Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2016/832 Esas 2016/8034 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
19. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/832
Karar No: 2016/8034
Karar Tarihi: 02.05.2016

Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2016/832 Esas 2016/8034 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Menfi tespit-istirdat davasında davacı kooperatif, davalı tarafından icra takibi başlatıldığını ancak bu takibin geçersiz olduğunu iddia ederek borçlu olmadığının tespitine, icra tehdidi altında yapılan ödemelerin istirdatına ve %40 tazminata karar verilmesini talep etti. Davalı vekili ise borcun ihtirazi kayıt koymadan ödenmiş olduğunu ve bononun satılıp teslim edilen malların karşılığı olarak alındığını belirtti. Mahkeme, icra dosyasındaki borcun ödenerek davanın istirdat davasına dönüştüğünü ancak kooperatifin üyelerine su arıtma cihazı taktırmasının kuruluş amaçları arasında yer almadığını ve bu konuda alınmış bir genel kurul kararının da bulunmadığını gerekçe göstererek davayı kabul etti. Ancak, davalının alım satım ilişkisi nedeniyle mal karşılığı olarak verilen bonodan sorumlu olduğu ve su arıtma cihazı alışverişi nedeniyle bono düzenlenmesinin kooperatifin iştigal alanı ile uyumlu olup olmadığına ilişkin iç ilişkiyi ilgilendirdiği için iddianın davalıya karşı ileri sürülemeyeceği belirtildi. Bu nedenle, mahkeme kararı bozuldu.
Kanun maddeleri: Bor
19. Hukuk Dairesi         2016/832 E.  ,  2016/8034 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi


    Taraflar arasındaki menfi tespit-istirdat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

    - K A R A R -

    Davacı vekili, davalı tarafından müvekkili aleyhine bonoya dayalı olarak icra takibine girişildiğini, müvekkili kooperatifin bir önceki yöneticileri tarafından davalıdan dava dışı üçüncü şahıslara teslim edilmek üzere su arıtma cihazları satın alındığını, karşılığında icra takibine konu bononun düzenlendiğini, kooperatif ana sözleşmesi gereğince temsile yetkili kişilerin kooperatifin amacı dışında bu şekilde bir borçlandırıcı işlem yapamayacakları gibi bu konuda alınmış herhangi bir genel kurul veya yönetim kurulu kararının da bulunmadığını, dolayısıyla bu işlemin müvekkili kooperatif yönünden geçersiz olduğunu ileri sürerek icra takibine konu bonodan dolayı borçlu olmadığının tespitine, icra tehdidi altında yapılan ödemelerin istirdatına ve %40 tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, davacının icra dosyasındaki borcunun ihtirazi kayıt koymadan ödediğini, davacıya satılıp teslim edilen mallar karşılığında bononun alındığını belirterek davanın reddine %40 tazminata karar verilmesini istemiştir.
    Mahkemece toplanan deliller doğrultusunda, yargılama sırasında icra dosyasındaki borcun ödenerek davanın istirdat davasına dönüştüğü, davacı kooperatifin üyelerine su arıtma cihazı taktırmasının kuruluş amaçları arasında yer almadığı gibi bu konuda alınmış genel kurul kararının da mevcut olmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne 14.666,71 TL nin ödeme tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir.
    Uyuşmazlık, ihdas nedeni bölümünde “malen” kaydı bulunan bonodan dolayı borçlu bulunulmadığının tespitine ilişkindir. Bononun davacı ... temsile yetkili kişilerce imzalandığı ve bono karşılığı mal tesliminin yapıldığı hususları uyuşmazlık konusu değildir. Davacı kooperatif yetkili temsilcilerinin, kooperatifin amacı dışında bu şekilde bir borçlandırıcı işlem yapamayacaklarını, bu konuda alınmış herhangi bir genel kurul veya yönetim kurulu kararının bulunmadığını iddia etmiş, davalı vekili ise bononun davacıya satılan su arıtma cihazları karşılığı alındığını savunmuştur. Davalı kooperatif, alım satım ilişkisi nedeni ile menfaat temin ettiğinden satın alınan mal karşılığı verilen bonodan sorumludur. Su arıtma cihazı alışverişi nedeniyle bono düzenlenmesinin kooperatifin iştigal alanı ile uyumlu olup olmadığı iç ilişkiyi ilgilendirmekte olup, davalıya karşı ileri sürülemez. Mahkemece anılan bu hususlar gözetilerek bir karar verilmesi gerekirken yanılgılı gerekçe ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
    SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün temyiz eden davalı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 02/05/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.






    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.