Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki taraf vekillerince istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :
Borçlu şirket adına bonoları tanzim edip imzaladığı anlaşılan M.R.S. "nin 03.07.2002 tarihli imza sirkülerine göre 10.06.2002"den itibaren 50.000.000.000 TL"ye kadar şirketi münferiden temsile yetkili olduğu, 20.07.2004 tarihinde ticaret sicil gazetesinde ilan edilen 23.06.2004 tarihli şirket yönetim kurulu kararına göre ise adı geçen M.R.S."nin yanında ismi geçen diğer yetkililerle birlikte atacağı müşterek imza ile şirketi temsil ve ilzama yetkili olduğu hususu Dairemizin 06.05.2006 tarihli bozma ilamında vurgulanmıştır.
Mahkemece bozma ilamına uyulmuş, yapılan yargılama neticesinde takip alacaklılarından C. D.tarafından başlatılan 2005/171 esas sayılı takiple ilgili (birleşen bozma öncesi 2005/44 E. sayılı dava dosyası) davanın kısmen kabulüne 80.707,47 YTL asıl alacak ve 6.878,79 YTL işlemiş faizle takibin devamına, %42 olarak gösterilen faiz oranının temerrüt faizi olarak düzeltilmesine, diğer yönlerden davanın reddine karar verilmiş, söz konusu bu karar iki taraf vekilince temyiz edilmiştir.
1) Alacaklı vekilinin temyiz itirazları yönünden:
Sair temyiz itirzaları yerinde değil ise de;
Alacaklı A. K. "un başlattığı takipte 2005/170 Esas sayılı dosyadan takibe konu edilen 29.05.2004 tanzim, 30.08.2004 vadeli 22.500 YTL"lik senet ile diğer alacaklı C. D. tarafından başlatılan 2005/171 Esas sayılı takibe dayanak alınan senetlerden 15.03.2004 tanzim, 30.09.2004 vadeli ve 24.195 YTL"lik senetler için de takibin devamı gerekeceğinin düşünülmemesi doğru olmadığı gibi ayrıca takiplerin durdurulduğu gözetilerek borçlu tarafın istemi reddedilen senet bedelleriyle ilgili olarak aynı alacaklılar lehlerine İİK"nun 169/a-6.maddesine göre icra inkar tazminatına hükmedilmemesi de yerinde değildir.
2) Borçlu vekilinin temyiz itirazları yönünden:
İİK"nun 169/a-6.maddesi; borçlunun itirazının icra mahkemesince esasa ilişkin nedenlerle kabulü halinde kötüniyeti ve ağır kusuru bulunan alacaklının takip konusu alacağının %20"sinden aşağı olmamak üzere tazminata mahkum edileceği hükmünü içermektedir.
Somut olayda, 2005/171 Esas sayılı takibe konu edilen bonolarda alacaklı C. D. senetlerin lehtarı, keşidecisi ise muteriz borçlu şirkettir. Mahkemece yapılan yargılama neticesinde takibin iptaline karar verilen 30.09.2004- vadeli 335.000 YTL, 30.09.2004 vadeli 106.200 YTL, 30.09.2004 vadeli 38.200 USD (57.474,61 YTL) ve 31.10.2004 vadeli 63.605 USD (94.071,35 YTL) tutarlı senetlerle ilgili borçlu yararına İİK"nun 169/a-6.maddesi uyarınca %20"den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerekirken bu istemin reddi isabetsiz olduğu gibi; yine, 2005/170 Esas sayılı icra takibiyle ilgili alacaklı A. K."un takibe konu ve hakkındaki takibin iptaline karar verilen senetlerden ikisinde adı geçenin lehtar, borçlunun ise keşideci olduğu tespit edilmiştir. Bu takiple ilgili olarak da, 16.08.2004 vadeli 55.403 USD (80.855,03 YTL) bedeli ve 30.08.2004 vadesi 36.670 USD (55.348,49 YTL) tutarlı senetlerin bedellerinin toplamı üzerinden de yine İİK"nun 169/a-6.maddesi uyarınca borçlu yararına alacaklı A. K."un %20"den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerekirken bu alacaklı açısından da borçlunun isteminin reddi doğru değildir.
Kabule göre de, borçlu vekilinin faize ilişkin itirazının da denetlemeye elverişli bir biçimde bilirkişi raporu da alınmak suretiyle değerlendirilmesi gerekirken mahkemece yazılı biçimde sonuca gidilmesi yerinde görülmemiştir.
SONUÇ : Taraf vekillerinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda (1) no"lu bentte yazılı nedenlerle alacaklı yararına, (2) no"lu bentte yazılı nedenlerle de borçlu yararına İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 05.11.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi.