veya aylık almayan veya yaşları ne olursa olsun çalışamayacak durumda malul olan çocuklarla, yaşları ne olursa olsun evli olmayan, evli olmakla beraber sonradan boşanan veya dul kalan ve bu Kanun ile diğer ... kanunları kapsamında çalışmayan, bu kanunlar kapsamındaki çalışmalarından dolayı gelir veya aylık almayan kız çocuklarının her birine % 25"i, aylık veya toptan ödeme şeklinde verileceği açıkça belirtilmiştir.
Ölüm aylığının kesilmesini düzenleyen 1479 sayılı Yasa’nın 46. maddesinin 02.08.2003 tarihinde yürürlüğe giren 4956 sayılı Yasa"nın 24. maddesi ile değişik II. Fıkrasında da , sigortalının kız çocuklarına bağlanan aylıkların bu Kanun ile diğer ... kanunları kapsamında çalışmaya başladıkları veya evlendikleri tarihi takip eden aylık ödeme tarihinden itibaren kesileceği, aylığın kesilmesine yol açan nedenlerin ortadan kalkması halinde, bu Kanun"un 45. maddesinin ikinci fıkrasının (c) bendi hükmü saklı kalmak şartıyla, bu tarihi takip eden aylık ödeme tarihinden başlanarak yeniden aylık bağlanacağı, ancak evliliğin son bulması ile kocasından da aylık almaya hak kazanan kız çocuklarına bu aylıklardan fazla olanın ödeneceği bildirilmiştir.
Somut olayda, davacının ... emeklisi iken ölen eşinden dul aylığı aldığı, babasının ise 1479 sayılı Yasanın 2. Fıkrasında 02.08.2003 tarihinde yapılan ve iki maaşı birden almaya engel olan değişiklikten önce 12.07.1976 tarihinde vefat ettiği,bu nedenlerle davacının hem eşinden hem babasından ölüm aylığı almaya hak kazandığı ve ikisini birden almaya engel bir yasal düzenleme olmadığı anlaşılmıştır. Hal böyle olunca mahkemece davanın kabulü yerine reddine karar verilmesi isabetsiz olmuştur.
Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular nazara alınmaksızın yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde davacının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine 11.02.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.