Resmi belgede sahtecilik - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2016/1680 Esas 2018/2766 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
11. Ceza Dairesi
Esas No: 2016/1680
Karar No: 2018/2766
Karar Tarihi: 28.03.2018

Resmi belgede sahtecilik - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2016/1680 Esas 2018/2766 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Sanığın, katılan adına düzenlenmiş sürücü belgesine kendi fotoğrafını yapıştırıp bu belge ile araç kiralama sözleşmesi imzaladığı tespit edilmiştir. Ancak, belgenin aslı ele geçirilememiş ve aldatıcılık niteliği tespit edilemediği için resmi belgede sahtecilik suçu oluşmamıştır. Bunun yerine özel belgede sahtecilik suçu oluşmuştur. Ayrıca, yapılan uygulamanın Anayasa Mahkemesi tarafından yeniden değerlendirilmesi gerektiği belirtilmiştir. Kararın bozulmasına karar verilmiştir.
Kanun Maddeleri:
1. 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 53. maddesi
2. 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi
3. 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi
11. Ceza Dairesi         2016/1680 E.  ,  2018/2766 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Resmi belgede sahtecilik
    HÜKÜM : Mahkumiyet

    Yapılan duruşmaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma sonuçlarına uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre, sanığın yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
    1-Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 14.10.2003 gün ve 232/250 sayılı kararında açıklandığı üzere, sahtecilik suçunun oluşabilmesi için belgenin nesnel olarak aldatıcılık niteliğinin bulunması ve keyfiyetin belgeden objektif olarak anlaşılması gerektiği, "muhatabın hatasından, dikkatsizlik veya özensizliğinden kaynaklanan fiili iğfalin, aldatıcılık niteliğinin varlığını göstermeyeceği, aslı ele geçirilemeyen belgenin hukuki sonuç doğurmaya elverişli nitelikte olmadığı ve aldatıcılık yönünden inceleme yapılması imkanı bulunmadığından, suçun unsurları itibariyle oluşmayacağı cihetle; somut olayda, sanığın, katılan adına düzenlenmiş sürücü belgesine kendi fotoğrafını yapıştırıp bu belge ile araç kiralama sözleşmesi imzalamak şeklinde şeklinde gerçekleşen olayda, suça konu sürücü belgesi aslının ele geçirilemediği, yalnızca araç kiralama sözleşmesi aslının ele geçtiği anlaşılmakla; aslı ele geçmeyen sahte sürücü belgesinin aldatıcılık niteliği tespit edilemeyeceğinden, resmi belgede sahtecilik suçunun unsurları itibariyle oluşmadığı; sanığın araç kiralama sözleşmesi imzalaması eyleminin ise özel belgede sahtecilik suçunu oluşturduğu gözetilmeden, sanık hakkında yazılı şekilde zincirleme biçimde işlenmiş resmi belgede sahtecilik suçundan hüküm tesisi,
    2-5237 sayılı TCK’nın 53. maddesine ilişkin uygulamanın Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarih, 2014/140 esas, 2015/85 sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
    Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 28.03.2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi.




    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.