Abaküs Yazılım
17. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/19595
Karar No: 2018/652

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2016/19595 Esas 2018/652 Karar Sayılı İlamı

17. Hukuk Dairesi         2016/19595 E.  ,  2018/652 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ:Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda verilen hükmün temyizen tetkiki davalılar ..., ..., ..., ..., ..., ... ve ... Tem. Koz. Paz. San. Tic. A.Ş vekillerince talep edilmiş, davalılar ..., ..., ..., ... ve ... vekillerince de duruşma istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen 6.2.2018 Salı günü davacı vekili Av. ..., davalı ... vekili Av. ..., davalı ... Tem. Koz. Paz. San. Tic. A.Ş vekili Av. ... ile davalılar ... ve ... vekili Av. ... geldi. Diğer davalılar tarafından gelen olmadı. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan taraf vekilleri dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
    -K A R A R-
    Davacı alacaklı vekili, borçlu davalı ... ve ... hakkında takip başlatıldığını, borçlunun alacağı karşılayacak mal varlığı bulunmadığı, alacaklılardan mal kaçırma amacı ile taşınmazlarını diğer davalılara devrettiği ve davalılar ... ve ... Temizlik A.Ş lehine ipotek tesis edildiğini, bu devir ve ipoteklere ilişkin tasarrufların iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalılar, haksız açılan davanın reddi gerektiğini savunmuşlardır.
    Mahkemece, borçlular ... ve ..."ın takipten kısa süre önce borçtan kurtulmak ve davacı bankanın genel kredi sözleşmesi gereğince kredi sözleşmesinde bildirilen miktarın ödenmemesi için sattıkları resmi senetteki konulan değer ile keşifte bilirkişilerden alınan değerin arasında bir misli haklılık bulunduğu, satışın davacı bankanın borcunu ödememek için yapıldığı sonuç ve kanaatine varıldığından bahisle davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, ...,..., ..., ..., ..., ... ve ... Temizlik...A.Ş. vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.Dava, İİK.277 ve devamı maddelerine dayanılarak açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir.
    1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere ve davalı ..."in borçluların annesi olması nedeni ile dava konusu 3305 ada 7 nolu bağımsız bölümün satışının İİK"nun 278/3-1 maddesine göre bağış niteliğinde bulunmasına göre, davalı ... vekilinin aşağıdaki 4.bent dışındaki tüm temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
    2-İcra ve İflas Kanunu"nun 277 ve izleyen maddelerinde düzenlenen tasarrufun iptali davalarında amaç, borçlunun haciz ya da iflasından önce yaptığı ve aslında geçerli olan bazı tasarrufların geçersiz ya da "iyiniyet kurallarına aykırılık" nedeniyle alacaklıya karşı sonuçsuz kalmasını ve dolayısıyla o mal üzerinden cebri icraya devamla alacağın tahsilini sağlamaktır.Davacı, iptal davası sabit olduğu takdirde, tasarruf konusu mal üzerinde cebri icra yolu ile hakkını almak yetkisini elde eder ve tasarruf konusu taşınmaz mal ise, davalı üçüncü şahıs üzerindeki kaydın düzeltilmesine gerek olmadan o taşınmazın haciz ve satışını isteyebilir (İİK.md.283/1). Bu yasal nedenle iptal davası, alacaklıya alacağını tahsil olanağını sağlayan, nisbi nitelikte yasadan doğan bir dava olup; tasarrufa konu malların aynı ile ilgili değildir.Borçlunun aciz ya da iflasından önce yaptığı iptale tabi tasarrufları, üç grup altında ve İİK.nun 278, 279 ve 280. maddelerinde düzenlenmiştir. Ancak, bu maddelerde iptal edilebilecek bütün tasarruflar, sınırlı olarak sayılmış değildir. Kanun, iptale tabi bazı tasarruflar için genel bir tanımlama yaparak hangi tasarrufların iptale tabi olduğu hususunun tayinini hakimin takdirine bırakmıştır (İİK.md.281). Bu yasal nedenle de, davacı tarafından İİK.nun 278, 279 ve 280.maddelerden birine dayanılmış olsa dahi, mahkeme bununla bağlı olmayıp, diğer maddelerden birine göre iptal kararı verebilir (Y.H.G.K.25.11.1987 Tarih, 1987/15-380 Esas ve 1987/872 Karar sayılı ilamı). Genelde denilebilir ki, borçlunun iptal edilebilecek tasarrufları, alacaklılarından mal kaçırılmasına yönelik olarak yapılan ivazsız veya aciz halinde yapılan tasarruflar ile alacaklılarına zarar verme kastıyla yapılan tasarruflardır. Somut olayda, dava konusu tasarrufların borcun doğumundan sonra yapıldığı ve davalı borçlunun aciz halinin bulunduğu sabit olmuştur.
