12. Ceza Dairesi Esas No: 2018/8032 Karar No: 2019/4671 Karar Tarihi: 08.04.2019
Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2018/8032 Esas 2019/4671 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Sanık hakkında taksirle yaralama suçundan yapılan soruşturma sonucunda verilen kovuşturmaya yer olmadığı kararına müşteki vekilinin itirazı üzerine bilirkişi incelemesi yapılmıştır. Ancak itirazın süresi geçtikten sonra yapıldığı göz önünde bulundurulmadan, itirazın esastan incelenmesi ve kararın ortadan kaldırılması hatalıdır. Bu nedenle mahkeme kararı, Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 173/1 ve 173/3 maddeleri gereği bozulmuştur. 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun \"Cumhuriyet savcısının kararına itiraz\" başlıklı 173/1. maddesi, \"Suçtan zarar gören, kovuşturmaya yer olmadığına dair kararın kendisine tebliğ edildiği tarihten itibaren onbeş gün içinde, bu kararı veren Cumhuriyet savcısının yargı çevresinde görev yaptığı ağır ceza mahkemesinin bulunduğu yerdeki sulh ceza hâkimliğine itiraz edebilir.\" şeklindedir. 5271 Sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 173/3. maddesi ise \"Sulh ceza hâkimliği, kararını vermek için soruşturmanın genişletilmesine gerek görür ise bu hususu açıkça belirtmek suretiyle, o yer Cumhuriyet başsavcılığından talepte bulunabilir; kamu davasının açılması için yeterli nedenler bulunmazsa, istemi gerekçeli olarak reddeder...\"
12. Ceza Dairesi 2018/8032 E. , 2019/4671 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Sulh Ceza Hakimliği
Taksirle yaralama suçundan sanık ... hakkında yapılan soruşturma sonucunda Eskişehir Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 19/02/2018 tarihli ve 2018/7340 sayılı kovuşturmaya yer olmadığına dair karara karşı yapılan itirazın kabulü ile anılan kararın kaldırılmasına ilişkin merci Eskişehir 2. Sulh Ceza Hakimliğinin 16/07/2018 tarihli ve 2018/3951 değişik iş sayılı kararını kapsayan dosya incelendi. Her ne kadar şüpheli hakkında, müştekinin itirazı doğrultusunda kavuşturmaya yer olmadığına dair kararın kaldırılarak bilirkişi incelemesi yapıldıktan sonra sanığın hukuki durumunun değerlendirilmesi gerektiğine karar verilmiş ise de; Dosya kapsamına göre, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun "Cumhuriyet savcısının kararına itiraz" başlıklı 173/1. maddesinin "Suçtan zarar gören, kovuşturmaya yer olmadığına dair kararın kendisine tebliğ edildiği tarihten itibaren onbeş gün içinde, bu kararı veren Cumhuriyet savcısının yargı çevresinde görev yaptığı ağır ceza mahkemesinin bulunduğu yerdeki sulh ceza hâkimliğine itiraz edebilir." şeklinde olduğu, Eskişehir Cumhuriyet Başsavcılığınca 19/02/2018 tarihli kovuşturmaya yer olmadığına dair verilen kararın 07/03/2018 tarihinde müştekiye tebliğ edildiği, müşteki vekili tarafından verilen 28/06/2018 tarihli itiraz dilekçesinin 15 günlük itiraz süresi geçtikten sonra yapıldığı gözetilmeden, itirazın esastan incelenmesinde ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 6545 sayılı Kanunun 71. maddesi ile değişik 173/3. maddesinde yer alan, “Sulh ceza hâkimliği, kararını vermek için soruşturmanın genişletilmesine gerek görür ise bu hususu açıkça belirtmek suretiyle, o yer Cumhuriyet başsavcılığından talepte bulunabilir; kamu davasının açılması için yeterli nedenler bulunmazsa, istemi gerekçeli olarak reddeder...” şeklindeki düzenleme karşısında, Sulh Ceza Hâkimliğince soruşturmanın genişletilmesi kararı verilmesi ve Cumhuriyet savcılığınca söz konusu bu hususlarla ilgili eksiklikler giderildikten sonra itirazla ilgili bir karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, itirazın kabulü ile kovuşturmaya yer olmadığına dair kararın ortadan kaldırılmasına karar verilmesinde isabet görülmediğinden bahisle, 5271 Sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü 16/11/2018 gün ve 94660652-105-26-11767-2018-kyb sayılı yazılı istemlerine müsteniden ihbar ve mevcut evrakı tevdi kılınmakla; Dosya incelenerek gereği düşünüldü: Kanun yararına bozma talebine atfen düzenlenen tebliğnamedeki bozma isteği incelenen dosya kapsamına göre yerinde görüldüğünden, Eskişehir 2. Sulh Ceza Hakimliğinin 16/07/2018 tarihli ve 2018/3951 değişik iş sayılı kararının CMK"nın 309. maddesi uyarınca BOZULMASINA, müteakip işlemlerin mahallinde yapılmasına, dosyanın gereği için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 08/04/2019 gününde oy birliğiyle karar verildi.