23. Hukuk Dairesi 2016/3037 E. , 2016/3380 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVACILAR : 1-... 2-...Şti. 3-... Vekilleri Av. ...
DAVALILAR : 1-... 2-... 3-... 4-... 5-... 6-... 7-...
Vekilleri Av. ...
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hüküm süresi içinde davacılar vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmiş ise de, dosya içerisinde tebligat için mürafaa pulu bulunmadığından, duruşma isteminin red edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacılar vekili, davalılar ile müvekkillerinden ... arasında 28.09.2007 tarihli arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi düzenlendiğini, sözleşmenin ifası için taşınmazlar üzerindeki 2981 sayılı Yasa uygulaması nedeniyle konulan şerhlerin kaldırılması gerektiği halde, taşınmaz maliklerinin uzun süre şerhleri kaldırmadıklarını, bunun üzerine yüklenici ... ve ....in ipoteklerin kaldırılması için dava açtığını, dava sonuçlandırılıp ipotekler kaldırılıncaya kadar taşınmazlar üzerinde inşaata başlanmasının mümkün olmadığını, açılan dava sonucu takdir edilen ipotek bedelleri ve dava masraflarının müvekkilleri tarafından yatırıldığını, yatırılan bu paraların bilahare ... tarafından 25.800,00 TL makbuz karşılığında diğer müvekkillerine ödendiğini, ayrıca işlemleri takip eden .... adlı şahsa 6.500,00 TL ve 3.000,00 TL ödendiğini, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin 7. maddesine istinaden yükleniciler ile müvekkillerinden ..... arasında 22.01.2010 tarihli ortaklık sözleşmesi düzenlendiğini, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine göre ortak olan şirket temsilcisi ... ve işlemleri takip edecek olan ....."ya sözleşmenin 2/c maddesi gereğince davalılar tarafından üç adet vekaletname verildiğini, sözleşme ve verilen vekaletnamelere istinaden söz konusu taşınmazların ifraz ve tevhit edilerek bir kısmının 3 parsel olarak davalılar adına tescil edildiğini, sözleşmeye güvenilerek taşınmazların ifraz ve tevhidi için müracaat edildiğini, Belediye Encümeni"nin 01.04.2008 tarihli işlemi ile ifraz ve tevhidin kabulüyle 325.000,00 TL bağış takdir edildiğini, bu bağışın müvekkili ... ve dava dışı ..... tarafından belediyeye ödendiğini, bilahare yapılan bu ödemelerin ... tarafından ... ve ....."e ödendiğini, sözleşme ve vekaletnameler için 10.000,00 TL noter masrafı, 1.200.000,00 TL proje masrafı, 100.000,00 TL tadilat masrafı olmak üzere toplam 1.310.000,00 TL"nin müvekkilleri tarafından ödendiğini, sözleşmelerin ifası için davalılar tarafından verilen vekaletlerden 14.06.2010 ve 01.07.2010 tarihli ihtarnameler ile haksız olarak azledildiklerini, davalıların yapmış olduğu aziller nedeniyle sözleşmeye konu işlemlerin ifa imkânı kalmadığını, bununla birlikte davalılara vaat edilen inşaatları yapabilmek için üzerindeki yapıları yıkıp yüklenicilere boş olarak teslim etmediklerini, sözleşmenin 8. maddesine göre arsa sahipleri sözleşmeden cayar veya işi yapamaz hale gelirlerse yapılan tüm masrafları ve yüklenicilerin üçüncü kişilere yapmış olduğu taahhütlerden doğacak zararları karşılayacaklarını,
../..
S.2.
sözleşmenin müvekkili yükleniciler tarafından ifası için yeniden vekalet vermeleri yönünde 01.12.2010 tarihli yapılan ihtara olumsuz cevap verilerek sözleşme gereği vekalet verilen müvekkili ... ve ...."nın güvenilmez olduğundan bahsedilerek şahsi haklarının ihlâl edildiğini, davalıların vermiş olduğu vekaletnameler ve yapılan sözleşmelere istinaden ...."na taşınmazların tevhidi için yapılan başvuru kabul edilerek 04.05.2010 tarihli..... ile aynı ada içerisinde bulunan taşınmazların tevhidine karar verildiğini, ancak davalılar tarafından yapılan azil nedeniyle .... 22.06.2010 tarihli kararı ile tevhit işleminin iptaline karar verildiğini, bu iptal nedeniyle müvekkillerinin üç adet daire zarara uğradıklarını, bu dairelerin bedelleri toplamının 330.000,00 TL olduğunu, ayrıca bu sözleşme ve vekaletnamelere güvenilerek aynı anda içerisindeki taşınmaz malikleri ile yapılan sözleşmeler gereği evleri yıkılarak bu maliklere yeni konutlar kiralandığını ve kira bedelleri olan toplam 25.000,00 TL"nin müvekkilleri tarafından ödendiğini, yine bu sözleşme ve vekaletnamelere güvenilerek taşınmazlar üzerinde inşa edilecek konutlardan üçüncü kişilere 15 adet konutun satışının vaat edildiğini, bu taşınmazların bedelinin de toplam 1.650.000,00 TL olduğunu ileri sürerek, fazlaya ilişkin maddi ve manevi tazminat hakları saklı kalmak kaydıyla müvekkillerinin her biri için ayrı ayrı 10.000,00"er TL olmak üzere toplam 30.000,00 TL maddi tazminatın yasal faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili, sözleşmenin müvekkilleri ile davacı ... ve davadışı Harun Demirezen arasında akdedildiğini, diğer davacılar ... ve .... ... arasında