    A.1)Dava konularından 3305 parsel 15 nolu bağımsız bölüm davalı borçlular ve anneleri ... tarafından 02.04.2013 tarihinde davalı ..."e satılmıştır. Taşınmazın tapudaki satış bedeli 70.000,00 TL olup bilirkişi taşınmazın satış tarihindeki değerini 112.500,00 TL olarak belirlemiştir. Bedeller arasında bir mislini aşan fark olmadığı gibi anılan davalı satış tarihinde toplamda 70.000,00 TL olarak borçlulara banka havalesi ile ödeme yaptığını belgelemiştir. Davalı ..."ün İİK"nun 278/3-1 maddesi kapsamında kalacak şekilde borçlular ile akraba olduğu veya İİK"nun 280.maddesine göre borçluların mali durumunu veya alacaklılarını ızrar katını bildiği de ispatlanmamıştır. Bu halde anılan davalı yönünden davanın reddine karar verilmesi gerekirken aksi düşüncelerle kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır.
    2)Kabule göre ise, 15 nolu bölümde borçluların 3/4 hisseleri olmasına rağmen tüm hisse yönünden iptaline karar verilmesi de isabetsiz olmuştur.
    B.1) Dava konularından 3305 parsel 6 nolu bağımsız bölüm davalı borçlular ve anneleri ... tarafından 25.02.2013 tarihinde davalı ..."e satılmıştır. Taşınmazın tapudaki satış bedeli 80.000,00 TL olup bilirkişi taşınmazın satış tarihindeki değerini 90.000,00 TL olarak belirlemiştir.Bedeller arasında bir mislini aşan fark olmadığı gibi anılan davalı satış tarihinde toplamda 80.000,00 TL olarak borçlulara banka havalesi ile ödeme yaptığını belgelemiştir. Davalı ..."in İİK"nun 228/3-1 maddesi kapsamında kalacak şekilde borçlular ile akraba olduğu veya İİK"nun 280.maddesine göre borçluların mali durumunu veya alacaklılarını ızrar katını bildiği de ispatlanmamıştır. Bu halde anılan davalı yönünden davanın reddine karar verilmesi gerekirken aksi düşüncelerle kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır.
    2)Kabule göre ise, 6 nolu bölümde borçluların 3/4 hisseleri olmasına rağmen tüm hisse yönünden iptaline karar verilmesi de isabetsiz olmuştur.
    C.1) Dava konularından 3317 parsel ada 7 nolu bağımsız bölüm davalı borçlu ... tarafından 18.07.2012 tarihinde davalı ..."a satılmıştır. Taşınmazın tapudaki satış bedeli 75.000,00 TL olup bilirkişi taşınmazın satış tarihindeki değerini 110.000,00 TL olarak belirlemiştir. Bedeller arasında bir mislini aşan fark olmadığı gibi davalı ..."ın İİK"nun 228/3-1.maddesi kapsamında kalacak şekilde borçlular ile akraba olduğu veya İİK"nun 280.maddesine göre borçluların mali durumunu veya alacaklılarını ızrar katını bildiği de ispatlanmamıştır. Bu halde anılan davalı yönünden davanın reddine karar verilmesi gerekirken aksi düşüncelerle kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır.
    2)Kabule göre ise, tasarrufun iptali davalarında 3.kişinin borçludan satın aldığı malı elinden çıkarması ve satın alan dördüncü kişinin davaya dahil edilmemesi ya da davaya dahil edilmekle birlikte iyi niyetli olduğunun anlaşılması halinde İİK’nın 283/2.maddesi uyarınca bedele dönüşen davada üçüncü kişinin dava konusu malı elinden çıkardığı tarihteki gerçek değeri oranında bedelle sorumlu tutulması gerekir.Somut olayda, dava konusu 3317 parsel 7 nolu bağımsız bölüm 18.07.2012 tarihinde borçlu ... tarafından davalı ..."ye o da 25.04.2013 tarihinde dava dışı ..."a satmıştır. Davacı alacaklının ..."ı davaya dahil edip etmeyeceği veya bedele davayı dönüştürüp dönüştürmeyeceği belirlenmeden 7 nolu bağımsız bölümle ilgili satışın iptaline karar verilmesi de isabetsizdir.
