17. Hukuk Dairesi 2015/6791 E. , 2018/639 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda verilen hüküm davacı ve davalılar ..., ... ve ... vekillerince temyiz edilmiş, davalılar ... ve ... vekilince de duruşma talep edilmiş olmakla duruşma için tayin edilen 06.02.2018 Salı günü davacı vekili Av. ... geldi. Davalılar tarafından gelen olmadı. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan davacı vekili dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü.
-K A R A R-
Davacı alacaklı vekili, borçlu davalı ... hakkında takip başlatıldığını, borçlunun alacağı karşılayacak mal varlığı bulunmadığı, alacaklılardan mal kaçırma amacı ile taşınmazlarını diğer davalılar devrettiğinden, bu devirlere ilişkin tasarrufların iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı ... vekili, dava konularından 644 nolu parseli müvekkilinin borçludan değil davalı ..."den raiç bedelden aldığını iyiniyetli olduğunu belirterek haksız açılan davanın reddini istemiştir.Davalı ... vekili, davanın görülebilmesi için gerekli aciz belgesinin sunulmadığını, müvekkilinin taşınmazı borçlu ile birlikte diğer hissedarlarında hisselerini satın aldığını, borçlunun mali durumunu bilebilecek şahıslardan olmadığını belirtmiştir.
Davalı ..., taşınmaları pazarlık yaparak aldığını ve bedelini banka aracılığı ile ödediğini belirterek davanın reddini istemiştir.Davalı ... vekili, aciz belgesi sunulmadığını, taşınmazların borcun doğumundan önce raiç bedelden alındığını belirtmiştir.Davalı borçlu ..., davalılardan ... yapılan satışın bedelsiz olduğu yönünde dilekçe vermiştir.Mahkemece, dava konularından 58855 ada 5 nolu parsel 7 nolu bağımsız bölüm dışındaki taşınmazların tapudaki satış bedelleri ile gerçek değerleri arasında fahiş fark bulunduğundan bahisle, davalılar ... ve ... yönünden davanın kabulüne, aynı gerekçe ile davalı ..."a satış yapılan 58855 ada 8 nolu bağımsız bölüm ile ilgili davanın kabulüne, bedel farkı olmayan 58855 ada 5 nolu parsel 7 nolu bağımsız bölüm ile ilgili davanın reddine, davalı ... ve ..."ın dördüncü kişiler olarak kötü niyetleri ispatlanmadığından haklarında açılan davanın reddi ile bu şahıslara satış yapılan ve dava konusu olan 58855 ada 5 nolu parsel 5 nolu bağımsız bölümle ilgili olarak 90.000,00 TL tazminatın davalı ..."dan, 643 parselle ilgili olarak 375.000,00 TL tazminatın davalı ..."den tahsiline karar vermiş; hüküm, davacı vekili ile davalılar Hasan, Hülya ve Nurten vekili tarafından temyiz edilmiştir.Dava, İİK.277 ve devamı maddelerine dayanılarak açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir.
1.Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere göre davacı alacaklı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
3.İcra ve İflas Kanununun 277 ve izleyen maddelerinde düzenlenen tasarrufun iptali davalarında amaç, borçlunun haciz yada iflasından önce yaptığı ve aslında geçerli olan bazı tasarrufların geçersiz ya da "iyiniyet kurallarına aykırılık" nedeniyle alacaklıya karşı sonuçsuz kalmasını ve dolayısıyla o mal üzerinden cebri icraya devamla alacağın tahsilini sağlamaktır.Davacı, iptal davası sabit olduğu takdirde, tasarruf konusu mal üzerinde cebri icra yolu ile hakkını almak yetkisini elde eder ve tasarruf konusu taşınmaz mal ise, davalı üçüncü şahıs üzerindeki kaydın düzeltilmesine gerek olmadan o taşınmazın haciz ve satışını isteyebilir (İİK.md.283/1). Bu yasal nedenle iptal davası, alacaklıya alacağını tahsil olanağını sağlayan, nisbi nitelikte yasadan doğan bir dava olup; tasarrufa konu malların aynı ile ilgili değildir. Borçlunun aciz ya da iflasından önce yaptığı iptale tabi tasarrufları, üç grup altında ve İİK.nun 278, 279 ve 280. maddelerinde düzenlenmiştir. Ancak, bu maddelerde iptal edilebilecek bütün tasarruflar, sınırlı olarak sayılmış değildir. Kanun, iptale tabi bazı tasarruflar için genel bir tanımlama yaparak hangi tasarrufların iptale tabi olduğu hususunun tayinini hakimin takdirine bırakmıştır (İİK.md.281). Bu yasal nedenle de, davacı tarafından İİK.nun 278, 279 ve 280.maddelerden birine dayanılmış olsa dahi, mahkeme bununla bağlı olmayıp, diğer maddelerden birine göre iptal kararı verebilir (Y.H.G.K.25.11.1987 Tarih, 1987/15-380 Esas ve 1987/872 Karar sayılı ilamı). Genelde denilebilir ki, borçlunun iptal edilebilecek tasarrufları, alacaklılarından mal kaçırılmasına yönelik olarak yapılan ivazsız veya aciz halinde yapılan tasarruflar ile alacaklılarına zarar verme kastıyla yapılan tasarruflardır. Somut olayda, dava konusu tasarrufların borçların doğumununa neden olan kredi sözleşmelerinden sonra yapıldığı sabittir. Borçlu adresinde 24.01.2014 tarihinde yapılan hacizlerde İİK"nun 105 .maddesi kapsamında aciz belgesi niteliğindedir. Ancak haciz 24.01.2014 tarihinde, iptali istenilen tasarrufların ise 14.12.2009, 16.12.2009 ve 02.07.2010 tarihlerinde yapılmış bulunması nedeni ile mahkemenin bedel farkı gerekçesinin dayanağı olan İİK"nun 278/3-2 maddesinin somut olayda uygulanması mümkün değildir. Çünkü bu maddenin uygulanması için gerekli olan ve anılan maddenin 2 fıkrasında belirtilen 2 yıllık süre geçmiştir. Diğer bir ifade ile tasarruflar hacizden itibaren 2 yılı aşan bir sürede gerçekleşmiştir.Bu halde, mahkemenin tasarrufların iptali için gerekçe gösterdiği edimler arasındaki farkın dava konusu olaya uygulama uygulama imkanı olmadığından yerinde değildir. Diğer tasarrufun iptal sebepleri olan borçlu ile diğer davalılar arasında tasarrufun iptalini gerektirir bir akrabalık bağı olduğu iddia ve ispat edilmemiştir. İİK"nun 280.maddesinin uygulanması için ise davacı banka tarafından davalı üçüncü kişilerin borçlunun mali durumunu ve alacaklılarından mal kaçırma amacını bilen kişiler oldukları somut olarak ispatlanmamıştır.Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular dikkate alınarak davanın tümden reddine karar verilmesi gerekirken hatalı değerlendirme ile yazılı şekilde karar vermesi usul ve yasaya aykırıdır.
SONUÇ:Yukarıda 1 nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı alacaklı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddine 2 nolu bentlerde açıklanan nedenlerle davalılar ..., ... ve ... vekilinin vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, duruşmada vekille temsil olunmayan davalılar yararına vekalet ücreti taktirine yer olmadığına, aşağıda dökümü yazılı 8,20 TL kalan onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalılar ..., ... ve ..."e geri verilmesine 06.02.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.