10. Hukuk Dairesi Esas No: 2016/16276 Karar No: 2019/2837 Karar Tarihi: 27.03.2019
Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2016/16276 Esas 2019/2837 Karar Sayılı İlamı
10. Hukuk Dairesi 2016/16276 E. , 2019/2837 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :İş Mahkemesi
Dava, rücuan tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, hükümde belirtilen gerekçelerle davanın reddine karar verilmiştir. Hükmün, davacı Kurum vekili ve davalılardan ... Sigorta A.Ş. tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. Dava,10.05.2003 tarihinde meydana gelen iş kazası nedeniyle vefat eden sigortalının hak sahiplerine ödenen peşin sermaye değerli gelirin 506 sayılı Yasa"nın 26. maddesi uyarınca tahsili istemine ilişkindir. 506 sayılı yasanın 26. Maddesinde "İş kazası ve meslek hastalığı, işverenin kastı veya işçilerin sağlığını koruma ve iş güvenliği ile ilgili mevzuat hükümlerine aykırı hareketi veyahut suç sayılabilir bir hareketi sonucu olmuşsa, Kurumca sigortalıya veya haksahibi kimselerine yapılan veya ileride yapılması gerekli bulunan her türlü giderlerin tutarları ile gelir bağlanırsa bu gelirlerinin 22 nci maddede belirtilen tarifeye göre hesaplanacak sermaye değerleri toplamı (...)1 Kurumca işverene ödettirilir. (Ek cümle:29/7/2003-4958/28 md.) İşçi ve işveren sorumluluğunun tespitinde kaçınılmazlık ilkesi dikkate alınır. İş kazası veya meslek hastalığı, 3 üncü bir kişinin kasıt veya kusuru yüzünden olmuşsa, Kurumca bütün sigorta yardımları yapılmakla beraber zarara sebep olan 3 üncü kişilere ve şayet kusuru varsa bunları çalıştıranlara Borçlar Kanunu hükümlerine göre rücu edilir... ..." hükmü düzenlenmiştir. Söz konusu kaza ile ilgili ... , ..., .... ve ... Sigorta A.Ş. aleyhine açılan ilk rücu davasında; davalı ...Ş.’nin talep edilen miktarı yargılama sırasında Kuruma ödemesi üzerine davanın konusuz kalması nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına karar verildiği, kararın temyiz edilmeden kesinleştiği anlaşılmaktadır. Somut davada; Bakiye kalan Kurum alacağının tahsili talebiyle ... , .... aleyhine dava açıldığı, daha sonra ...’un davaya dahil edildiği, ... ’un da kazada vefat etmiş olması nedeniyle mirascıları ... ve ... aleyhine Amasya İş Mahkemesinin 2014/9 esasında ayrı bir dava açıldığı ve iş bu dosya ile birleştirildiği görülmektedir. Söz konusu bu dosyada dava dilekçesinin ...’a tebliğe çıkartıldığı ancak aynı isimde başka bir kişiye tebliğ edildiğinden iade edildiği, davalı ... ve ... ’a dava dilekçesi tebliğ edilmeden yargılamaya devam edildiği anlaşılmaktadır. Davalılar .... ve ... cevap dilekçelerinde zamanaşımı def’inde bulunmuşlar ve mahkemece zamanaşımı def’i değerlendirilerek, talebe konu alacakların zamanaşımına uğradığından bahisle tüm davalılar yönünden davanın reddine karar verilmiştir 1)İnceleme konusu davada ... Sigorta A.Ş. ile ... taraf olmadığı halde karar başlığında gösterilerek haklarında hüküm kurulması yerinde değildir. 2)Davalılar .... ile ... yönünden zamanaşımı nedeniyle davanın reddine karar verilmesi isabetli ise de davalılar ... ve ... yönünden dava dilekçesinin tebliği sağlanmadan yargılama yapılması ve hüküm kurulması hatalıdır. Bu itibarla davalılar ... ve ... ’a usulüne uygun şekilde dava dilekçesi tebliğ edilmeli, zamanaşımı def’inde bulunmaları halinde yapılacak değerlendirme sonucuna göre karar verilmelidir. Yukarıda yapılan açıklamalar doğrultusunda karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir. O halde, davacı Kurum vekili ve davalılardan ... Sigorta A.Ş."nin temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır. SONUÇ: Açıklanan nedenlerle temyiz edilen hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinden davalılardan ... Sigorta A.Ş."ye 27/03/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.