imzalanan ortaklık sözleşmesine dayanarak müvekkillerinden talepte bulunulmasının kabul edilemeyeceğini, sözleşmeye göre arsanın yükleniciler tarafından başkalarına devri halinde de sözleşmenin tarafı olan yüklenicilerin arsa sahiplerine karşı sorumluluklarının devam edeceğini, arsa sahiplerinin arsayı devralanlara karşı sorumlu olacağına dair ise bir hüküm bulunmadığını, buna rağmen müvekkillerinin arsayı devralanlara da inşaatın başlaması, yapımı ve yürütülmesi ile bürokratik işlemlerin yürütülmesi için vekaletname verdiklerini, müvekkillerinin 28.09.2007 tarihinde verdikleri vekaletnamede de aynı yetkilerin mevcut olduğunu, bu vekaletname ile başkalarını tevkil, teşrik ve azil yetkisinin de verildiğini, buna rağmen yüklenici devralan şirket ve ortaklarının tüm tevhit ve ifraz işlemlerinin yapılmasını müteakip kendilerine verilecek inşaata başlamadığını, ifraz ile kendilerine kalan 5 no"lu parselde inşaata başladıklarını, yine devralanların 6086 ada 4 parselin de 39/41 hissesini kendi adlarına tescil ettirdiklerini, müvekkilleri adına sadece 6086 ada 3 parseli tescil ettirerek müvekkillerinin taşınmazdan istifade etmeleri gereken arsa payının 1/3"e düşürüldüğünü, müvekkillerinden bir kısmının 31.07.2008 tarihli ek sözleşme ile.... parseli de ilk yüklenicilere verdikleri halde, ortak olan yüklenicilerin bu parseli de başkalarına sattıkları, müvekkillerine verilecek inşaata başlamamalarının onlara karşı olan güveni sarstığını, bu sebeple sonradan verilen vekaletnameden azlettiklerini bildirdiklerini, üstelik müvekkillerinin kendi adlarına yapılması gereken bütün işlemleri bizzat takip edeceklerini ve imzalanması gereken evrakı imzalayacaklarını davacı şirkete ilettiklerini, müvekkillerinin akdin feshi konusunda bir fiilleri bulunmazken kendilerinden haksız taleplerde bulunulmasının kabulünün mümkün olmadığını, müvekkillerinin 2007 tarihli vekaletnamesine dayanılarak tüm tevhit, ifraz işlemlerinin yaptırıldığını, 04.03.2010 tarihinde tescil bildiriminde bulunulduğunu ve tescil işlemlerinin yapıldığını, 5 no"lu parselde 17.09.2009 tarihinde kat irtifakı tesisinin de yapıldığını, 4 no"lu parselde 11.03.2010 tarihinde ifrazen taksimin ve 10.05.2010 tarihinde de satışın gerçekleştirildiğini, ifraz ve tevhit olunduğunun ve bundan dolayı zarara uğratıldıklarının ileri sürülmesinin mesnetsiz olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
../..
S.3.
Mahkemece, iddia, savunma, tüm dosya kapsamı ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; taraflar arasındaki sözleşmenin 8. maddesi hükmü dikkate alındığında davacı yüklenicinin cezai şart talep edebilmesi için arsa sahiplerinin sözleşmeden kısmen veya tamamen caymaları veya yüklenicinin iş yapmasına engel çıkarmaları şartının gerçekleşmesinin gerektiği, bunlardan birinin olmasının yeterli olmayıp, bu sebeple anlaşmanın bozulması yani feshinin gerektiği, 8. maddede bu hususun "müteahhidin anlaşmanın bozulduğu tarihe kadar" ifadesiyle belirtildiği, iki tarafın da sözleşmenin feshedildiğine dair bir iddiasının bulunmadığı, üstelik davalı tarafın cevap dilekçesinde sözleşmenin yürürlükte olduğunu, feshedilmediğini, yapılması gereken işlemleri bizzat katılarak yapacaklarını beyan ettiği, davacının da sözleşmenin feshedildiğini ileri sürmediği, ancak vekaletten azledilmeleri nedeniyle tevhit işleminin tamamlanamadığını, inşaat ruhsatının alınamadığını beyan ettiği, bu durumda sözleşmeden kısmen veya tamamen caymak söz konusu olmadığı için davacı tarafın sözleşmenin 8. maddesine göre davalılardan tazminat talep etmesinin mümkün olmadığı, davacılardan ... her ne kadar kendi adına davacı olmuş ise de, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi ile yüklenici olan ...ile davacı .... arasında ortaklık sözleşmesinin yapıldığı, bu sözleşme ile davacı .... Şti."nin yüklenici konumuna geldiği ve dava açma hakkının bulunduğu, ancak davacı ..."nın bu şirketi temsile yetkili şahıs olmakla birlikte kendi adına bizzat dava açma hakkının bulunmadığı, diğer davacılar ... ve ...i. tarafından açılan davanın da sözleşmenin 8. maddesindeki şartlar oluşmadığından yani arsa sahibi davalılar ile yüklenici davacılar arasındaki sözleşme feshedilmediğinden davacıların tazminat talebinde bulunamayacağı gerekçesiyle, davanın davacı ... yönünden aktif husumet yokluğundan reddine, diğer davacılar yönünden reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacılar vekili temyiz etmiştir.
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacılar vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacılar vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, alınması gereken harç peşin yatırıldığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 01.06.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.