    D.Dava konularından 5183 parsel 10 nolu bağımsız bölüm davalı borçlu ... tarafından 05.02.2013 tarihinde davalı ..."a satılmıştır. Taşınmazın tapudaki satış bedeli 75.000,00 TL olup bilirkişi taşınmazın satış tarihindeki değerini 265.000,00 TL olarak belirlemiştir. Taşınmaz üzerinde satış tarihinde 101.413,21 TL"lık İş bankası ipoteği bulunmaktadır. İpotek bedeli tapudaki değere eklendiğinde bedeller arasında bir mislini aşan fark bulunmamaktadır. Davalı ..."ın İİK"nun 278/3-1 maddesi kapsamında kalacak şekilde borçlular ile akraba olduğu ispatlanmamıştır.Ancak, davalı ... tapuda satış sırasında bildirdiği ... mahallesi ... sokak ... adres ile borçlulardan davalı ..."un adres olarak ... mahallesi ... sokak ... belirtildiğinden, davalı ..."ın belirtilen adreste oturup oturmadığı borçlu ... ile komşuluğu giderecek İİK"nun 280.maddesine göre borçluların mali durumunu veya alacaklılarını ızrar katını bildiği veya bilebilecek şahıslardan olup olmadığı araştırılarak oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır.
    3-Mahkemelerin her türlü kararlarının gerekçeli olarak yazılması Anayasa hükmüdür (md.141/3). Mahkemenin, tarafların açıklamalarını dikkate alarak değerlendirmesi ve kararların somut ve açık olarak gerekçelendirilmesi hukuki dinlenilme hakkının da (HMK.md.27) gereğidir. Bu husus aynı zamanda Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 6.maddesinde düzenlenen adil yargılama hakkı kapsamında da güvence altına alınmış haklardandır. Yargı organları her iki tarafın iddia ve savunmaları ile delillerini değerlendirip, sabit görülen maddi vakıaları ve bunlardan çıkardıkları sonuç ve hukuki sebepleri gerekçelerine yansıtmalıdırlar.
    a)Somut olayda, davalı ... Temizlik ...AŞ yönünden bir değerlendirme ve gerekçe gösterilmeden davanın kabulüne karar verilmesi isabetsizdir. Mahkemece, dava konusu 3305 ada 7 nolu bağımsız bölüm üzerinde davalı ... tarafından dava dışı Mercan Meşrubat ...Ltd.Şti borcuna karşılık davalı ... Temizlik ...AŞ lehine tesis edilen ipotek verildiğinden, borçlular ile Mercan Meşrubat ...Ltd.Şti arasındaki bağlantının ve ... Temizlik ..AŞ"nin ipotek gerekçesinin araştırılarak İİK"nun 279.maddesi kapsamına girip girmediği değerlendirilip oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken yetersiz gerekçe ve eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olmuştur.
    b)Davalı ..., yönünden de bir değerlendirme ve gerekçe gösterilmeden davanın kabulüne karar verilmesi isabetsiz olduğu gibi anılan bankanın davalı ..."a verilen konut kredisine istinaden dava konusu 5183 parsel 10 nolu bağımsız bölüm üzerinde ipotek tesis ettiği, bu ipoteğin borçlular ile bir ilgisinin olmamasına göre anılan davalı yönünden davanın reddine karar verilmesi gerekirken gerekçesiz ve hatalı değerlendirme ile kabulüne karar verilmesi de hatalı olmuştur.
    4-Kabule göre, HMK’nun 297/2.fıkrası gereğince hükmün sonuç kısmında gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında, açık şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gerekirken hangi satış, hangi ipotek belirtilmeden infazda tereddüt yaratacak şekilde karar verilmesi de isabetsidir.SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı ... vekilinin 4.bent dışındaki diğer temyiz itirazlarının reddine, (2.A.1) ve 2.bentlerine göre davalı ... vekilinin, 2.B.1) ve 2).bentlerine göre davalı ... vekilinin, 2.C.1) ve 2).bentlerine göre davalı ... vekilinin, 2.D.bendine göre davalı ... vekilinin, 3.a)bendine göre davalı ... Temizlik ..A.Ş. vekilinin 3.b) bendine göre davalı ... A.Ş vekilinin ve 4.bende göre davalıların temyiz itirazlarının açıklanan nedenlerle, davacı alacaklı vekilinin 4 nolu bentte açıklanan nedenlerle davalılar ..., ..., ..., ..., ..., ... ve ... Temizlik...A.Ş vekillerinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 1.630,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak duruşmada vekille temsil olunan davalılar ..., ... Tem. Koz. Paz. San. Tic. Ve A.Ş"ye verilmesine, duruşmada vekille temsil olunmayan davalılar ...., ..., ..., ... ve ... yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalılar ..., ..., ..., ..., ...., ... Tem. Koz. Paz. San. Tic. Ve A.Ş"ye geri verilmesine 6.2.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.






    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi